Ana içeriğe atla

CUMHURIYET ÖNERISI

KRALLIKLA YÖNETILEN INGILTERE`DEN CUMHURIYET ÖNERISI 

Ele verir talkını, kendi yutar salkımı!

Krallikla yönetilen ve sömürgeciliği meslek edinen İngiltere Türklere Cumhuriyet yönetimine gecmelerini tavsiye ediyor.. 

Kazım Karabekir paşa günlüklerinde anlatmaktadır.

-“27.12.1919, İngiliz kaymakamı (Albay) Rawlison gece Erzurum’a geldi. 4.sonrada daireye beni ziyarete geldi. İki saat konuştuk,Cumhuriyet (yönetimi) taraftarı imiş.
Cumhuriyet idaresine geçin, İstanbul’u başkent olmaktan çıkartın, İngilizler size yardım edecektir.” dedi.
Ben de Ankara`yi uyardim.."
(Kazım Karabekir Paşanın günlükleri. YKB, Kasım 2009)

Cumhuriyet idaresine geçmek; Saltanatı ve hilafeti kaldırmak, Osmanlı Devletini yıkmak demekti. İstanbul’u başkent olmaktan çıkarmak ise Osmanlı’nın bütün izlerini yok etmek anlamına gelir.

Ankara hükümeti Bay Rawlinson’a, Cumhuriyet idaresi o kadar iyi ise siz neden geçmiyorsunuz, neden krallığı kaldırmıyorsunuz, neden Londra’yı başkent olmaktan çıkarmıyorsunuz, neden küçük bir İngiltere Cumhuriyeti olmak yerine Büyük Britanya imparatorluğu olmakta ısrar ediyorsunuz...? Demedi, İngiliz temsilcisinin taleplerini aynen kabul etti; Hilafeti ve Saltanatı kaldırdı, Osmanlı Devletini yıktı, İstanbul’u başkent olmaktan çıkardı ve de Cumhuriyeti ilan etti.

Bu,emperyalizmin taleplerine teslimiyet hareketi,milletimize,doksan yıldır,anti emperyalist mücadele olarak sunuldu

Albay Rawlison kimdir?
-“Itilaf Komiseri sıfatıyla Kafkasya ve Doğu Anadolu 'da faaliyetlerde bulunan Albay Rawlinson bir İngiliz subayıdır. İtilaf Komiseri olmasının yanında, İngiltere’nin Türkiye ve Kafkasya siyasetini yönlendirmek gibi bir misyonu da üstlenmiştir. 1919-1921 yıllarını kapsayan bu dönemde Rawlinson askeri ve siyasi olmak üzere iki misyon üstlenmiş, siyasi misyonu gizli tutulmaya çalışılmıştır. İngiltere’nin TBMM Hükümeti ile uzlaşma çabalarına da müdahil olmustur.
(Ankara üniversitesi Türk inkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S 29-30, Mayıs-Kasım 2002, s. 57-73



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh