Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran 15, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SAYIN GÜRÜZ

NEREYE SAYIN GÜRÜZ? DAHA HESABIMIZ VAR SIZINLE ? Kemal Gürüz intihara kalkıştı.. 28 Şubat Davası'nın tutuklu sanıklarından eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi'nde bileğini kesti. SAĞLIK DURUMU Cezaevi revirinde tedavi edilen Gürüz'ün, sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. 1 SENEDİR CEZAEVİNDE Prof. Dr. Kemal Gürüz, 28 Şubat Soruşturması kapsamında Nöbetçi Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 25 Haziran 2012 tarihinde tutuklanarak Sincan Cezaevi'ne gönderilmişti. Prof. Gürüz, Ergenekon davasında da tutuksuz olarak yargılanıyor. Ensonhaber

MİLLETİMİZİ KİMLERİN KATLETTİ

Sol fotoğrafta Sultan Abdulaziz'in bilekleri ve boğazı kesilerek şehit edilmesinden bir kaç gün önce 2 mason tarafından çekilen hali. Sultan Abdulaziz'imizin yanında poz veren adamın duruşuna dikkat edin. MASON SAKLI EL SELAMI..!! Sağ fotoğrafta yine ezanı aslına döndürdüğü ve Osmanlı hanedanına sahip çıktığı için şehit edilen Başbakan Adnan Menderes.. MERHUM MENDERESİN YANINDA DURAN KAFASI KEL SUBAY'A DİKKAT EDİN. O SUBAY MASON GENERAL TEOAMAN KOMAN..!!! UMARIM 100 YILDAN BU YANA MİLLETİMİZİ KİMLERİN KATLETTİĞİNİ ANLATMAYA ÇOK GEREK YOK..!!

Isıran Karınca

Hz.Musa'yı Isıran Karınca Hz. Musa a.s., köy köy, şehir şehir dolaşıp; insanlara Allah'ın dinini öğretirken, bir gün yolu Allah'ın, ceza olarak bütün halkını yaktığı bir köye düştü ve: "Ey Rabbim"dedi."Bu köyde yaşayanlar arasında çocuklar, günahsız, suçsuzz kimseler ve hayvanlar da vardı. Sadece suçluları ve günahkarları cezalandırabile cekken, böyle yapmayıp tüm köyü cezalandırmışsı n. senin şefkatin ve acıman sınırsıdır ve sen tüm canlılara bu şefkatinle davranırın. Sen işlerini de bizim aklımıızn eremediği yüksek bilginle yaparsın. Buna olan inancım tamdır. Fakat ben merak ettim; günahkarlarla beraber masum insanları niçin yaktın?"diyerek,fazla oyalanmadan, yoluna devam etti. Bir müddet sonra hem bir şeyler yemek, hem de yol yorgunluğunu biraz olsun üzerinden atmakbir ağacın altına oturdu. Ağacın az ötesinde büyük bir karınca yuvası vardı. Karıncalar harıl harıl çalışıyordu. Bu karıncalarda bir tanesi gelip dinlenmekte olan Hz.Musa aleyhisselamı ısır

Allah’a Teslim Olmak

Her Durumda Allah’a Teslim Olmak Sahrada oturan bir adam vardı. Adamın, kendisini sabah namazına kaldıran bir horozu, kendisini ve eşyalarını hırsızlardan koruyan bir köpeği ve suyunu, çadırını yüklediği bir merkebi vardı. Bir gün yakınında bulunan kasabalıların yanına,onlarla konuşmak için gitti. Onlarla birlikte kahvelerinde otururken, kendisine, horozunu tilkinin yediğini bildirirler. Adam bu haberi duyunca ; - Hayırdır inşallah, der. Bir müddet sonra, köpeğinin de ölüm haberi gelir ve adam yine; - Hayırdır inşallah, der. Yine bir müddet sonra, kurdun, eşeğinin karnını yardığı haberi gelir, bu sefer de adam; - Ümit edilir ki, bu işte de bir hayır vardır, der. Gece olunca çadırına gider ve uyur. Sabahleyin, o kasabada yaşayan insanların düşmanlarının geceleyin kasabaya baskın yaptıklarını, horozların öttüğü, köpeklerin havladığı ve merkeplerin anırdığı evlerin yerini keşfedip bütün mallarını yağma ettiklerini görür. Kasabada sadece kendisinin mallarına bir zarar gelmez. Bu olaydan so

O Senin Ailenden Değil

O Senin Ailenden Değil Hz.Nuh'un kafirlerle beraber bulunan bir oğlu vardı. Hz. Nuh oğlunu dalgalardan kurtulmaya çalışırken görünce selendi: - Ey oğulcağızım! Bizimle gemiye bin. Sakın kafirlerle beraber olma! - Beni sudan koruyacak bir dağa sığınırım! - Allah dilemedikçe, bugün O'nun azabından koruyacak hiçbir şey yoktur. Hz.Nuh ile oğlunun arasına dalgalar girdi. Hz.Nuh'un oğlu da boğulanlardan oldu. Hz.nuh oğlu için çok üzülmüştü. Nasıl üzülmesinki? O kendi oğlu değil miydi? Hz.Nuh dünyada sudan kurtulamayan oğlunu hiç değilse kıyamet günü kurtarmayı arzu etti! Muhakkak ki, ateş sudan daha şiddetlidir. Ahiret alemindeki azap daha korkunçtur. Acaba Allah, kulu Nuh'a aile efradını kurtaracağına dair bir söz vermemiş miydi? Elbette vermişti. Allah Teala sözünden caymayacağı için Hz.Nuh Allah katında oğlu için şefaatte bulunmayı istedi. Hz.Nuh rabbine şöyle yalvardı: - Şüphesiz oğlum benim aile efradımdandır. Muhakkak ki, senin aile efradımı kurtaracağına dair verdiğin

Peygamberimiz

Kördüğüm Gibi Hz. Aişe validemiz Peygamberimiz'l -e (Aleyhissalatu Vesselam) yeni evlenmişti.Eşin -in kendisini sevip sevmediğini ; ne kadar ve nasıl sevdiğini merak etmekteydi. Hz. Aişe validemiz bu düşüncesini Peygamberimiz'l -e (Aleyhissalatu Vesselam) konuşmadan edemedi. "Ey Allah’ın Resulü,beni seviyor musun? “Peygamberimiz: -Evet, ya Aişe, tabi seviyorum! dedi." Hz. Aişe validemiz nasıl sevdiğini de merak ediyordu.? Hemen sordu."Beni nasıl seviyorsun?" Peygamberimiz sevgi şeklini tanımladı sevgili eşine:"Kördüğüm gibi." Bu cevap Hz Aişe validemizi çok sevindirmişti. Çünkü kördüğüm açılmazdı. Açılmayan,bitme -yen sırlı bir sevgi demekti. Alacağı cevap onu çok mutlu ettiği için, Hz Aişe validemiz Peygamberimiz'e -sık sık sorardı:"Ey Allah ’ın Resulü, kördüğüm ne alemde?" Peygamberimiz, Aişe validemizi memnun eden cevabı verirdi her defasında:"İlk günkü gibi..." Sevmekte eşsizdi O..."O aynaydı: Yarattığı varlıkları ç
Srebrenitsa Katliamı ve Ratko Mladic'in Türklere olan öfkesi !. [ Yalan Yazan Tarih utansın ] II. Dünya savaşında Almanlar'ın yahudilere uyguladığı soykırımdan sonra Avrupa'da en yaşanan en büyük soykırım 11 Temmuz 1995'de Yugoslavya'nın Srebrenica kentinde gerçekleşmişti. Resmi rakamlara göre 8372 kişinin katledildiği soykırımda ölenleri anmak ve yaşanan bu vahşeti kınamak için Genç Boşnaklar Derneği bu yıl Türkiye'de eylem yapıyor. 8 bin 372 çift ayakkabı toplayan ve bu ayakkabıları Taksim'de BM'nin İngilizce kısaltması olan 'UN' (United Nations) şeklinde sergileyecek olan dernek üyeleri bu yolla dünyanın bu katliama kayıtsız kalışını bir kez daha bütün dünyaya hatırlatacak. Serginin ardından, kullanılır durumda olan bütün bu ayakkabılar, Suriye'den kaçıp Türkiye'ye sığınan muhtaçlara dağıtılacak. Tarihe dönersek; Osmanlı Padişahı I. Murat, Prens Lazar komutasındaki Sırp kuvvetlerini 1389'da Kosova Meydan Muharebesinde yenmişti. Fet

İşgalci İsrail

"İşgalci İsrail'i devlet olarak tanıyan ilk Müslüman ülkenin Türkiye olduğunu biliyor muydunuz?" Tarih: 24/3/1949 İmza: İsmet İnönü (Cumhurbaşkanı)

1915, Mayıs’ın son haftası. Çanakkale

OSMANLI ÇANAKKALE ŞEHİDİ TEĞMEN İBRAHİM NACİ'NİN GÜNLÜĞÜ 98 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI 1915, Mayıs’ın son haftası. Çanakkale’ye asker taşıyan Şirket-i Hayriye vapurundayız. Cepheye gidiyoruz. Bizimki 70 numaralı vapur. Herkes, 38 numaralı Sultanhisar Vapuru’nu konuşuyor; çünkü o vapurun gemi süvarisi: “O askerler ki, yarın Çanakkale’de düşmanı karşılayacaklar, belki çoğunun ruhları bu ebedî maviliğe karışacak.” demesiyle ünlü. Şirket-i Hayriye’nin nice yolcusu dalgın. Biri de benim: 71. Alay, 10. Bölük’ten Teğmen İbrahim Naci. 21 yaşındayım. Yol, kader, cephe arkadaşlarımın çoğu benden genç. Hayal âlemindeyiz. Siz hiç denize bakarken, parçalanmış vücudunuzu, dalgaların üzerinde bir aşağı bir yukarı yüzerken gördünüz mü? Ben gördüm! Yok, korkudan değil. İnanın, korkmuyorum. Korkmuyoruz! Dönmemek üzere uğurlandık biz; kınamızı analarımız, eşlerimiz yaktı. Denizde ya da karada… Şarapnelle ya da kurşunla… Vapurda en fazla duyduğum yakarış şuydu: “Nasip eyle Yarabbi!” Gidenin ardından, “Mer

Gezi Soruları

Gezi Soruları,Mehmet Şevket Eygi SORU: Türkiyede düşüncesini açıklama, toplantı ve yürüyüş yapma, muhalefet hürriyeti var mıdır? CEVAP: Büyük ölçüde vardır? 1924’ten bu yana ülkemizde bugünkü kadar hürriyet ne Kemal, ne İsmet, ne Menderes, ne de askerî darbeler zamanında olmuştur. SORU: Söylediğinizin aksini iddia edenler var… CEVAP: Onlar samimî ve gerçekçi değildir. Hürriyet istiyoruz bahaneleriyle eski faşist, vesayetçi, resmî ideolojili berbat rejimi geri getirmek istiyorlar. SORU: Gezi hadiseleri ve kalkışması kendi kendine oluşmuş mâsum bir gençlik ve halk hareketi midir? CEVAP: Kesinlikle böyle değildir. Aylarca önceden uzmanlar ve profesyoneller tarafından yurt içinde ve yurt dışında hazırlanmış, planlanmış organize bir hadisedir. SORU: Amaçları nedir? CEVAP: Arap Baharına benzeyen bir hareket ile seçim ile başa geçmiş hükümeti devirmek, onun yerine eski usul vesayetçi, faşist ve baskıcı Kemalist bir rejim kurmaktır. SORU: Bunların arkasında kimler vardır? CEVAP: Homojen bir ya