Ana içeriğe atla

Türkiyede neler oluyor?

DÖNEN DOLAPLARIN İÇYÜZÜ
Türkiye gazetesinin 9 Şubat 2012 tarihli sayısının birinci sayfasında “Ermeniler Gerçek Kimliğine Dönüyor” başlığı ile yayınlanan haberi bir kere değil, on kere dikkatlice ve iyice okumaz ve ezberlemezsek ülkemizde dönen dolapların içyüzünü anlamamız mümkün olmaz.

Barcı bir kadın başını örtmüş, müftü karısı kılığına girmiş…
Gezi parkında bir kadın soyunmuş, bikinili mayo ile poz veriyormuş…
Parkta çadırlar kurulmuş… Polis çadırları sökmüş… Biber gazı yakar, tazyikli su devirirmiş… Caddelerde meydanlarda birtakım adamlar put gibi sessiz sedasız duruyormuş… Rizeliler bunlara karşı dönen devranlar yapıyormuş… Zahide Teyze adında yaşlı bir kadın yeter artık bu rezalet be diye avaz avaz bağırmış… Yaşa be Zahide Teyze!..

Bu dedikoduları bırakalım da dönen dolapların içyüzünü öğrenmeye çalışalım.
Türkiyede neler oluyor?
Bu olup bitenler ne manaya geliyor?
Bundan sonra neler olabilir?
Düğmeye basılmıştır bir kere, çarklar dönecektir.
Türkiyeyi parçalamak, çökertmek için her şeyi yapacaklar ve deneyeceklerdir.

Hatırlarsınız birkaç yıldan beri sokaklarda öfkeli kalabalıklar avaz avaz “Hepimiz Ermeniyiz” diye bağırmışlardı. Bunun mânası nedir?
Bugünkü Ermenistanın dört beş misli sözde Batı Ermenistanı Türkiyeden kopartma stratejisinin planları uygulanıyor.
Elbette ki sahnedekilerin hepsi Kripto Ermeni değil ama senaryoyu yazanların ve uygulayanların çoğu onlardan.
Bu işlerin içinde sadece Kripto Ermeniler değil, daha nice gizli ve derin güçler var.
Bırakın yahu Zahide Mahide Teyzeleri de; dönen dolapların, oynanan oyunların mahiyetini anlamaya çalışın.

Türkiyenin çoğunluğunu oluşturan Sünnî Müslümanların söz sahibi ve iktidar olmasını istemiyorlar.
Hahambaşı Haim Nahum doktrininden ayrılmaya kabul etmiyorlar.

Türkiyede demokrasi olsun ama demokrasinin üzerinde Kemalist ideoloji olsun.
Anayasada eşitlik yazılsın ama egemen azınlıklar çoğunluktan daha eşit olsun.

Hukuk olsun ama hukukun üzerinde laikçilik olsun.

Serbestlik olsun ama bikini mayo başörtüsünden daha serbest olsun.

Din öğretimi olsun ama okullarda okutulan din dersi kitaplarının başında Besmele olmasın, Paşanın resmi ve Gençliğe Beyannamesi olsun.

Taksim Gezisi kalkışması ile başlayan olaylar devam edecektir.
Kan dökülmediği, adam ölmediği için içleri yanıyor.

Derin güçler suikastlar tertipleyebilir.
Yeni krizlere, yeni patlamalara hazır olmalıyız.
Gözleri o kadar dönmüştür ki, iç savaş bile çıkartabilirler.

Soyunan kadın, ağaç gibi duran adam, Zahide Teyze, müftü karısıyım diyen hatun, biber gazı, tazyikli su, parktaki çiş ve kazurat kokusu dedikodularını bırakalım da dönen dolapları öğrenmeye çalışalım.
Türkiye düşmanı bütün şeytanlar satranca eğilmiş.
Bu satranç Zahide Teyze ile kazanılmaz.
(Yukarıda tarihini verdiğim Türkiye gazetesindeki haberi siz hâlâ okumadınız mı?)

MEHMET ŞEVKET EYGİ

Timurtas HOCAM ALLAHcc Rahmet eyleye
http://gercektarihdeposu.blogspot.com

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh