Ana içeriğe atla

Feyzeddin ALPKIRAY CUMHURİYETİ BANA YANLIŞ ANLATTILAR

CUMHURİYETİ BANA YANLIŞ ANLATTILAR

İlkokul ikinci sınıftayken öğretmenim bana bir kitap hediye etmişti. Kitabın adı “Cumhuriyet” idi, veya içinde cumhuriyet geçen birşey idi. Bu birkaç sayfalık, çoğu resimlerle dolu iri harflerle yazılı bir kitaptı.

Kitabı okudum, öğretmenim hediye ettiği için ona birşey diyemedim ama o günden itibaren “Cumhuriyet” ve cumhuriyetle ilgili her şeye bir antipati gelişti bende. Bunun sebebi o kitabı yazanlardır.

Hemen anlatacağım niye olduğunu...

Kitaptaki hikayeye göre köyün bir çeşmesi vardı ve bu çeşmenin üzerinde kimsenin anlamadığı kargacık burgacık yazılar vardı. Oysa kitaptaki resimde özellikle kötü de yazılmış olsa bir besmele olduğunu görüyordum. Çünkü ben okula başlamadan Kur’an öğrenmiş ve gerek arapça, gerek osmanlıca eserleri zaten okuyabiliyordum. Kitaptaki resme bilinçli olarak çirkin yazılmış olan o besmeleyi hemen okuyabilmiştim.

Güya bu yazıyı kimse okuyamadığı için tören yapılmış ve çeşmenin adı da değiştirilerek, latin harfleri ile “Cumhuriyet Çeşmesi” yazılmıştı.

Gerek bu olay, gerekse daha sonra okulda okutulan tarih ve inkılap tarihi derslerinde anlatılanlar bana hep yalan ve yanlış geldi.

Mustafa Müftüoğlu’nun “Yalan Söyleyen Tarih Utansın” adlı eserini alıp okumaya başladım ortaokul yıllarında. İstiklal mahkemelerini, kurtuluş savaşı konusundaki çelişkileri, kemalizmin handikaplarını ve zulümlerini öğrendim.

Lisede, üniversitede cumhuriyetin çoğunluğun idarede hüküm sürmesi, çoğunluğun iktidarı olduğunu öğrendiğimde birşeylerin ters gittiğini anlamıştım. Bu arada ihtilal olmuş, anayasa oylaması yapılmış ve %99 evet oyu çıkmıştı.

Günümüze gelip de Ak Parti %50’yi aşan oyları ile ülkeyi idare ederken, bazı çevrelerin feryadu figanları, sanki ülke işgal altındaymış gibi feveranlarını görünce kafam iyice karıştı.

Ama biliyorum, bu anlayış o gün bana hediye edilen hikaye kitabını yazan anlayıştı.

Cumhuriyet belki de güzel ve iyi bir yönetim şekli. Ama cumhuriyeti çocuklara sevdirmek için yazılan kitapta arap harflerine hakaret edeceğim diye besmeleyi kötüleyen zihniyet hiçbir zaman emeline ulaşmayacaktır. Çocuk dedikleriniz sizden daha zekiler ve sizin bilmediklerinizi de biliyor olabilirler.

Feyzeddin ALPKIRAY




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh