Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos 2, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

M. Kemal Atatürk ün yokluk içinde, beş parasız (yalan hepsi yalan) belgeler gelmeye devam ediyor

Yalan Yazan Tarih utansın M. Kemal Atatürk’ün yokluk içinde, beş parasız, bütün imkanlardan mahrum bir şekilde kırık dökük, pusulasız bir vapurla gizlice Samsun’a çıktığını anlatan resmi tarih yalanlarına son… M. Kemal Atatürk'ün Padişah Vahdedtin'den Para ve Otomobil talebinde bulunduğuna dair Belge ortaya çıktı. M. Kemal Atatürk, 13 Mayıs 1919 tarihinde, yani Yunanlılar’ın Izmir’e çıkarma yapmalarından sadece iki gün önce Harbiye Nezareti’ne yazdığı 14 numaralı yazı ile “alelhesap bir miktar meblağın itası (verilmesi)”, “Ekalli (en az) iki binek otomobili” ile “muhassesat-ı adiyelerinin 3 aylık maaşlarının peşin verilmesi” talebinde bulunmuş ve ancak bunlar verildikten üç gün sonra hareket edebileceğini bildirmiştir. Yani bunlar verilmediği takdirde hareket etmeyecektir! *** Belgenin latinize edilmiş hali: “Harbiye Nezaret-i Celilesi’ne 1 – 7/5/335 tarih ve 7 numaralı tezkire-i acizanemle karargah mensubinin üç aylık muhassesat-ı adiyelerinin şimdiden ve buradan itası lüzumun

KANLA YAPILAN İNKILAPLAR DAHA SAĞLAM OLUR M.KAMAL

KANLA YAPILAN İNKILAPLAR DAHA SAĞLAM OLUR M.KAMAL 22 Ocak’ta (1923) Bursa’da, Şark sinemasında konuştu. Bilhassa geriliğe değindi: “- Yaptığımız işlere ve aldığımız neticelere göre bu gibi irticalara her vakit intizar olunabilir (gericilikler her vakit beklenebilir). Kan ile yapılan inkılaplar daha sağlam olur. Kansız inkılap ebedileştirilemez. Fakat biz bu inkılaba ulaşmak için lüzumu kadar kan döktük. Bu kanlarımız yalnız muharebe meydanlarında değil, dahilde de döküldü…” KAYNAK; Şevket Süreyya Aydemir. Tek Adam: Mustafa Kemal 1922-1938, Cilt III. İstanbul: Remzi Kitabevi. 73.

YAVUZ SULTAN SELİM İN KÜRTLERE BEDDUASI YALANI

YAVUZ SULTAN SELİM'İN KÜRTLERE BEDDUASI YALANI Yavuz Sultan Selim’in Kürtleri lanetleyen bir bedduasının olduğu hakkındaki bilgiler internet ortamında servis ediliyor. Yavuz Böylesi bir düşünceyi Mısır seferi esnasında Muş yakınlarındaki bir çeşme kitabesine yazdırmış. Ve Yavuz’un sözlerinin de Evliya Çelebi seyahatnamesinde yazılı olduğu bilgisine yer veriliyor. Yapılan araştırmalar sonucu Yavuz ’un böyle bir bedduasının olmadığı ortaya çıkıyor. Yavuz Sultan Selim’in 28 Ağustos 1516 da Ridaniye seferine giderken susuzluk çeken halkı görünce askere emir verir ve tam 12 musluklu büyük bir hayrat olarak Muş’ta bir çeşme yaptırır. Sultan Selim giderken yaptırdığı çeşmeyi dönüşte suyu kesilmiş ve harap vaziyette bulunca ; tekrar eskisi gibi inşa eder ve üzerine de aşağıdaki mısraları,bizzat kendisi kaleme aldırarak yazdırır. KÜRD’E FIRSAT VERME YARAB, DEHRE SULTAN OLMA’SIN, AYAĞI’NI ÇARIK SIKSIN, GÖNLÜ HUZUR BULMA’SIN. VUR SOPA’YI AL HARACI, KARNI BİLE DOYMA’SIN, OL ÇEŞME’DEN GAVUR İÇS

Biz Cumhuriyeti böyle kazandık YALANI

İnternet sitelerinde özellikle Cumhuriyet’in ilanının yıl dönümlerinde bolca gördüğümüz bir resim. Bu resimde bir yalan birde gerçek var. Yalan olan şey “Biz Cumhuriyeti böyle kazandık” ifadesinin önüne dizilen sakallı dedemin, tesettürlü annelerin Cumhuriyet için savaştığı. Bu koca bir yalandır. Televizyonlarda da cumhuriyet deyince savaşları gösterirler. Sanki halk cumhuriyet için savaşmış gibi  bir bağlantı kurarlar. Bilinçaltını yönlendirmek için iyi bir taktiktir bu. Yakın tarihimizin savaşlarını biliyorsunuz. Ne fedakarlıklar yapıldı. Bebeğinin üzerindeki örtüyü merminin üzerine örten annlerimiz ne kahramanlıklar gösterdi. Ancak bunların hiçbirisi Cumhuriyet için değildi. Halk Kur’anı,Halifesi, ezanı, vatanı, namasu içi savaşmıştı. Küffarın ayağının güzel memleketine basbaması için can vermişti. Gerçek olan şudur Devlet bütün arşivi tarasa, dudakları boyalı, tırnakları ojeli, kaşları yolunmuş, ağzı burnu yontulmuş (estetikli) bir tane kadın bulamaz… Ama gelin görünki bu günün ayd

Kaliteli Müslüman Gençlere

Kaliteli Müslüman Gençlere Bu mektup, sayıları çok az olan birkaç kaliteli Müslüman gence hitaben yazılmıştır. Selamdan sonra… 1914’te, 1939’da Avrupada Amerikada Japonyada milyonlarca genç kendilerine dünyevî iyi bir gelecek sağlamak için harıl harıl okuyor, çalışıp çabalıyordu… Liseyi başarıyla bitirecekler, ardından üniversiteye gidecekler, gözde mesleklere sahip olacaklar, hayata atılacaklar, yuva kuracaklar, çocukları olacak… Sonra ansızın 1914’te Birinci Dünya ve 1939’da İkinci Dünya savaşları patladı, hayaller yıkıldı. İnsanlık birincisinde dört sene, ikincisinde altı sene kan, ateş, yıkım içinde kaldı… Şu anda yeni bir dünya savaşının arefesindeyiz. İnşallah böyle bir çılgınlık yapılmaz ama her şeye hazırlıklı olmak gerekir. Sizler hem hiçbir kötü şey olmayacakmış gibi çalışın, hem de çok kötü şeyler olabilir diyerek hazırlıklı ve tedbirli olun. Yapmanız gereken ilk şey kendinizi kurtarmaktır. Bir Müslüman için kurtuluş Kur’ana, Sünnete, Şeriata, Dine, İmana bağlanmakla mümkün

Konusurken Tartisirken Bunlara dikkat edelim Kardeslerim

Birilerine “Allâh’ın oğlu musun?” veya “Allâh’ın oğlu bile olsan”, “Allâh bile seni kurtaramaz”, “Allah bile beni vazgeçiremez”gibi sözler söylemek, insanı imanından eder Bir Müslümanın dinine, imanına, kitabına, peygamberine veya şeriatına sövmek; onları lanetlemek, buğzetmek veya onlarla alay edip, onları küçümseme anlamındaki her düşünce veya bu yönde söylenen her söz, insanı imanından eder. Kâfir olarak can vermiş biri hakkında “Allâh rahmet etsin; Allâh ondan razı olsun ve mekânı cennet olsun” gibi dileklerde bulunulan sözler kullanmak, insanı imanından eder. Biri veya bir şey hakkında “Allâh bunu yanlışlıkla yarattı” ya da “Bir şeyini unutarak eksik yaratmış” gibi sözler sarfetmek şaka da olsa insanı imandan eder. “Seninle cehennem ödüldür ve sensiz cennet sürgündür” gibi sözler; cennetin nimetlerini ve cehennemdeki azabı hafife alma ve küçümseme içeren söz ve iddialar şaka da olsa hangi maksatla olursa olsun insanı imandan eder. “Zalim kader”, “Kader utansın”, “bu kadar keder

Fatih in 30 bin kişiyi müslüman yapan konuşması

Yalan Yazan Tarih utansın Fatih'in 30 bin kişiyi müslüman yapan konuşması Samanyolu Haber TV'de yayınlanan Asrı Aşan Sırlar programında Fatih Sultan Mehmet'in hayatına dair pek bilinmeyen bir bilgi paylaşıldı. Asrı Aşan Sırlar programı her hafta birbirinden ilginç ve sıra dışı konularıyla yine izleyicileri ekrana kilitledi. Programın bu haftaki konukları İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül ve Avukat Şair Hayati İnanç 'tı. Hayati İnanç, Fatih Sultan Mehmet 'in hayatına dair çok az bilinen bir bilgiyi paylaştı. İnanç, Fatih'in dergaha girmek istediğini fakat hocalarının buna müsaade etmediğini, yerinin burası olmadığını belirtilerek gönderdiklerini söyledi. Fatih Sultan Mehmet'in bir konuşmasıyla 30 bin kişinin Müslüman olduğunu söyleyen İnanç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "BOŞNAKÇA KONUŞMA YAPTI, 30 BİN BOŞNAK MÜSLÜMAN OLDU!" 'Fatih Sultan Mehmet, İstanbul fethinden sonra kendi kurduğu dergaha girmek istiyor. Fakat Fatih'in hocaları bu

Ramazanı nasıl istiyorsak öyle yaşayabiliriz

Eski ramazanlar Bir kesimin, “Ah nerede o eski ramazanlar” diye iç çektiğine bakmayın, yaşanan ramazan en güzel ramazandır… Çünkü yaşanması henüz bitmemiş, henüz fırsat elden gitmemiştir… Ramazanı nasıl istiyorsak öyle yaşayabilir, hayatımızın en güzel ramazanı olarak ebedileştirebiliriz… Hal böyleyken, bizden birileri coşup, “Ah!.. Nerede o eski ramazanlar” deyince, beynim üşümeye başlıyor! Nasıl anlatmalı ki, ramazan, insanın imanının kendi iç dünyasına yansımasıdır. O yansımanın hangi tarihte olduğu değil, olup olmaması önemlidir... Bu anlamda her ramazan kendi öncelikleri ve özellikleriyle gelir, özellikleri ve öncelikleriyle yaşanır, gider... Geçmişe nostalji takılmak yerine, mevcut ramazanı gerektiği gibi yaşayıp bir nevi “hasret ramazan”a dönüştürmek daha anlamlı değil mi? Kana kana yaşanıp dolu dolu ihya edilen her ramazan “hasret ramazan”dır. Yoksa ne Direklerarası eğlenceleri, ne meddah-kanto hikâyeleri ne de Çiftetelli Medyası oruçsuzları, ramazanı “hasret ramazan” yapmaya y

Kemal Kılıçdaroğlu İngilizce Diktatör Tayyip broşürü bastırıp dünyaya dağıtacakmış.

KEMAL BEY'E 'İNGİLİZCE BROŞÜR' ÖNERİLERİ / AHMET KEKEÇ - STAR Dersim’deki katliama “katliam” diyemeyen, Mısır’daki darbeye ıkına sıkına “darbe” derken bile bin dereden su getiren, Taksim ve Beyoğlu’nu savaş alanına çevirmiş çiçek çocukları n gözlerinden öpen, “şartlar olgunlaştığında darbenin elbette meşru olacağını” (Bkz. Can Dündar’ın yaptığı söyleşi) söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu İngilizce “Diktatör Tayyip” broşürü bastırıp dünyaya dağıtacakmış. Hazır elini değdirmişken, şu konularda da İngilizce broşür yayınlasın: Bir zamanlar bu ülkede farklı düşünen neredeyse her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, şiddetle tecziye edilirdi. Bu işi, CHP“parti devleti” yapardı... (Rakipsiz bir partiydi. Rakipsiz girdiği bütün seçimleri kazanmışlığı vardır. “Açık oy, gizli tasnif” rezilliğinin de mucididir.) Mesela, İstiklal Mahkemeleri marifetiyle, salkım salkım muhalif sallandırılırdı. Bu mahkemelerin temyizi yoktu. Ezkaza 10 yıl hapis cezası aldınız ve durumun düzeltilmesi için İstiklal Mah

The Times gazetesindeki o ilan

Yalan Yazan Tarih utansın AHMET KEKEÇ FENA HALDE HAKLI ÇIKTI The Times gazetesindeki o ilanının İngiltere’deki Atatürkçü Düşünce Derneği’nin topladığı parayla finanse edildiğinin ortaya çıkmasıyla Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç de haklı çıktı. Çünkü 3 gün önce “Kemal Kılıçdaroğlu’ndan umudu kestiler, laikliği koruma işini The Times gazetesine ihale ettiler.” diyen Kekeç imzası olan isimleri de şöyle sıralamıştı: “ Başta TC Fazıl Say… Sonra TC Sean Penn, TC David Lynch, TC Susan Sarandon. Lynch’in imzasından sonra, ‘Kayıp Otoban’ Kemalist bir başyapıt sayılır mutlaka… İyi de olur!” Kekeç yazısında “Lynch’in imzasından sonra, ‘Kayıp Otoban’ Kemalist bir başyapıt sayılır mutlaka…” diye de yazmıştı. Ve ortaya çıktı ki, İngilizlere “bizi kurtarın” diye koşan Atatükçülerin bizzat kendisi David Lynch’lik bir film haline geldi. MEDYAGUNDEM.COM