Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım 6, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Veliahd Abdülmecid efendi, böyle bir Hilâfet’i seve seve kabul etti

Kesilen kafalar  ve  Saltanatın kaldırılması Vahideddin Han, mektepten Saltanat’a ve Hilâfete bağlılık yeminleri ederek mezun olan ve orduya katılan Refet Paşa’dan ettiği yemine sadakat beklemektedir, fakat bu beyhude bir bekleyiştir. Zir a Sultan’ın bileti 1 Kasım günü bir daha geriye dönülemeyecek bir biçimde kesilmiştir. Refet Paşa, ise sadece bir elçidir ve tebliği için oradadır. Ankara’dan kesin emir almıştır. Millî Mücadele’yi en başından beri destekleyen, besleyen hatta 2. İnönü Zaferi’nden sonra Anadolu’daki gazilere ulaştırmak üzere açılan yardım kampanyalarına hanedanın bütün üyeleri ile birlikte bir numaralı bağışçı sıfatıyla katılan, büyük zafer neticesinde Dolmabahçe Sarayı’nda kıldığı şükür namazına ve indirilen hatimlere rağmen Sultan Mehmed Vahideddin Han, değişen sosyal şartlar itibariyle Ankara’daki TBMM’de 1922’nin sonundan itibaren artık tüm kötülüklerin müsebbibi olarak görülüyor ve tahtında hatta memlekette bir dakika bile kalmaması noktasında konuşmalar yapılıyor

Her müslümanın öğrenmesi, inanması ve tâbi olması lazım olan farzlar 54 farz

54 Farz Sual: 54 farz hangileridir?  CEVAP:  İslam âlimleri, her müslümanın öğrenmesi, inanması ve tâbi olması lazım olan farzlardan elli dört adedini seçmişlerdir.  54 farz şunlardır:  1- Allah'ı daima zikretmek.   2- Helal kazanılmış elbise giymek   3- Abdest almak.   4- Beş vakit namaz kılmak.   5- Cünüplükten gusletmek.   6- Rızk için Allah'a tevekkül (itimad) etmek.   7- Helalden yeyip içmek.   8- Allah'ın taksimine kanaat etmek.   9- Tevekkül etmek.  10- Kazaya (yani Allah'ın hükmüne) razı olmak.  11- Nimete karşılık şükretmek.  12- Belaya sabretmek.  13- Günahlara tevbe etmek.  14- İbadetleri ihlas ile yapmak.  15- Şeytanı düşman bilmek.  16- Kur'an-ı delil tanımak.  17- Ölüme hazırlıklı olmak.  18- İyiliği emredip kötülükten alıkoymak. 

Bir Veli, Asla Bir Nebi´nin Derecesine Ulaşamaz

Zira Nebi'ler bazı sıfatlarla, insanlardan ayrılırlar. 249 Allahû Teâla (cc)'nın emir ve nehiyleri altında sızlanmamak, sabretmek ve her an imtihan üzere olduğunu hatırda tutarak; "ihsan" makamına ulaşmak her mü'minin görevidir. Resûl-i Ekrem (sav) ve Sahâbe-i Kirâm'ın zühd ve takva hususunda ne kadar titiz oldukları malûmdur. Esasen Zühd; insanı Allahû Teâla (cc)'ya kulluktan alıkoyan herşeyi terketmektir. İbn-i Abidin "Şeriat, târikat ve hakîkat" ıstılâhlarını izah ettikten sonra: "Bu üç şeyden murâd, kuldan beklenen kulluk vazifesinin beklendiği şekilde yapılmasıdır"(235) hükmünü beyan ediyor. İmam Ebû Yusr Muhammed Pezdevi (rha): "Şeriat hakîkattir, hakîkat şeriattan başka değildir"(236) buyuruyor. Şer'i şerife ihlâsla sarılan ve insanları Allahû Teâla (cc)'nın dini uğruna cihad'a çağıran mürşid-i kâmil'ler devamlı mevcuddur. İslâmî ıstılahta: "Bütün kalbi ile Allahû Teâla (cc)'ya yönelen mü&