Ana içeriğe atla

ATATÜRK'ÜN BAŞARISIZLIĞI


ATATÜRK'ÜN BAŞARISIZLIĞI DA YAZILMALI!


Tarihçi Mustafa Armağan, Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısızlıklarının da tarih kitaplarında yer alması gerektiğine dikkat çekti.

Tarih kitaplarının yeniden yenilenecek olması Mustafa Kemal Atatürk ve son Sultan Vahdettin hakkındaki iddiaları yeniden gündeme getirdi. Tarihçiler Atatürk ve Osmanlı konusundaki tek taraflılığa dikkat çekerken yeni tarih kitapları şimdiden çok tartışılacağa benziyor.

İnternethaber’e konuşan tarihçi Mustafa Armağan, tarih kitaplarında Mustafa Kemal’in başarısızlıklarının bile başarı olarak sunulduğuna dikkat çekerek, tekdüze bir tarihin yanlışlığına vurgu yaptı.

Armağan “Bir tarafı sürekli yücelten bir tarafı sürekli kötüleyen” bir tarihin yanlışlığını ortaya koyarak “Başarısızlığı görülmeden bir tarih anlayışı olmaz” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın tarih kitaplarının yenileneceğini açıklaması çözüm süreci ve alkol düzenlemesi tartışmalarının yanında gündeme bomba gibi düştü. Başbakan Erdoğan’ın da gençlere yönelik yaptığı toplantılarında sık sık vurguladığı tarih okuma önerisi yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin tarih kitaplarında son Osmanlı padişahı Vahdettin’in vatan haini olduğu iddiaları konusunda yanlış bilgiler içerdiğini belirterek tarih kitaplarının değişimine vurgu yapmıştı.

Bunun üzerine öncelikle CHP kanadından çok sayıda eleştiriler gelmiş ”Atatürk’ü de hain ilan edecekler” iddiasında bulunan vekiller dahi olmuştu.

Ancak pek çok tarihçinin uzlaştığı bir nokta var ki cumhuriyet dönemi sonrası yazılan tarihte tek taraflılık ve pek çok yanlışlığın olduğu.

Osmanlı tarihi ve yakın tarih üzerine çalışmalarıyla bilinen tarihçi-yazar Mustafa Armağan’ın dünkü yazısındaki senelerdir dillendirilen Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a kaçarak değil Damat Ferid talimatıyla gittiğini hatırlatmış ve belgeleri sunmuştu. Resmi tarihte yıllarca öğretilen “Atatürk’ün Samsun’a çıkışı” ilgili gerçek bilgileri açıklayan Armağan, belgelerde Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkarken istediklerini aktarmıştı.

OSMANLI ORTAYA ÇIKMASIN DİYE UĞRAŞTILAR

İnternethaber’e konuşan Mustafa Armağan tarih kitaplarının yeniden yazılmasını olumlu bulduğunu söyleyerek Cumhuriyet kurulduktan bu yana Osmanlı’nın kötüleştirildiği ve Osmanlı’nın korku olarak pompalandığı bir tarih anlayışının olduğunu altını çizerek şunları söyledi:

“Cumhuriyetçi tarih anlayışı Osmanlı’yı kötülemek üzerine kuruluydu. Tuğralar, kitabeler gizlendi, arşiv bile satılmaya bile çalışıldı. Yıllarca Osmanlı mirasından kurtulmaya çalıştılar. İngilizlerin desteğiyle Osmanlı gibi bir oluşum bir daha ortaya çıkamasın diye uğraştılar”

“Osmanlı korkusu 1950′li yıllarda son buldu ve Menderes döneminde Osmanlı hasreti yeniden başladı. Devlet ve bürokrasi düzeyinde Osmanlı hasreti, Özal döneminde de patladı. Özal da Osmanlı’ya sık sık vurgu yaptı. Kendini Osmanlı’nın devamı olarak gören bir siyasi anlayış doğdu. 28 Şubat döneminde bu anlayış sekteye uğradı. AK Parti döneminde patlama yeniden yaşandı. Bu helalleşme 1950′li yıllarda yapılmalıydı. Atatürk ile ilgili tarihin alt üst edilmesi, yeniden yazımı, hainlikle suçlandı.”

TARİH TEK BİR KİŞİYİ HAKLI ÇIKARAMAZ

Mustafa Kemal Atatürk hakkında tarihi arşivlerin tartışılmaya açılmasını sorduğumuz Armağan yıllarca tarih kitaplarındaki tek taraflılığa dikkat çekerek şunları belirtti:

“Tarih tekdüze olamaz. Tarih yalnızca bir kişiyi haklı çıkaramaz. Bir tarafı aşırı kötüleyen bir tarafı yücelten adaletsiz tarih anlayışı olamaz”

FİLİSTİN’DE GERİ ÇEKİLME BAŞARISIZLIKTI

Armağan, tarih kitaplarında Osmanlı Ordusu‘nun Filistin’i kaybetmesine neden olan o savaşın başındaki Mustafa Kemal‘in geri çekilmesinin başarı diye sunulduğunu aslında başarısızlık olduğunu şu sözlerle ifade etti: ”Mustafa Kemal’in de yenildiği savaşlar var. Filistin cephesinde ordusunu geri çekti. Ama tarihe bu ‘başarılı bir şekilde ordusunu geri çekti’ olarak yazıldı. Bu bir başarı mıdır? Filistin cephesinde ordusunu 600 km geri çekiiyor. Tarihi değiştirebilecek bir lider olsaydı Çanakkale’de yaptığını Filistin’de de yapardı. Başarıları elbette ki oldu ancak başarısızlıklarını görmeden bir tarih anlayışı olmaz.”

SERBEST FIRKA BAŞARISIZLIKTI

Armağan Mustafa Kemal’in başarısızlıklarının da yazılması gerektiğine vurgu yaparak bir diğer başarısızlık olan Serbest Fırka denemesine değinerek şunları söyledi: ”Serbest Fırka da Mustafa Kemal açısından bir başarısızlıktır. Mustafa Kemal bu partiyi kurdurmak için en yakın dostunu Fethi Okyar’ı çağırıyor ancak süreç iyi yönetilemiyor ve kapatılıyor. Serbest Fırka’ya oy çıkmasın diye kampanyalar yapılıyor. İzmir’de 50 bin kişinin protestosuna maruz kalıyorlar.”

Tarih kitaplarındaki Mustafa Kemal Atatürk profilindeki eksikler olduğuna dikkat çeken Armağan “Bütün kusurlarından arındırmış biri olamaz. Tabi ki doğru işleri başarıları da var ancak bunlar da açıklığa kavuşmalı. Ben köşemde de belgeleriyle yazdım. Samsun’a giderken araba gibi taleplerde bulunuyor, hani izin almadan kaçmıştı.”dedi.

Armağan özellikle yeni nesillerin tarih algısının oluşturulduğu okullardaki tarih kitaplarının yeniden düzenlenmesinin önemine vurgu yaptı.

Kaynak: http://www.mustafaarmagan.com.tr/ataturkun-basarisizligi-da-yazilmali.html



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh