Ana içeriğe atla

Sopayı yerken bir yandan da düşünün.

Cahil oldukları için de oylarını Tayyip'e veriyorlar!

Hafta boyunca enerji toplayıp cumartesi akşamları "hobi niyetine" Taksim dolaylarında olay çıkarmayı huy edinenler ve artık canına tak diyen esnaftan da bir temiz sopa yiyenler...
Sopayı yerken bir yandan da düşünün.
"Karşıyız karşı herşeye karşı" sloganı karın doyurmuyor, neden yanasınız, onu da bir düşünün. Biz de bilelim.
"140 vuruştan fazla" düşünme yeteneğiniz varsa tabii.
Şimdi TÜSİAD sizin sırtınızdan kuruyormuş... Herhalde bir "politikanız" olacaktır. Daha doğrusu, politikalarınız...
Eğitim politikanız, sağlık politikanız, güvenlik politikanız, dış politikanız, bayındırlık politikanız, ulaştırma politikanız... Hükümeti devirmek istemiyor musunuz, sizin alternatifiniz nedir? Ne öneriyorsunuz, bize ne vereceksiniz?
Bunlar elbette "140 vuruşa" sığmaz, üstelik küfürlerden yer kalmıyor, en iyisi Word programını açın da oraya yazın. Başı sonu belli cümle kurmasını bilenleriniz yani.
Ulaştırma politikanızı görelim mesela. Yok öyle "köprüye karşıyız" deyip sopayı da yiyip oturmak.
Solculuk ayağından Türk Hava Yolları'nı baltalayıp Türk turizmini öldürmek istediniz, bunu başaramadınız ama Taksim ayaklanmasıyla bir miktar turist kaçırdınız, gerisi nasıl gelecek?
Bakın, başbakan "hava yolu halkın yoludur" diyor.
Eskiden burjuvanın yoluydu. Hani size kumanya dağıtan zengin ve güzel bayanın...
Bingöl'e havaalanı yaptılar, Kastamonu da açılıyor, Şırnak Havaalanı'na da "Şerafettin Elçi" adını verdiler.
Eskiden İstanbul'a "kara trenle" iki günde gelirlerdi, Barış Manço şarkısını bile yazmıştı, şimdi bir buçuk saatte gelecekler.
Bilet fiyatları komik... Yirmi lira, otuz lira, kırk lira.
Bu hükümet, on bir yılda, beş milyon köylüyü hayatlarında ilk defa uçağa bindirdi.
Devrim diyorsunuz, bunun nasıl bir devrim olduğunu göremiyorsunuz.
Türkiye'de 51 tane havaalanı var şimdi.
Ama siz elli ikincisini yaptırmayın, o ayrı.
Sizi kullanmaya, sırtınızdan politika yapmaya çalışan İstanbul sermayesi, köylünün uçağa binmesine gıcık mı oluyor? Öyle ya, kokuyorlar, kemer bağlamayı bilemiyorlar, uçak inişe geçerken kalkıp kapıya koşuyorlar...
Cahil oldukları için de oylarını Tayyip'e veriyorlar!
Niçin size versinler?
"Ota boka karşı" olduğunuz için mi sizin Taksim Partisi'ne oy versinler?
Sıcakta basınçlı hortum suyu iyi gelir, serinletir, kolunuz bacağınız için ağrı kesici alın, oturun da düşünün.
Önümüzdeki cumartesi akşamı gene dayak yerken atacak farklı bir-iki sloganınız olsun...
140 vuruşu geçebiliyorsanız tabii.


Engin Ardıç /Sabah

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh