Ana içeriğe atla

Başbağlar köyü,

Gezi parkı salaklığını büyüten moronlar,Başbağlar sizin ensenizde olacak...

1993 yılının 5 Temmuz günü Başbağlar köyü, akşam namazına hazırlanıyordu. İstanbul'dan gelenlerle cami cemaatinin sayısı artmıştı. Akşam namazından sonra, köy odasında sohbet halkası kurulacak, hatıralar etraflıca yadedilecekti. Başbağlar bir kaç gün önce Sivas'daki olaylar yüzünden tedirginlik duymamış değildi, ancak Sivas'da olan bitenlerle hiçbir ilişkileri de yoktu. Şadırvanda abdest alan başbağlıların, köyün girişindeki taşlık yoldaki uğursuz karaltılardan haberleri yoktu....

Önce camiyi bastılar

Sivas olaylarından bir gün sonra kendilerine ulaşan talimat gereği, "Sivas kırsalında barınan PKK militanları, Tunceli bölgesindeki diğer iki grupla birleşip Başbağlar'a yakın bir mevkiide" buluştular. Akşam saat sekiz sıralarında müminleri ibadete çağıran hocanın sesi, militanlar için katliam işareti oldu. İlk önce camiye giren militanlar huşu içinde secdeye yönelen 22 köylüyü teker teker dışarıya çıkardılar. Militanlar, camide bulunmayan köylüleri tek tek evlerinden topladılar. Evinden çıkmak istemeyen "Nurettin Aydın'ı vuran militanlar evi ateşe verdiler." Şakir Aydınlı, Süleyman Orhan, Nazife Baltacı ve 14 yaşındaki oğlu İbrahim Baltacı kurşunlanarak öldürülürken evleriyle birlikte ateşe verildiler.

Kadınlar ve çocuklar köy meydanına 500 metre kadar uzaklıktaki Övce Deresi'ne götürüldü. Kadınların ziynet eşyalarını yağmalayan militanlar, "75 yaşındaki bir kadının dipçikle alnını parçaladılar." Köydeki araçları bir araya toplayarak yakan militanlar, Hasan Sandıkçı isimli köylüyü alevler içindeki münibüse atmak istediler. Cami, cami lojmanı, köy odası, okul ve lojmanı da militanlarca ateşe verildi. Militanlar köyde ekin biçmek için bulunan Tuncelili bir aleviyi, köylülerden ayırarak yanlarına aldılar. Köy meydanında yere çöktürdükleri köylülere PKK propagandası yapan militanlar, Sivas olaylarının hesabını soracaklarını belirtmeden geçmediler. Verilen komut üzerine köylüler yaylım ateşine tutuldu. 27 köylü burada hayatını kaybeder. İnsanlıktan yoksun militanlar, arkalarında 33 ölü, 30 dul kadın, 70 yetim ve enkaz halinde bir köy bırakarak gecenin karanlığında ortadan kaybolurlar. Kaçan militanlardan bir tanesi bile yakalanamadı.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh