Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran 16, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sayın Kültür Bakanımız

Sabetayist Hain Gizli Yahudilerin Okulları ve Üniversiteleri - Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları - Terakki Vakfı Şişli Terakki Lisesi - Işık Üniversitesi Ülkemizde cemaat okulları, üniversiteleri, hayır kurumları bulunmaktadır. Meselâ: Robert College Amerikan Evangelist misyonerlerinin okuludur. İstanbul’daki Notre Dame de Sion Fransız Katolik okuludur. Sabataycı cemaatin veya lobinin de okulları ve üniversiteleri vardır. Bunu inkâr etmek “Biz Atatürk okulları ve üniversiteleriyiz” demek gerçeği değiştirmez ki. Heybeliada’daki Rum Ortodoks Ruhban Okulu’nda da baş köşede Atatürk resmi vardı. Atatürk resmî var diye o okul Atatürkçü mü olur? Atatürk resmi olmayan bir tek İmam-Hatip okulu, İlahiyat fakültesi gösterebilir misiniz? Evet ülkemizde Sabatay (Avdetî, Selanik dönmesi) okulları vardır. Bunların pîri Selanikli Şemsi efendidir. Şemsi efendinin asıl adı Şimon Zvi’dir. Ve kendisi gizli Sabataycı hahamıdır. Sabataycı okulları ve üniversiteleri Atatürkçülüğe hizmet perdesi altında

3 Milyon insanı öldürmekten bahsediyor!

MİLETİNEVE MİLLETİN İRADESİNE KURŞUN SIKMAK İSTEYENLERİ HERKES GÖRSÜN! Şu vahşete bakın, 3 Milyon insanı öldürmekten bahsediyor! Kimi peki Düşman askerinimi? Bizi, bütün Milletimizi...! Güya balyoz gibi inip silindir gibi geçeceklerdi Milletin üstünden, AMA başaramadılar!

Başbakana Hakkımı Helal etmem

Muhammed Aziz /Başbakana Hakkımı Helal etmem Sürekli bir Gezi Parkı mevzusu! Şarkıcısı, oyuncusu, siyasetçisi, futbolcusu herkes yorum yaptı mevzuya. Sosyal araştırmalar, Gezi’deki ideolojik yapı, oy verilen partiler, sözde Müslüman antikapitalistler, tencere kaşık sesleri, çadır sevişkenleri, Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘racon siyaseti’, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘samimiyetsiz, fırsatçı hamleleri’ ve b ir sürü gergin, saçma, başlarım parkınıza dedirtecek olay geldi geçti. Merak ettiğim bazı mevzular ve düşündükçe sinirlendiğim hadiseler var! Sabır ve adalet! İnşallah! Gel gelelim mevzuya. ‘Biz kirlettik biz temizleriz’ diye Taksim’e temizliğe çıkan artistler yaktıkları arabaların, yıktıkları dükkânların zararını ödeyecekler mi? Okan Bayülgen ya da Muharrem İnce ve onun gibi soytarılar yakılan arabaların zararını karşılayacaklar mı? Tabi ki onlardan böyle bir mertlik beklenemez. O vakit bu işin hesabını birilerinin ödemesi icap etmez mi? Faiz lobisi falan bir kenara, arazide olan bitenin hesa

Diyanet Başkanının Tepesinde M. Kemal Portresi

Mehmet Şevket Eygi Diyanet Başkanının Tepesinde M. Kemal Portresi Diyanet İşleri Başkanının çalışma odasına Atatürk portresi, 1950’lerin sonuna doğru, zamanın Başbakanlık müsteşarı Farmason Üstad-ı Âzam’ı Ahmet Salih Korur tarafından astırılmıştır. Geçen gün Diyanet Başkanının, bürosunda otururken çekilmiş bir fotoğrafını gördüm. M. Kemal portresi tepesinde duruyordu. Ülkemizin demokratikleşme san cıları geçirdiği bu devirde artık bu portre kaldırılmalıdır . Bu konudaki gerekçelerim şunlardır: 1. İslam dini tasvire, surete izin vermez. 2. Diyanet Başkanının tepesinde bir levha olacaksa bu, sanatlı bir hatla yazılmış ve tezhiplenmiş bir Kelime-i Tevhid levhası olabilir. 3. Yahut bir âyet veya bir hadîs levhası. 4. Mesela: İnne’d-Dine ‘indAllah’il-İs lam ayeti… 5. M. Kemal Paşa zamanında din konusunda radikal reformlar yapılmış, İslam Medreseleri kaldırılmış, Tasavvuf tekkeleri kapatılmış, Halife kovulmuş, Ezan Türkçe okutulmuş, Arapça okuyanlar ağır şekilde cezalandırılmış , temel insan

Karun'un Hazineleri

Karun'un Hazineleri Hz. Musa Aleyhisselâmın, hem amca oğlu, hem de eniştesi olan Kâarun, önceleri Musa Aleyhisselâma iman ediyordu. Gündüzleri oruç tutar ve geceleri de namaz ile meşgul olurdu. Ve lâkin çok fakir ve ehl-i iyaline bakmakta zorluk çekerdi. Hak Celle ve Âlâ Hazretleri Musa Aleyhisselâma Tevrat'ı şerifi altun ile yazmasını emir buyurunca, Hz. Musa: - Ya Rabbî, halimi biliyorsun, ben  fakirim diye tazarrû etti. Bunun üzerine Cenabı Hak Hz. Musa'ya simya ilmini öğretir ve Hz. Musa da o emri yerine getirir. Daha sonra Hz. Musa Aleyhisselâm Kâarun'un fakirliğini ve ehl-i iyalinin çekmekte olduğu sıkıntıyı düşünerek, hem bedenî hem de mâlî ibadetini yerine getirip ecir sahibi olmasını düşünerek O'na da simya ilmini öğretir. Kâarun ilm-i simyayı öğrenir öğrenmez, kâr-ı ibadet bu imiş diyerek nihayetsiz mal sahibi oldu. Bir rivayette, hazinelerinin anahtarlarını 70 ve diğer bir rivayette 100 deve götürürdü. Mücahid (R.A. da derki, her bir anahtar ile 70 hazine

Gezi Parkında Ermenistan Rüzgarları

Mehmet Şevket Eygi Gezi Parkında Ermenistan Rüzgarları Esiyor TAKSİM Gezisi başkaldırması konusundaki yazıma başlarken bazı gerçeklerden bahs etmek istiyorum. Ermenistan Türkiyeden, bugünkü Ermenistanın dört beş misli toprak istiyor. Bu istenen topraklara verilen isim Batı Ermenistan’dır. Ermenilerin bu isteklerini gerçekleştirmel eri Türkiyede anarşi, kaos, iç savaş, iktisadî çöküntü, yüksek ve m üzmin enflasyon bağlıdır. Türkiyeliler birbirlerini yesinler ki, Ermenistana gün doğsun. Megali İdeacı Elenler. Türkiyeden toprak istiyor. Onların isteklerinin de gerçek olması için iç savaş, kaos, anarşi lazımdır. Haçlılar, misyonerler Türkiyeyi tekrar bir Hıristiyan yurdu yapmak istiyor. Ümitleri kaosta, anarşidedir. Siyonistlerin bugünkü Türkiye topraklarının bir kısmında gözleri vardır. Onlar, Türkiyede millî veya İslamî bir Cumhuriyet olmasını istemezler, bir Selanik Cumhuriyeti isterler. Sıcak denizlere çıkmak isteyen Rusya da Türkiyenin bölünmesini, anarşi ve kaos ortamına yuvarlanması

SULTAN 1. AHMED’İN RÜYÂSI

SULTAN 1. AHMED’İN RÜYÂSI - PEYGAMBER AŞIĞI I. AHMED ( Kadem-i Saadet-i Peygamberî ) Sultan 1. Ahmet Han tevâfuklar pâdişahı olarak bilinir. 14 yaşında sultan olmuş, 14 yıl saltanat sürmüş, 14’ün iki katı olan 28 yaşında vefat etmiştir. Ve 14. Osmanlı padişahıdır. Fakat bunun yanında bir özelliği daha vardır ki, asıl bilinmesi gereken de işte budur: Peygamber âşığı olması. Eğer şeyhülislamdan fetvâ alabilseydi, tahrip olmuş Kabe’yi yıktırıp, bir taşı altın bir taşı gümüş olmak üzere yeniden yaptırmak istiyordu. Lâkin Kâbe’yi yeni baştan inşâ etme, oğlu 4. Murat’a nasip olmuştur. Ve bugünkü Kâbe, tamâmen Sultan 4. Murat tarafından yaptırılmıştır. 21 yaşında iken yaptırmaya başladığı Sultan Ahmed Camii 6 minareli olunca, Mescid-i Haram’ın da 6 minareli olduğunu hatırlamış ve Kâbe’ye saygısızlık olmasın diye sermîmârını göndererek Mescid-i Haram’a 7. minâreyi diktirmiştir. Kâbe’nin yanında Rasulullah’a olan saygısı da had safhada olan Sultan 1. Ahmed, Mısır’da Sultan Eşref Kayıtbay Türbes

KURAN`SIZ BIRAKILAN TÜRKLER VE KÜRTLER

KURAN`SIZ BIRAKILAN TÜRKLER VE KÜRTLER Önce meşhur hadiseyi hatırlayalım: 1900’lerin başında İngiliz Sömürgeleri Bakanının Avam Kamarasındaki tarihî konuşmasını …Elindeki Kur’ân’ı göstererek; bu kitabı Müslümanların elinden almadıkça veya onları Kur’ân’dan soğutmadıkça Müslümanları hegemonyalarına alamayacaklarını itiraf ediyor.  Büyük Britanya parlamentosundaki bu muhavereden sonraki hadiseleri n tarihî akışı, emperyalist Batının Kur’ân ile savaşı etrafında gergeflenir. Osmanlıyı inkırazdan kurtarmak isteyen “hürriyetperverlere” Selanikliler Hanedanını 1909’da musallat eden İngilizler hem Balkanlar’da, hem Galiçya’da ve Çanakkale’de adeta İslâm’ın nurunu söndürmeye odaklanırlar. Denilebilir ki Birinci Dünya Savaşını başlatan zalimlerin en büyük hedefi Kur’ân’ı ortadan kaldırmak ve Kur’ân coğrafyasını haritalardan silmektir. İttihatçıların içine karışmış dönmelerin önderliğinde İstanbul’u işgal eden İngilizler, Anadolu’da Kur’ân’a kendilerinden daha düşman Kemalizmi ikame etmeden bu mü

Atatürk heykeli

(Mustafa Armağan, Zaman, 2011) 1980‘de Emirdağ‘daki askerî garnizon bir ere alçıdan bir Atatürk heykeli yaptırıp belediyeye hediye eder. Heykel Cumhuriyet Meydanı’na dikilir. Ancak Atatürk karikatürü denilebilecek bu heykelin estetik çirkinliği fark edilse de kimse dokunmaya cesaret edemez. Günün birinde tesadüfen ilçeden geçmekte olan bilirkişiler bu çirkinliği fark edip heykelin değiştirilmesini  isterler. Sonuçta yeni bir heykel yaptırılır. Buraya kadar pek bir sorun yok. Ancak kaldırılan eski (kötü) heykele kimse dokunmaya cesaret edemez. Köylere teklif edilir, almazlar. Sağda solda bir süre gezdikten sonra belediye, heykele biri zarar verir de başlarına iş açılır korkusuyla imhasına karar verir. Kırılır mı? Hayır tabii ki. Atatürk’ü Koruma Kanunu varken kim cesaret edebilir ki buna? Sonuçta heykel meçhul bir yerde her aşaması fotoğraflanıp belgelenerek ve saygıda katiyen kusur edilmeden toprağa verilir. (Aylin Tekiner, “Atatürk Heykelleri”) Bizde heykelin ucubeyle akrabalığı epeyc

İngilizler'in istihbarat oyunu

İNGİLİZLERİN TELGRAF ÇALMA VE ÇÖZME EKİBİ İşte Mustafa Armağan'ın kaleminden İngilizler'in istihbarat oyunu Mustafa Armağan, Türkiye Cumhuriyeti'nin tanınmasına vesile olan Lozan Anlaşması'nın perde arkasındaki detayları köşesine taşıdı. Müzakereler süresince Türkiye'nin hamlelerini önceden bilen İngilizler, çok özel bir istihbarat sistemi kurmuş. Üstelik Lozan'da ciddi bir istihbarat oyunu oynandığından da haberdar değiliz. Lozan'ın karşı taraftan bilgi çalmaya dönük operasyonları üzerinde duran nadir bir İngilizce araştırmaya göre İngilizler, İstanbul'a yerleştirdikleri özel yetiştirilmiş telgraf çalma ve çözme ekibi sayesinde Türk hükümetinin Lozan'a çektiği telgrafları bizimkilerden önce yakalıyor, çözüyor ve Lozan'daki ekibimizin eline ulaşmadan önce Londra'ya ulaştırıyorla. Gereken emirler verildikten sonra Lozan'da müzakere masasına, bizim elimizdeki kozları bilerek oturuyorlardı. Bir diplomatın dediği gibi bunun, briç masasında ka

19 mucize

“19 mucizesi” mi? Büyük bir şaşkınlıkla televizyon izliyorum: Ekrandaki “prof.” Atatürk’ü “mucize”ye bağlamış gidiyor... Her yazdığı “edebi”, her sözü “deha” ürünü!.. “Nutuk”un ilk cümlesinden (ki, “19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktım” diye başlar) onlarca “edebi eser” üretiyor! “Bu işi iyi bilen biri olarak söylüyorum” diye de görüşlerinin “muhkem kaziye” olduğunu vurguluyor. Kur’an’da var olduğu iddia edilen “19 mucizesi”yle, Atatürk’ün hayatında var olduğu öne sürülen “19 mucizesi”ni iç içe sokup “kutsallık” atfediyor. Sonunda, hayatındaki her şey “19 ve katları” ile kaim bir portre çıkıyor ortaya: Ölüm tarihinden doğum tarihine kadar... Hâlbuki Atatürk’ün doğum tarihi bile kesin değil, bırakınız ayını-gününü, yılı bile tartışmalı. 1881 diyenler kadar 1880 tarihini veren ciddi kaynaklar da var. Bu durumda “mucize” çöküyor, ama ekrandaki “prof.”un umurunda değil. Herkesi suçlaya suçlaya, herkese toslaya toslaya, “sunucu”nun “cehalet”inden yararlanıp veryansın ediyor... Atatürk’ü sevmek

TC Cryptolar

TÜRKİYE'nin Cryptoları Türkiye Dönmeleri: Dıştan Müslüman görünürler ama asıl kimlikleri Yahudiliğin bir sekti olan Sabataycılıktır. PAKRADUNİLER: 2600 senelik mazileri vardır. Asıl kimlikleri Yahudiliktir. Sonradan Ermeni olmuşlardır. Şu anda bir kısmı Sünnî Müslüman, bir kısmı Alevî, bir kısmı Türk, bir kısmı Kürt görünüyorlar. Bir Pakraduninin kuyuya attığı taşı bir milyon Müslüman çıkartamaz . İran’da MEŞHED Yahudileri. Dıştan Şiî gibi görünür, içten Yahudidir. KAFKASYA TAT Yahudilerinin bir kısmı Müslüman postuna bürünmüştür. Tatar kökenli Kırım KIRIMÇAK Yahudilerinin bir kısmı da Müslüman görünür. OSMANLI devletinin ve hilafetinin yıkılmasına sebep olan isyancı, radikal, tekfirci hareketin kurucusunun Bursadan göçmüş Yahudi olduğu iddia ediliyor. Büyük ve güçlü bir İslam ülkesinin devlet başının kökeninin Yahudi olduğuna dair internette hayli bilgi bulunmaktadır. Komşu devletlerden birinin başbakanının kökeni Medine’den kovulan Kurayza Yahudilerine dayanıyormuş. İslam dünyası

Ehli Sünnet Akaidi

[Mehmed Zahid Kodku] Ehli Sünnet Akaidi.Dinden Çıkaran sözler bahsi.] [ Dinden Çıkaran Sözler ]  1- Allah'ın varlığı hakkında insanda meydana gelecek en ufak bir şüphe ve tereddüt.  2- Allahın cisim olduğunu düşünmek ve hayalinde canlandırmak.  3- Cenab’ı Hakkın sıfatlarından herhangi birini insanların sıfatlarına benzetmek. (Mesela Cenabı Hakk’a dil ve ağız gibi mahlukatın hassalarından olan  azalar hayal etmek) 4- Allah’ı bir şeye hulûl etmiş olarak kabul etmek. 5- Cenab’ı Hakka analık, babalık veya oğulluk isnad etmek. Haşa "Allah Baba" demek veya "Her şeyi yaratan Allah ama Allah’ı yaratan kim" (!) gibi sözler söylemek veya bunları kalbinden geçirmek. (Cenabı Hak Yaratan varlıktır. Yaratılan varlık değildir) 6- Peygamberlere yalancılık isnadında bulunmak. 7- Peygamberlerden herhangi birini inkar etmek. 8- Peygamberlere günah isnadında bulunmak. 9- Peygamberlerin yüksek terbiye ve ilimlerini Allah’ın yetiştirmesiyle değil de, bir insanın yetiştirmesiyle olduğ

Harf İnkılabı

7 soruda Harf İnkılabı 84 yıl önce Arap elifbası yasaklandı, Latin alfabesine dayanan “yeni Türk harfleri” kabul edildi. İnkılaplar içerisinde en radikali ve günlük hayat üzerinde en etkilisi olduğu halde yeterince tartışılmadı. Avram Galanti ve Fuat Köprülü gibi itiraza kalkanlar da kısa sürede muma çevrildiler. Cemil Meriç’in dediği gibi 3 Kasım 1928’den itibaren kütüphaneler birer “tuğla yığını”na dönecek, 900 yıllık birikimin üzerinden asfalt geçirilecekti. Bir gün önce âlim olanlar ertesi gün ilkokula başlayan birer öğrenci haline gelecek, Mahir İz’in hatıralarında geçtiği üzere Latin harflerini kazara önceden öğrenmiş öğrenciler, hocalarının hocaları olacaklardı! Bu köklü değişimden etkilenmeyen ‘mutlu azınlık’ ise yabancı okullardan mezun olanlardı. Onlar yarışa bir adım önde başlayacak ve yeni oluşturulan bürokrasinin çekirdeğini oluşturacaklardı. Harf İnkılabı birçok açıdan ‘benzersiz’ bir karardı. Ancak uzun bir süre tartışılamadı, bazı gerçekler tek yanlı olarak tahrif edild

Tüm dünya şunu çok iyi bilsin

Yavuz Bahadıroğlu/Gezi Parkındakiler Ne istiyorlar? Tüm dünya şunu çok iyi bilsin ki, Başbakan su, elektrik ve doğalgaz borçlarımı külliyen silene kadar Gezi Parkı’nda bekleyeceğim!.. Başbakan kredi borçlarımı faizleriyle birlikte silene kadar Gezi Parkı’ndayım!.. Başbakan evden kaçan eşimi bana döndürene kadar bekleyeceğim!.. Kıyamet kopsa bir yere gitmem!.. Leylaaa, seni Gezi Parkı’nda bekliyor uuum! Giyecek bir şeyim kalmadı, Başbakan bana iyi marka iki takım elbise göndersin. Adresim malum: Taksim Gezi Parkı (Not: bedenim 46/6’dır)!.. Bazı derslerim zayıf, Başbakan dekanla görüşüp zayıf derslerimden geçmemi sağlasın! Müjdeyi Gezi Parkı’nda bekliyorum(sömestri kaybedeceğim yahu)!.. Sürekli bir baltaya sap olamadığımı tekrarlayıp duran pederle kavgalıyım. Başbakan, babamı getirip bizi barıştırana kadar Gezi Parkı’nda bekleyeceğim !.. Polislerle sabahları top oynamaktan ayakkabılarım parçalandı. Başbakan Gezi Parkı’ndaki mavi çadıra 42 numara iki çift ayakkabı göndersin!.. Yoksa sonsu

PAKRADUNİLER

KRİPTOLAR, PAKRADUNİLER (Mutlaka okuyun ) Onun asıl isminin Artin olduğunu biliyor musunuz?.. Türk veya Kürt olmadığı kesin ama Kriptoların hangi grubuna mensup olduğu kesin değil. Bu kanlı hikayenin içinde birtakım Derin İstihbaratçıların olduğu söyleniyor. Koskoca bir devlet, muazzam bir ordu bu faciayı otuz yıla yakın bir zamandan beri bitiremiyor. Çok kanlı ve çok kârlı bir iş bu. Ülkeye, halka ve devlete yüz milyarlarca dolara mal oldu. Birileri bu işten çok paralar kazandı, büyük zengin oldu. “Mallar” bir ara helikopterlerle taşındı. Bu kanlı facianın ismi “Bitmeyen Faciadır…” Bunu kimse bitiremez… Özal bitirmek istemişti de onu bitirmişti Derin’ler. Derin ve gizli birileri bu savaş bitmesin ve sonunda Türkiye bölünsün ve parçalansın istiyor. Böyle bir şeyi gerçek Kürtler ister mi? İstemezler, çünkü Türkiye parçalanırsa onlara ait topraklara birtakım yabancılar gelecektir. Kavga bitecek ama yorgan da gidecektir. Bu bir Kürt millî hareketi midir? Hayır!.. Kostümler Kürttür ama oyu

TÜSİAD başkanı

Engin Ardıç/Sabah. Bunun "yeni bir muhalefet biçimi" olduğunu söylüyorlar, biz de "evet ama öylece de kalır, iktidara gelemeyecek olduktan sonra ne anlamı ve de ne önemi var" diyoruz. "Kapitalizme karşı çıkan sosyalist ve de Müslüman gençler" ekibinin ne anlamı ve önemi varsa... Bunun gibi işte... Taksim'de ayaklananlar kimlerdir? Tweet atanlar, Facebook kullananlar, filmde gördüğü "V for Vendett a" maskesi takmayı marifet sananlar, iki arada bir derede meditasyon yapmayı ihmal etmeyen yogacılar... (O maskenin, 1605 yılında İngiliz parlamentosunu havaya uçurmak için mahzenine barut fıçıları yerleştiren Guy Fawkes adında bir adamı simgelediğini biliyorlar mı?) Toplumun dönüp de tükürmediği, hiçbir zaman da tükürmeyeceği, "polisle dalaşma zevkini tatmine çalışan" gariban örgütçükler... Bankaların para makinelerini yağmalayan gecekondu çocukları... Bundan bir muhalefet çıkmaz. Çıkarsa da iki hortumluk canı olur. Eylemciler arasında bir

Yeşilçam denilen rezil oluşum

Yeşilçam denilen rezil oluşumun tek bir görevi vardır. Türk milletinin beynini yıkamak ve özünden koparmak Atatürkçü öğretmen atandığı köyde medeniyet olmadığını görünce,güya medeniyet getirmeye çalışıyor.(sanki Afrika'nın yamyam köylerine atandı). Ama her zaman ki gibi "sarıklı" cahil hocalar medeniyete karşı çıkıyorlar, öğretmeni vahşice öldürüp yerlerde sürüklüyorlar..Tabi sonunda hepsi asılarak öldürülüyor, toplum temizleniyor ve halk kurtarılıyor..