Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran 26, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sultan Vahdettin Han

Vefasızlığın her türlüsünü gören, sürgün edilen, cenazesi haczettirilen ama sürgüne giderken tabakasını onu götüren askerlere verip " Bu devletin malı bunu hazineye koyun " diyen bir adalet timsali ,Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin Han. Ülkeyi sattı diyenler; Koyu Kemalist Cemal Kutay; 'Vahdeddin Elbette hain değildi. Dünyanın en namuslu adamlarından biriydi. Ölürken yastığının altından parasızlıktan alamadığı ilaçların reçeteleri çıktı. Bunu Tarık Mümtaz Göztepe anatıyor. Ve cenazesini rehin ettiler San Remo'da. Akrabaları, arkadaşları cenazeyi kaçırdılar da gömüldü. Bunlar hakkında hüküm verebilmek için önce bilgili olmak lazım

Gezi olayları

Gezi olaylarıyla ilgili korkunç iddia! Göstericiler sadece Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ni hedef almadı. Erdoğan'ın 'Kahraman' dediği polisler Ankara'daki Başbakanlık binası ve TBMM'ye yapılan saldırıları da önceden haber aldı. Saatlerce buraları savunup büyük bir krizi önledi... Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Polis Akademisi mezuniyet töreninde vurguladığı "Polis kahramanlık destanı yazmıştır" sözlerinin perde arkasında yaşanan olayların detaylarına Takvim ulaştı. Edinilen bilgilere göre o süreçte polis oldukça kritik eylemleri önledi. İlk hedef belirli aralıklarla saldırılan Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ydi. Hatta bir gece Ortaköy, Kabataş ve Barbaros Bulvarı yönleri barikatlarla kapatıldı. Beşiktaş tam bir ablukaya alındı. Ama Polis her defasında burayı koruma altına aldı ve ofise girişi engelledi. DİNLEMEYE TAKILDILAR Ankara'da da hedef Başbakanlık'tı. Eylemlerin devam ettiği günlerde emniyet istihbaratı sosyal medyad

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

LEVEN KIRCA!NIN KİNİ KİME ?

LEVEN KIRCA!NIN KİNİ KİME ? Fatihin Torunları Levent Kırca'dan tüyler ürperten sözler Gezi Parkı eylemlerinin ikinci gününde Londra'da İşçi Partisi'nin etkinliğine katılan sanatçı Levent Kırca'nın sarfettiği sözler 'bukadar da olmaz' dedirtti. Eylemin ikinci gününde Taksim meydanının göstericilere bırakılmasıyla coşan Kırca'nın bir sonraki hedefi çok konuşulacak. Polisin Taksim meydanındaki barikatları kaldırmasını zafer çığlıkları içinde duyuran Kırca, bir sonraki planı böyle anlatmış: "Şu ana kadar bu hiç konuşulmadı ama bir iki gün içinde Silivri'de, Hasdal'da, Sincan'da yurtseverler hapishaneleri boşaltacaktlar, Atatürk'ün askerleri dışarı çıkacak." CEZAEVLERİNİ BOŞALTACAKLAR Gezi Parkı sürecinde yaşananlar uzun süre unutulmayacak. Çevre hassasiyetiyle başlayan süreç bir anda iktidara karşı bir operasyona dönüştü. İşte eylemlerin ikinci gününde sahneye çıkan sanatçı Levent Kırca, polisin Taksim meydanını göstericilere bırakmasın

Türkçe ezan

Türkçe ezanı savunan M.kamal'i aklamaya çalışan kemalistler islamdan bihaber yaşadığınız belli oluyor. Keşke Türkçe ezan okunsaymışmış. Dini kendinize uydurursanız bu sizin uydurduğunuz birşey olur. Siz dine uyarsanız o din olur! M.kamal dinde reform adı altında 18 yıl ezanı Türkçe okutturdu ve Arapça okuyanlar tutuklandı. Binlerce insan bu olay yüzünden göç etmek zorunda bırakıldı.  Türkçe ezanı n metni Tanrı uludur, Tanrı uludur, Tanrı uludur, Tanrı uludur Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı'dan başka yoktur tapacak Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı'dan başka yoktur tapacak Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı'nın elçisidir Muhammed Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı'nın elçisidir Muhammed Haydin namaza, haydin namaza Haydin felaha, haydin felaha (Namaz uykudan hayırlıdır, Namaz uykudan hayırlıdır) Tanrı uludur, Tanrı uludur Tanrı'dan başka yoktur tapacak. acaba felah kelimesini neden Türkçe yapmadılar? "Kurtuluş" olduğunu insanlar bilmesin diye mi

Bizim tarihimiz

Kurtuluşa bir iki...! Bizim tarihimiz daha nice laubaliliklerle malul.. Hani ezanın Türkçesini okurken müezzin minareye çıkar da, “Haydin Kurtuluşa, Haydin Kurtuluşa” der de ya cemaat “Kurtuluşa araba kalkıyor”, diye dolmuş kuyruğuna girerse ne olacak! İsmet Paşa bunu düşündüğü için ezanda “Hayya-lel felah”ı Arapça bırakmış.. Şaka şaka! Ama resmi gerekçe de en az bu kadar komik.. Hani aslında “H aydin Felaha” derken de, bir başka mana çıkar mı ona da bakmak lazım. Hani “Fellah” filan sanmasın cemaat!. Zaten CHP'liler cami mi bıraktı ki, Ezan okunacak, Ezanı duysa ne olacak, camiye gidip başını belaya mı sokacak insanlar.. İmam mı kaldı ki memlekette, cenaze namaz kıldıramayacak hale geldi memleket. Açıp baksınlar, mesela CHP 1946 kongre zabıtlarını. Parti kongrelerinde en çok konuşulan konuların başında ölülerin ardından cenaze namazı kıldıracak kimse kalmadığından, kasabalarına imam bulunması konusu.. Sadece Atatürk'le ilgili bilgi ve belgeler değil, CHP ile ilgili bilgi ve be

Genelevini kurban keserek açan CHP

Genelevini kurban keserek açan CHP  Genelevini kurban keserek açan CHP zihniyeti

Kemalistler, Arap kültürüne ilişkin herşeyden nefret ederler.

Fesüphanallah Kemalistler, Arap kültürüne ilişkin herşeyden nefret ederler. Osmanlı’ya ilişkin herşeyden de nefret ettikleri gibi. Halk da yüzyıllarca Arap’a sevgi ve saygı göstermiş, fakat sonradan “imparatorluğa ihanet edip bizi arkadan vurduğu için” ondan soğutulmuştur. Bu soğukluk hatta nefret, halkımıza bürokrasi tarafından “empoze” edilmiştir, aslında Türk halkının Arap halkıyla (halklarıyla) bir sorunu yoktur. Şimdi okullara seçmeli Arapça dersi konacakmış, Kemalistler’in tüyleri gene diken diken oldu. Hani bir zamanlar Hilmi Yavuz, “liselere hiç olmazsa Atatürk’ün Büyük Nutuk’unu aslından okuyup anlayacak kadar Osmanlıca dersi konsun” demişti de kıyameti koparmışlardı. Bu kafa, ezan Türkçe okunursa halkın aydınlanacağını sanan kafadır. Ezanın Türkçe okunmasından 1950 seçimlerinden sonra vazgeçildi, acaba Demokrat Parti’yi iktidara getirenler kimlerdi? On sekiz senedir Türkçe ezan dinleyenler mi, uzaylılar mı? Bu kafa, çarşafla gezdiği ve “pis” göründüğü için ülkemizde Arap turi

Geleceği Karanlık bir Müslüman Toplum

Geleceği Karanlık bir Müslüman Toplum,Mehmet Şevket Eygi MÜSLÜMAN bir toplum aşağıdaki durumlara düşerse sonu iyi olmaz. Başına birtakım felaketler, musibetler ve afetler gelir. Tokatlar yer. 1. İtikadı bozulursa… 2. Kur’anın mutlaka yapın dediği farzları, ibadetleri, iyilikleri, hayırları yapmaz; yapmayın dediği kötülükleri, haramları, günahları işlerse. 3. İmandan sonra İslamın ikinci temel emr i, dinin direği olan vakit namazlarını dosdoğru kılmazsa. 4. Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) emirlerini ve öğütlerini dinlemez, Sünnetine göre yaşamazsa. 5. Zekatı Kur’ana, Sünnete ve Şeriata-fıkha uygun şekilde dosdoğru vermezse. 6. Mü’minler tek bir Ümmet olmaz; bir yığın birbirinden kopuk cemaate, fırkaya, hizbe, parçaya ayrılır ve birbirleriyle çekişirlerse. 7. Müslümanlar birbirleriyle faiz muamelatı yaparlarsa. 8. Mü’minler ehliyetli bir İmam’a biat ve itaat etmezlerse. 9. Emanetlere hıyanet edilirse. 10. Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını yerine getirmezlerse. 11. Mü’minler bir

Bahsettiği insanlar babalarımızdı

“En büyük Türk” Sevgili dostlarım… Zaman zaman sözkonusu ettiğim ilkokul Başöğretmenim var ya: Atatürk’le Sultan Vahideddin’i karşılaştırmayı pek severdi. “Dinleyin çocuklar” diye başlardı, “Sultan Vahdettin kendi çıkarı için vatanını satmıştı. Atatürk pusulasız çürük Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkıp vatanı kurtarmasaydı, şimdi yabancıların egemenliği altında inim inleyecektik.” Azıcık soluklandıktan sonra, devam ederdi: “İşte bunun için çocuklar, Atatürk tarihimizin en büyük komutanıdır.” Bir solukta malum sloganı atardı önümüze: “En büyük Türk Atatürk!” İlkokulda bile içimiz-dışımız slogan olmuştu ya, itiraza hakkımız yoktu. Bunu, yeni şeyler öğrenmenin heyecanıyla babama aktardığımda, sordu: “Osman Gazi, hiç yoktan Osmanlı Devleti’ni kurdu mu?” “Kurdu” dedim. “Fatih, İstanbul’u fethetti mi?” “Etti.” “Yavuz Sultan Selim o zamana kadar geçilemeyen Sina Çölü’nü geçip Halife oldu mu?” “Oldu.” “Ama hiç biri ‘en büyük Türk’ olamadı.” Ne bileyim? Demek ki, hiç yoktan devlet kurmakla en b

Eşcinsel (homoseksüel) denilen cinsel sapıklar

İstanbul,1835 yılına kadar dünyanın en büyük şehri idi .Âsâyiş durumu ise şu şekildeydi"Kanunu Sultan Süleyman Han devrinde 1520-1566 yıllarıda yılda ortalama 1 cinayet olurdu.'1769 Sir James Porter: İstanbul sokaklarında ne ayaklanma ne hırsızlık nede düzensizlik olurdu"İstanbulda 14 yıl kalan Fransız De la Montraye (1727)"Tek hırsızlık vakası duymadım,İstanbul dışında 6 rum eşkiya yakalanıp cezalandırıldı" Osmanlı böyle bir devletti...Bilmeyenler öğrensinler..İstanbul şimdi hırsız cani,travesti,gay dolmuş.! LÛT KAVMİ NEDEN HELÂK OLDU? Hz. İbrahim Urfa’dan Filistin’e hicret ederken yanında yeğeni Hz. Lût da vardı. Yüce Allah Hz. Lût’a peygamberlik görevi verdi ve onu başkenti Sedom olan bir kavme peygamber olarak gönderdi. Yüce Allah buyuruyor: Ve Lût’u da kavmine peygamber (olarak) gönderdik. (Lût) Kavmine dedi ki: Siz gerçekten en çirkin fuhşiyatı (eşcinselliği) yapıyorsunuz. Sizden önce âlemlerde  bir tek kişi bu işi yapmamıştı. (Ankebût - 28) Lût kavmi, eşc

TRT Haber

Gezi olayları sırasında lüks otelde molotof kokteylleri ele geçirildi  İstanbul’daki Gezi Parkı olayları sırasında göstericilerin sığındığı lüks bir otelin odalarında molotofkokteylleri ele geçirilirken, otelin otoparkı ise revire çevrildi. Molotofkokteyllerinin bulunduğu odalar ve revire çevrilen otopark polis kamerasıyla görüntülendi. Gezi Parkı olayları sırasında polisin attığı gaz bombasında n etkilenen göstericiler, beş yıldızlı bir otele sığınmıştı. Gazdan etkilenen göstericilere otelde müdahale edilmiş, otelin içi adeta revire çevrilmişti. Göstericilere kapılarını açan lüks otelin odalarından molotofkokteylleri çıktı. Polisin düzenlediği baskınlar sırasında molotofkokteyllerinin yanı sıra, otelin otopark bölümünde eylemcilere dağıtılmak üzere olduğu kaydedilen çeşitli yaşam malzemesi de bulundu. Polisin kaydettiği görüntülerde, lüks otelin bazı odalarında eylemlerde kullanılmak üzere hazırlanmış molotofkokteylleri yer alıyor. Sırt çantasında ve odanın banyo kısmında gizlenen mol

Yıl 1924 TBMM'de örtbas edilen cinayet

Yıl 1924 TBMM'de örtbas edilen cinayet Halid Paşa cinayeti hakkında kaleme alınan yazılarda hastaneye kaldırılmaması, ameliyatla kurşun yarasından kurtulmasına rağmen zatürreden ölmesi, kendisinin istemesine rağmen savcılık tarafından ifadesinin alınmaması iktidarı suçlayıcı ithamlar olarak yer aldı Türkiye Cumhuriyeti’nde Osmanlı’dan devralınan unsurlardan biri de siyasal cinayetlerdir. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin siyasal hayatta kendisine yer edinmeye başlamasından sonra komitacılık olarak da adlandırılan bu gelenek, iktidarın muhalefeti sindirmesinde oldukça etkili bir yöntem olmuştur. Muhalefet saflarından birinin öldürülmesi bundan sonra hep siyasal iktidardan bilinmiş ve cinayetler komitacılık olarak değerlendirilmiştir. Her ne hikmetse bu cinayetlerden hiçbirinin müsebbibi ve faili tam olarak tespit edilememiştir. Bunlardan biri de Ardahan Mebusu Deli Halid Paşa cinayetidir. Aslında Deli Halid Paşa cinayeti Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihindeki ilk değil, üçüncü cinay

Abdülhamid’in servetini yöneten Ermeni

Abdülhamid’in servetini yöneten Ermeni Hazırladığı ıslahat programıyla hem devlet maliyesinin tasarruf etmesini sağlayan, hem de Sultan Abdülhamid’in servetini arttıran Agop Paşa hayatıyla da alışılmışın dışında bir Osmanlı bürokratı portresi çizmiştir. Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz’in zamanlarında iflasın eşiğine gelen ve küçültüle küçültüle Mabeyn-i Hümayun’a bağlı bir müdürlüğe dönüştürülen  Hazine-i Hassa’da, II. Abdülhamid’in devrinde köklü bir ıslahat gerçekleştirildi. Hazine-i Hassa, kısa sürede nezarete (bakanlığa) çevrilerek büyük gelirlerin idare edildiği, geniş memur kadrolarıyla sistemli bir şekilde çalışan, adeta ‘devlet içinde devlet’ denilebilecek bir teşkilata dönüştü. Başta Musul’daki petrol arazileri olmak üzere stratejik açıdan önemli, büyük gelirler getireceği düşü-nülen birçok gayrimenkul satın alınarak padişa-hın şahsî mülkü haline getirildi. Bu durum son-raki yıllarda bazılarınca büyük bir başarı olarak değerlendirilirken, bazı kesimler Abdülhamid’i şahsî servet

Cehennemden Azad Eylesin

Fatihin Torunları Hz. Muhammed (S.A.V) Anlatıyor:Malik Cehennemden İğne Deliği Kadar Bir Yer Açtı. Oradan İplik İnceliğinden Siyah Bir Duman Çıktı. O Duman Bir Saat Çıksaydı; Bütün Yeri Ve Semaları O Dumanın Karanlığı Sarardı. Güneşin, Ayın Ve Diğer Aydınlık Veren Şeylerin Ziyası Ve Nuru Görünmezdi; Mahvolurdu. Ancak Malik, O Deliği O Anda Eli İle Sığadı; O Duman Yok Oldu. Bana Şöyle Dedi: -Buradan İçeri Bakın.Bakınca Gördüm Ki, Cehennem Birbirinin Atında Yedi Tabakadır. En Yukarısı Cehennemdir Ki; Oraya Müminlerin En Asileri Girer. Bunun Azabı, Diğerlerinden Hafiftir. 2.Si Lezadır. Buraya Nasara Girecektir. 3.Sü Hutamedir. Buraya Da Yahudiler Girerler. 4.Sü Sairdir. Buraya Da Sabiler Girerler. 5.Si Sakardır. Buraya Da Mecusiler Girerler. 6.Sı Cahimdir. Buraya Da Müşrikler Girerler. 7.Si Haviyedir. Buraya Da Münafıklar Girerceklerdir. Bir De Allahlık Davası Güdenler Girerler. Firavun, Nemrut Gibi. Ben, Aşağı Tabakada Olanların Azaplarının Şiddetinden Bakmaya Takat Getiremedim. Ancak Üs