Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz 14, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

M.kamal nasıl Cumhurbaşkanı oldu?

Hatırlamakta fayda var, M.kamal nasıl Cumhurbaşkanı oldu? Sanıyor musunuz ki Mustafa Kemal Çankaya’ya büyük bir mutabakatla çıktı. Alakası yok! Ali Şükrü’süz, Topal Osman’sız Atatürk’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini anlatmak mümkün değildir. Atatürk önce meclisi seçti, sonra kendisini cumhurbaşkanı seçtirdi, ama yine de cumhuriyet ve kendi cumhurbaşkanlığı üzerinde tam bir mutabakat sağlayamadı. Biz e anlatılan tarih ne yazık ki, Cumhuriyet’in ilanından sonra Atatürk’ün hiç tartışılmadan, son derece büyük bir kamuoyu desteği ile cumhurbaşkanı seçildiğini söyler. Yalan söyleyen tarih utansın! Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığına giden yol anlatılırken hiç anlatılmayan çok önemli tarihi olaylar vardır. Şimdi... İsmet Paşa Lozan’a gitti geldi ve başarısız oldu. Atatürk İsmet Paşa ile Eskişehir’de buluştu ve Lozan hakkında bilgi aldı. Ankara’ya döndüğünde kendisini kimse karşılamadı. Rauf Orbay Başbakan’dı, ona niçin karşılanmadığını sordu. Rauf Orbay başbakanlıktan istifa etti. Meclis Lozan görüşmel

Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit'in, özellikle cuma selamlıklarına

2. Abdülhamid han dublör kullanmış Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit'in, özellikle cuma selamlıklarına kendisine çok benzeyen sütkardeşi İsmet Bey'i görevlendirdiği ortaya çıktı. Osmanlı padişahı 2. Abdülhamit’in, özellikle cuma selamlıklarına kendisine çok benzeyen sütkardeşi İsmet Bey’i görevlendirdiği ortaya çıktı. Tarihçi Ömer Faruk Yılmaz’ın Yedikıta Dergisi’nin Haziran sayısında yer alan makalesine göre, Sultan Abdülmecid Han’ın oğlu olan 34. Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamid Han, 21 Eylül 1842 tarihinde Çırağan Sarayı’nda dünyaya geldi. 2. Abdülhamid’in annesi olan Tır-i Müjgan Kadın Efendi Sultan Abdülmecid’in ikinci eşiydi. Çerkezlerin Şapsıh kabilesinden olan, Kafkasya’da doğan ve İstanbul’a gelerek 1839’da Sultan Abdülmecid Han’ın kadınları arasına alınan Tir-i Müjgan Kadın Efendi, 3 Ekim 1853’te Beylerbeyi Sarayı’nda vefat etti ve Yeni Cami Türbesi’ne defnedildi. Şehzade Abdülhamid, annesi vefat edince babası tarafından Perestu Dördüncü Kadınefendi’nin hi

KAMAL DA NEREDEN ÇIKTI

Atatürk 1935'te Dil bayramı vesilesiyle gönderdiği telgrafta imzasını Mustafa Kamal olarak atmıştı. Neden mi? Çünkü dilede özelleştirmenin zirveye çıktığı 1935'te Yusuf Ziya (Özer) ve Naim Hazım (Onat) Atatürk'ü Kemal adnın Arapça'dan Türkçe'ye geçtiği orjinal halinin Kamal olduğuna ikna etti. Bu konuyu ilk olarak Taraf'ın tarihçi yazarı Ayşe Hür gündeme getirdi. Bugün Emre Aköz de köşesinde bu ko nuya yer verdi. Toplumsal Tarih dergisinin 204'üncü sayısı bu ay çıktı. Demek ki 17 yıldır yayınlanıyor. Bu süre içinde dergi herhalde ilk kez bu kadar çok yayın tarafından alıntılandı. KAMAL DA NEREDEN ÇIKTI Genellikle genç editörlerin çalıştığı internet haber siteleri tarihçi Mehmet Ö. Alkan'ın "Mustafa'dan Kamâl'a Atatürk'ün İsimleri" başlıklı makalesinin adeta üzerine atladılar. (Yanlış yazmadım, evet Kamâl ve ikinci 'a', şapkalı) Haklılar çünkü çoğu, Atatürk'ün Kemal'den başka Kamâl diye bir başka adının daha olduğunu

İmanın Küfürle Mücadelesi

Fatihin Torunları Mısıroğlu: Bu İmanın Küfürle Mücadelesidir Osmanlı hayranı tarihçi Kadir Mısırlıoğlu dün akşam katıldığı programda İslam coğrafyası ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Mısıroğlu, Mısır ve Gezi Provokasyonu ile ilgili olarak "Bu imanın küfürle mücadelesidir, perde arkasında yerli işbirlikçiler vardır" dedi. A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel Yönetimindeki Deşifre Programı dün akşam tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu'nu konuk etti. "İslam coğrafyasında yıllardır neden kan ve gözyaşı dinmek bilmiyor?" sorusuna yanıt arandığı programda Kadir Mısıroğlu çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Mısıroğlu, "Ne Osmanlı İslam Dünyası'nda istilacı olmuştur ne de Araplar Osmanlıya ihanet etmiştir. İngiliz ve Yahudilerin oyununa gelmişlerdir. Dün yaşanan ne ise bugün de yaşanan odur" dedi. "UĞUR MUMCU'YU İSRAİL GİZLİ SERVİSİ MOSSAD ÖLDÜRDÜ" Gezi Provakasyonu'nun perde arkasında Koç Grubu ve İsrail olduğunu ileri süren Mıs

DÜNYAYI ŞAŞIRTAN OSMANLI ROBOTU

Yalan Yazan Tarih utansın Osmanlı zamanında Japonya'ya robot hediye etmiş ! Sultan II. Abdülhamid’in Japonya’ya 1889 yılında robot hediye ettiği ortaya çıktı. DÜNYAYI ŞAŞIRTAN OSMANLI ROBOTU Sultan II. Abdülhamid’in Japonya’ya 1889 yılında robot hediye ettiği ortaya çıktı. İnsan şeklinde tasarlanan ve ismi ‘Alamet’ olan robotun özelliği ise sema edip yarım metre yürüyebilmesi ve her saat başı ezan okuyabilmesi... Osmanlı’nın son dönemine damgasını vuran Sultan 2. Abdülhamid Han’ın, günümüzde teknolojiye öncülük eden Japonya’ya 1889'da robot hediye ettiği anlaşıldı. İnsan şeklinde tasarlanan ve ismi ‘Alamet’ olan robotun özelliğinde ise yok yok. Araştırmacı-Yazar Oktan Keleş’in arşivinde yer alan Alamet’in orijinal fotoğrafları Yıldız Sarayı yangınında zarar görmüş. Ancak fotoğrafın kalan parçaları bile 120 yıl sonra ilk kez gündeme gelen bu ilginç olayı anlatmaya yetecek cinsten. GONG YERİNE EZAN SESİ Japon İmparatoru Meji’nin yeğeni Prens Komatsu’nun, gemiyle İstanbul’
Islam Today

Devrimler acil ihtiyac miydi?

Bagimsizligini kazanmis,7 düvele kök söktürmüs,nal toplatmis bir millete kilik kiyafet diye bir devrim dayatmak bagimsizligin hangi seklidir? Kanunlari galipler yapar magluplar uygular.. Kurallari galipler koyar magluplar uyar.. 7 düveli dize getirmek,7 düvelin kanunlarini alip uygulamak mi? Binlerce sehidi,yendigimiz(!) 7 düvele benzeyelim,onlari taklit edelim,diye mi verdik? Devrimler acil ihtiyac miydi? Devrim denen şeylerin kılık kıyafetten başlaması dönemin global sermayesinin bir istemidir aynı zamanda. Sermaye grupları için yeni tüketcilere ihtiyaç vardı. Şen şapka bu yasayla ihya olmuştur. Global sermayenin önemli temsilcisi Shell'in Türkiye'ye 1923 yılında gelişi sizlere hiç çağrışım yaptırmıyor mu?

♥ I Need Allah In My Life ♥

♥ I Need Allah In My Life ♥ As many of us may like to complain about the long hours of fasting this Ramadan during the hot summer, take a moment to reflect on the destitute situation for many people around the world that fast while working outside, under the hot sun, without A/C or fans, and those who have little or no food to break their fasts with. Do we really have a reason to complain about how "hard" we have it for fasting this Ramadan? We can definitely afford to say alhamdulillah. [not a hadith] Alhamdulillah! Brothers, if you wouldn't answer the door or host some guests with that appearance, or in that attire, then why do you look like that when you stand up for prayer? Indeed, prayer (salaah/namaz) is when you are standing before your Lord! Think about how nicely you presented yourself the last time you had an important meeting. Now, think about what you looked like this morning when you stood before Allah, Lord of the Worlds, for the fajr prayer or

Mısır’ı Lozan’da verdiğimizi biliyor muyuz?

Yalan Yazan Tarih utansın Mısır’ı Lozan’da verdiğimizi biliyor muyuz? [Mustafa Armağan] Mısır’ı Lozan’da verdiğimizi biliyor muyuz [Mustafa Armağan]Mısır’ı Lozan’da verdiğimizi biliyor muyuz? Lozan’ı okur musunuz? Lozan’ı, yani Lozan Barış Antlaşması’nı? Ben konuya özel ilgi duyan birkaç kişiden başka metnini okuyan ve anlayana pek rastlamadım da, onun için soruyorum. Neden acaba? Bu kadar zor mudur 143 maddeyi okumak? Mesela şu 17. maddeyi okuyalım mı beraberce: Türkiye’nin Mısır ve Sudan devletleri üzerindeki bütün hukukundan ve sıfatlarından vazgeçiş hükmü 5 Kasım 1914 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olacaktır. Maddenin gerçek anlamını üstteki maddeyi okuyunca anlıyoruz. Şöyle diyor Lozan’ın 16. maddesi: “Türkiye işbu antlaşmada netleştirilen sınırlar dışında bulunan topraklar üzerindeki ve bu topraklara ilişkin ve yine işbu antlaşmayla üzerlerinde egemenlik hakkı tanınmış olan adalar üzerindeki –ki bu topraklar ve adaların mukadderatı ilgili taraflarca belirlenmiş veya be

Kemalizm,aslında büyük ve esaslı bir din reformudur

Fatihin Torunları Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşlarından Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, 5 Şubat 1937'de Halk Partisi'nin 6 Okunun Anayasaya konulması vesilesiyle yaptığı konuşmada, İslam'a öngörülen sınırı net bir şekilde açıklar: '' Dinler Vicdanlarda ve Mabedlerde Kalmalı,Maddi Hayatın ve Dünyanın İşlerine Karışmamalıdır '' Atatürk'ün Bir Diğer Yakın Arkadaşı ve Dönemin Milletvekili Falih Rıfkı Atay İse: '' Kemalizm,aslında büyük ve esaslı bir din reformudur,Kemalizm İbadetler dışndaki bütün ayet hükümlerini kaldırmıştır'' der.. Bu açıklamalardan anlaşılacağı şudur ki, İSLAM'ın hayatla olan bütün bağları koparılmaya çalışılmıştır . . . kaynaklar: Yarın Gazetesi,22 Haziran 1931 Özbudun,Atatürk ve Laiklik sf 431 (Cumhuriyetin Tarihi,Ahmet Cemil Ertunç)  

SAPKA ICIN ASILAN MAZLUMLAR N.Fazıl Kısakürek

MEDENIYET SEMBOLÜ (!) SAPKA ICIN ASILAN MAZLUMLAR... Mâşaallah Ali Efendi'nin sehpada, boynunda ilmik, muazzam sözü:Benim adım Mâşallah, şapka giymem inşallah Eşhedü...  Maraş'ta ihtiyar bir Maraşlının bana çizdiği şu tablo her şeyi göstermeye yeter: — Hepsi de «Hamdolsun, şapka giymeden ölüyoruz!» diye boyunlarını ilmiğe uzattılar. Şafak sökerken dikkat ettim; çıkan rüzgârdan, hepsinin de sa kalı aynı istikamette uçuşuyordu. Adana'da tutukluları öyle bir yere tıkıyorlar ki —bir Maraşlının tabiriyle— köpekler bile barınamaz. Pislik, kazurat ve teaffün yuvası bir yer… Maraşlılar, milli müdafaaları zamanında memleketlerine geldiği vakit kendisine yapmadıkları ikram bırakmadıkları Kılıç Ali'ye başvurup şöyle diyorlar: — Biz memleketin belli başlı insanları olarak sizi Maraş'a geldiğiniz zaman başımıza taç ettik. Şimdi bizi bu pislik kuyusuna atmayı nasıl reva görüyorsunuz? Cevap geliyor: —Sizi yakında kurtaracağım! Sabırlı olunuz! “Yakında ipte sallandırılıp kurtulacak

MEHMET AKİF ERSOY ASIMIN NESLİ

MEHMET AKİF ERSOY’UN EŞSİZ PROJESİ “ASIMIN NESLİ”  “Âsım'ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek;  İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.” Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bir nesilden bahseder. Milli mücadeleyi kazanmamıza neden olan o güzel hasletleri içinde barındıran bu nesle de 'Asım'ın Nesli' adını vermiştir. Asım, bir semboldür. Müslüman Türk gençliğini temsil eder. İnancı tamdır. Ülke sini işgal etmek isteyenlere karşı aklıyla, gücüyle mücadele eder. Âsım, bir bakıma Mehmet Âkif'in kendisidir. Vefakârdır. Sözüne sadıktır. Baytar mektebinde okurken sınıf arkadaşları ile sözleşirler. Kim önce vefat ederse geride kalan çocuklarına diğerleri bakacaktır. Sözleşmelerinden yirmi yıl sonra arkadaşı vefat eder geriye iki çocuğu ile hanımı kalır. Âkif'in son derece maddi sıkıntıda olduğu bir dönemde meydana gelen bu olay karşısında verdiği sözü tutar ve arkadaşının ailesine sahip çıkar. Safahat'ın 6. kitabı Âsım, ideallerin zirvelerini yakalamak isteyen genç

İnkılaplar Nasıl Yapıldı

Yalan Yazan Tarih utansın İnkılapların Nasıl Yapıldığına Dair Örnek Birinci Cumhurreisinin günlük hayatıyla ilgili olarak 12 yıl sofracı ve hizmetçilikle yanında bulunan bir zatın hâtıralarında şu bölümleri iktibas ediyoruz: “O gece yemek, sabahın beşine kadar sürmüştü, çoğu geceler böyle olur, meclisin ho…rozlar öterken dağıldığı görülürdü. Bu yüzden Atatürk de sabah saat beşten önce yatağına girmezdi… Atatürk her gece  yarım kilo (şarap) içerdi. Mezesi de sadece tuzlu leblebiydi”, (sf. 21) “Atatürk’ün sofrada günlük olayların dışında harf devrimi, din devrimi gibi yeni ve heyecanlı konular da ortaya attığı olurdu… Herkesi konuşturur… Son sözü her zaman kendisi söylerdi”. “Sofra konuşmalarında konuyu hep kendisi açar, başkalarının konu ortaya atmasına meydan vermez, sorduğu soruların karşılıklarını büyük bir dikkatle dinlerdi. Başkalarının yaptığı prensiplere değil, ancak kendi prensiplerine uyardı. Bir gün yurdumuza gelen bir yabancı gazetecinin yaptığı görüşmede “Programın

Masada 32 Kral 62 Cumhurbaşkanı var yalanı

Bir Efsane daha YALAN oldu! Bu masada 32 Kral 62 Cumhurbaşkanı var yalanı 1- Atatürk Cumhurbaşkanlığı süresince hiç yurt dışına çıkmamıştır. 2- 94 tane dünya lideri Türkiye’ye hiç gelmemiştir. 3- Fotoğrafın çekildiği yer Sovyetler birliği Elçiliğidir. (7 Kasım 1927) 4- 1927 yılında dünya üzerinde zaten yaklaşık 120 kadar devlet vardır. Star yazarı Cemil Koçak, son zamanlarda internette dolaşan ve Atatürk’ün masasında 32 kral, 62 cumhurbaşkanı bulunduğunun iddia edildiği fotoğraf yalanını deşifre etti. İşte Cemil Koçak’ın yazısının o bölümü; BUMASADA32 KRAL62 CUMHURBAŞKANIOTURUYOR! Her şey yine internette bu fotoğrafla başladı; sürüyor. Atatürk’ün gayet yakışıklı bir sofra muhabbeti, sonunda aldı başını gitti ve yazımın alt başlığının propagandasına dönüştü. Neresinden tutup da düzeltmeli acaba? Öncelikle arkadakiler garsonlar; olsa olsa garsonun kralı olabilirler! Allahaşkına, hadi siyasî manzaradan habersizsiniz, hiç mi matematik dersi almadınız; rakamlar konusunda bari abartmay

PADİŞAHLARININ VEFAT SEBEPLERİ

OSMANLI PADİŞAHLARININ VEFAT SEBEPLERİ PADİŞAH YAŞ VEFAT SEBEBİ Osman Gazi 66  Gut. Orhan Gazi 81  Evlat acısından doğan teessür ve ihtiyarlık çöküntüsü. Sultan I. Murad 64 Kosova’da şehid. Yıldırım Sultan Bayezid 43 Esaretinin 8. ayında geçirdiği astım krizinden vefat etti. Hastalığı için ateşli humma da denir. Rivayete göre “Sizi serbest bıraksam, kargaşayı önleyip iktidarı ele alabilir misiniz?” sözüne müsbet cevap vermesi üzerine telaşlanan Timur tarafından zehirlenmiştir. Bir başka rivayete göre Timur’un kendisini Semerkant’a götürmek istemesinden doğan teessür sebebiyle yüzüğünün kaşındaki zehri içerek intihar etmiştir. Çelebi Sultan Mehmed 39 Edirne civarında atla gezerken nüzul (inme) isabet edip attan düşmüş veya yaban domuzu avında iken kalb krizi geçirmiş; saraya kaldırıldıktan bir gün veya bir müddet sonra vefat etmiştir. Şiddetli baş ağrısı veya dizanteri rivayetleri de vardır. Sultan II. Murad 47 İnme geçirip üç gün hasta yattıktan sonra vefat etmiştir. Meriç üzerindeki K

Kemalist inkılâba halkın reaksiyonu

Yalan Yazan Tarih utansın Kemalist inkılâba halkın reaksiyonu ne oldu? İNKILÂB DÜŞMANLARININ VAY HÂLİNE! İnsan hayatında inkılâp (devrim) değil; tekâmül (evrim) esastır. Bu sebeple inkılâplar her zaman gürültülü olmuştur. Bir ideolojinin eseri veya bir liderin empozesi olduğu için de taraftarları kadar, aleyhtarları vardır. Hatta aleyhtarları daha çoktur. Ama inkılâbın coşkusu içinde muhalifler bir varlık gösteremezler. Kız gibi meclis Kemalist inkılâplar, müsait bir zamanda, siyasî ve sosyal bir buhranın hemen arkasından; 1923 seçimleriyle teşekkül eden ve Atatürk’ün tabiriyle “Kız gibi bir meclis” tarafından yapıldı. Ama gerçek mimar, “bir askerî kahraman”dır. Atatürk, tarihin yetiştirdiği en büyük inkılâpçılardandır. İnkılâpları sadece bir ideolojinin değil, ihtiyaçların eseri olarak göstermeyi başarmıştır. Böylece memleket birkaç sene evvel hayal edilemeyecek değişikliklere sahne olmuştur. İnkılâpların nüvesini ortaya atan Jön Türkler bile muhtemelen bu kadarını ummamıştır.

ORUÇ, ÖNCEKİ MİLLETLERİN HEPSİNDE VARDI

ORUÇ, ÖNCEKİ MİLLETLERİN HEPSİNDE VARDI Çok kimse şimdiki gayrı müslimlere bakarak, orucu sadece Müslümanlığa has bir ibadet zanneder. Halbuki önceki dinlerin hepsinde oruç vardı. Ancak şartları ve şekli farklıydı. Kur’an-ı kerimde orucun önceki ümmetlere farz kılındığı anlatılır. Hazret-i Peygamber de Ehl-i kitap ile Müslümanların orucu arasındaki farkın sahur yemeği olduğunu söyler. Oruç, rabbe yönelişi kolaylaştıran bir arınma olarak görülmüştür. Hazret-i Peygamber Medine’ye geldiğinde, buradaki Yahudilerin, Muharrem ayının 10. günü olan Âşûre gününde oruç tuttuklarını gördü. Sebebini sorunca, firavunun elinden kurtulduğu gün olduğu için Hazret-i Musa’nın bu gün oruç tuttuğunu söylediler. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber “Kardeşim Musa’nın sünnetini ihyaya biz daha lâyıkız” diyerek oruç tuttu; Müslümanlara da emretti. Daha sonra Ramazan orucu farz kılınınca artık Âşûre günü isteyen oruç tuttu, isteyen tutmamaya başladı. Ramazan orucunun farz kılınışı hicretten 18 ay sonradır. Bedir

Büyük kartal öldü Fatih Sultan Mehmed’in vefatı

Dünya tarihinin en büyük hükümdarlarından Fatih Sultan Mehmed Han Fatih Sultan Mehmed’in vefatı bugün bile münakaşa mevzuudur. Eceliyle mi vefat etti, yoksa bir suikasta mı maruz kaldı? Hâlâ açık değildir.      “Büyük kartal öldü!” Fatih Sultan Mehmed’in vefatını, İstanbul’daki Venedik elçisi ülkesine böyle haber vermişti. İtalya’nın topuğunu fetheden hükümdarın, Roma üzerine yürümesi an meselesiydi. Yeni çıkılan seferin de bu fe thi kolaylaştırmak maksadını taşıdığı belliydi. Dünya tarihinin en büyük hükümdarlarından Fatih Sultan Mehmed, hayatının en olgun çağında, Mısır üzerine, belki Rodos'a sefere çıkışının haftasında 3 Mayıs 1481 günü Gebze’de Tekfurçayırı mevkiinde kısa süren bir hastalık neticesi vefat etti. Hususî tabibleri Acem Lârî Çelebi ve Yakub Paşa başındaydı. Lârî, Yakub’un tedavisini hatalı bulmuş; fakat kendisi de muvaffak olamayınca tekrar Yakub’u çağırmışlardır. Padişahın vefatından bir sene evvel kaleme alınan

Mustafa Kemal öldüğünde İsmet Paşa niye ortalıkta gözükmüyor?

Yalan Yazan Tarih utansın Engin Ardıç “Atatürk 9 Kasım’da mı öldü?” diye yazmış.. Atatürk dediğiniz zatın adı neydi? Mustafa Kemal mi, Mustafa Kamal mı? Nüfus cüzdanında Kamal yazıyor da.. MEB kitaplarında mı yanlış yazıyor, nüfus kayıtlarında mı? Size Selanik’te doğdu diye öğrettiler değil mi? Doğru da Selanik dediğiniz o zaman bir eyalet merkezi.. Mesela 100 yıl önce Şam dediğinizde, Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail ve Fi listin’in tamamını, Mısır, Suudi Arabistan, Irak ve Türkiye’nin bir bölümünü de içine alan bir coğrafya kasdedilirdi.. ... Engin Ardıç yazısını Fatih Bayhan’ın “Teyzem Latife”sindeki Mehmet Sadık Öke’ye dayandırıyor.. Ama tabii, bugün bu kadarı yazılabilmiş.. Ilgaz Zorlu daha fazlasını anlatıyor. Ve anlatılacak gizli kalmış daha birçok gerçek var.. Geçen gün okudum Mihri Belli Aliance İsrailiyete mezunu imiş. Celal Bayar da öyle. Hani şu Galib Hoca.. Mustafa Kemal’in hocasının gerçek adı da Şemsi Efendi değil biliyorsunuz, Şimon Zwi. Açtığı okul da modern eğiti

II. Abdülhamid’in 100 yıllık mektubu

Dünya dolusu altın verseniz bu teklifi katiyen kabul etmem Yaklaşık 100 yıl boyunca şeyhin ailesi tarafından himaye edilen mektup, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın himayesine sunuldu. Tarihte 31 Vakası olarak bilinen ayaklanmayla İttihatçılar tarafından tahttan indirilip Selanik'e gönderilen Sultan II. Abdülhamid'in, bu dönemde Suriye'deki şeyhi Mahmut Ebu Şamat'a yazdığı mektup tarihe ışık tutuyor. Cihan'a konuşan şeyhin torunu Ammar Ebu Şamat, yüklü para tekliflerine rağmen mektubu satmadıklarını anlattı. Ebu Şamat, Esad'a teslim ettikleri orijinal mektubun bir kopyasını da ilk kez Cihan haber ajansıyla paylaştı. 150 milyon altına Kudüs'ü nasıl satmadılar? Mektupta Sultan II. Abdülhamid, İttihatçıların ve Yahudilerin tüm ısrarlarına ve 150 milyon altın tekliflerine rağmen Kudüs'ü nasıl satmadığını kendi ağzıyla anlatıyor. Abdülhamid Han, mektubunda özellikle Filistin'de Yahudilere toprak vermediği için tahttan indirildiğini