Ana içeriğe atla

Hürriyet gazetesi 2'nci 28 Şubat'ı başlattı


Hürriyet gazetesi 2'nci 28 Şubat'ı başlattı

Hürriyet gazetesi döneme uygun bir Hasan Mezarcı veya Şevki Yılmaz bulmakta gecikmedi.
AK Partili bir ilçenin gençlik kolları başkanı twit atmış da, 'Anıtkabir'i yıkarız' demiş de, bilmem ne!
Bu bildik psikolojik harp ürünü 'haber' biraz ezik, biraz resisif, hatta biraz da utangaç da olsa dün internet sayfalarında arzı endam etti.
Neyin hesabını kimin adına kesiyorlar bilmiyoruz sanıyorlar.
Başbakan 28 Şubat soruşturması başladığında 'Ergenekon dalgaları gibi dalga dalga olmasın' dediğinde derin bir 'ohh' çekmişlerdi, şimdi karşımıza geçmiş adeta dalga geçiyorlar.
Bu nasıl bir hainliktir?!
Öylesine son dakika haberleri geçiyorlar ki sevinçten ağızları kulaklarına vardığı nerdeyse sayfalardan görülüyor: 'Piyasalarda büyük düşüş'
Habbeyi kubbe yapıyorsunuz anladık da neden bu kadar seviniyorsunuz; piyasa düşünce sizin 'piyasa' mı yükseliyor!
'Yüzbinlerce çalışandan grev' manşetiniz eksik kaldı demeye kalmadı, onu da şappadak yerleştirdiniz.
KESK Genel Sekreteri grev yapacakmış da, DİSK, TBB; TMMOB ve Sendikal Güç Birliği greve destek verecekmiş de…
E'eee?
Patronunuz pijama giymeye hasret mi kaldı koçlar, nedir?
Bu yetmez ama, size bir de Mesut Yılmaz lazım!
Patronunuz pijama giyip bahçeye çıkmış; lakin karşısında uygun bir başbakan bulamamışsa ne anladık bu işten, değil mi?!
Bilumum Aydın Doğanların pijamayla karşılayacağı bir başbakan olmadığı için mi diktatör diyorsunuz Erdoğan'a!
Ulan arkadaş 28 Şubat'ın üzerinden kaçyıl geçti, insan milim değişmez mi; bu nasıl kafa!
Hadi değişemiyorsunuz bari 'filminizi' üç beş sahne de olsa yenileyin.
Yoksa 'filmin' (siz bunu 'projenin' şeklinde okuyun) bütün hakları yurtdışında mı da bir karesine bile dokunamıyorsunuz?
Ne bu ya, öyle bir sendika-grev haberi veriyorsunuz ki; hık demiş 28 Şubat'ın burnundan düşmüş sanki.
Oldu olacak '5'li çete iş başında' deyin de tam olsun.
Tevekkeli dememiş Sayın Başbakan, 'tencere tava hep aynı hava' diye.
Bu filmi biz daha yeni gördük koçlar!
Kemal Tahir üstadımız, 'Tarihte bütün olaylar iki kez tekrarlanır; birinci kez trajedi, ikinci kez komedi olarak...' sözünü Marx'a atfeder, sıklıkla zikrederdi.

Bu millet bu oyunu bozar, yoktan yere daha fazla komikleşmeyin.(Salih Tuna,Yeni Şafak)





http://gercektarihdeposu.blogspot.com/p/arsiv.html


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh