Ana içeriğe atla

Ergenekon meselesinde geri basmış, stop etmiş

Silivri'ye saldıracaklar!

Başbakan, "Ergenekon meselesinde geri basmış, stop etmiş olmasının" faturasını ödemektedir.

Böyle kurt bir politikacının, örgütün de susup oturacağını, işi bu aşamada bırakacağını sanmış olması şaşırtıcıdır...
Meydanlara adam toplamanın da, seçim kazanmanın da bu konuda çözüm olmadığını bilecek kadar ustadır. Bakalım karşı hamleyi ne zaman ve nasıl yapacaktır?

Hükümeti devirmek için faşistlerle ittifak yapan "liberal enteller" de bu arada umarım baharatçıları dolaşıp uygun yerlerine yakmak için kına arayışına başlamışlardır.

Evet, başbakana düşman kesilen bir meslek büyüğümüzün dediği gibi "bu yaz çok sıcak geçecek"...

Meteoroloji de öyle söylüyor. "Gölgede 45 derecede eylem yapmanın dayanılmaz serinliğini" de kendilerine bırakalım. İşin matrağı, çoluk çocuk sopa yerken enteller güney kıyılarımızda denize girmekte olacaklar.

Bütün göstergeler, Taksim ayaklanmasının "uzun soluklu bir serüvenin ilk perdesi" olduğu yönünde...

Bu oyunda Alman istihbaratının titiz çalışmasını mı takdir edeceğimizi, yoksa provokasyonda yakalanan yabancı ajanları muhalif basının "gözü açılmadık sığırcık yavruları" olarak pazarlamasına mı parmak ısıracağımızı şaşırdık doğrusu...

Birkaç ay önce CHP milletvekili bir hanım "artık saldırıya geçiyoruz" demişti, geçtiler. (Bakalım Kılıçdaroğlu'nu devirip yerine daha sert birini geçirmeyi de başaracaklar mı?)
Şimdi de Silivri'ye doğru yürüyüşe geçecekler.

Silivri'de karar duruşması 5 Ağustos'ta.

Müjdat Gezen'in toplantı yapması için tiyatrosunu açtığı ve kibarca "İşçi Partisi'ne yakınlığıyla bilinen" denilip geçilen bir örgüt, TGB, Silivri'ye saldıracaklarını açık açık söyledi.

"Şimdiye kadarki en büyük çıkarma" yapılacakmış.
Amaç o patırtıda tutukluları, özellikle de Doğu Perinçek'i kurtarmak.
Bu mümkün olamayınca da hiç olmazsa arbede çıkarıp Der Spiegel dergisine bir "Türkçe özel sayı" daha yaptırmak!...

Ha gayret çocuklar, Türkiye'yi iç savaşa sürüklerseniz tekmil kefere basını Türkçe yayınlanacak! Eh bu da bir nevi "milli amâle hizmettir" icabında...

Meselenin Gezi Parkı falan olmadığını, "eylemlerin hükümet devrilip sistem çökene kadar sürdürülmesi gerektiğini" de zaten açık açık tekrarlıyorlar.

Nasıl bir ittifaktır bu?

Türk faşistleri, Alman gizli servisleri, İstanbul sermayesi, liberaller, eşcinseller, Budistler, Kemalistler hepsi birarada.
İyi ama, eylemlere "spor olsun diye" katılan saf ve temiz kerizlerde de "Tayyip giderse kim gelir" korkusu başladı...

Bakalım anayasa yapımını, havaalanı yapımını, köprü yapımını, Kürt barışını engelleyebilecek misiniz çocuklar?

Havaalanı yatarsa Frankfurt Belediyesi size "fahri hemşerilik
beratı" verir belki...

Lan oğlum, Alman makamları ödül olarak oturma izni veriyorlarsa ben de düşüneyim! Şimdi ne güzel püfür püfürdür oraları...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh