Ana içeriğe atla

Öyle bir demokrasi var ki bizde dinsizlik, densizlik, donsuzluk bile serbest.

Daha ne İstiyorlar?

Öyle bir demokrasi var ki bizde dinsizlik, densizlik, donsuzluk bile serbest..

1924’ten bu yana Türkiyede bugünkü kadar demokrasi, çoğulculuk, serbestlik olmamıştır.

Bir adamla bir kadın beraber yaşamaya karar veriyorlar. Nikah mikah yapmadan yaşıyorlar. Çocukları oluyor, nüfusa kayd ediliyor… 

AVM’ler pıtrak gibi açılıyor. Lüks, israf, sefahat… Daha ne istiyorlar? 

Ülkemizde yasaklar da var ama ilericiler, çağdaşlar, ateistler için değil.

İslam medreseleri hala kapalı.
Tasavvuf tekkeleri hala kapalı.
Müslümanların devletten bağımsız bir Din İşleri İdaresi yok, Yahudilerin hahambaşısı gibi bir din liderleri yok.
Bu yaygaracılar daha ne istiyor?

Müslüman Türkiyede Yahudiler cumartesi, Hıristiyanlar pazar günü tatil yapabiliyorlar ama Müslüman çoğunluk cuma günü yapamıyor.
Daha ne istiyorlar? 



Anıtkabir bir Sezar tapınağı gibi. Müslümanı ve münkiri hepsi orada baş eğiyor, bel kırıyor..

Sadece Suudîler ve İranîler bunu yapmıyor.

Daha ne istiyorlar?

Paraların pulların üzerinde Atatürk, her yerde Atatürk heykelleri, resimleri… Atatürk okulları, Atatürk üniversiteleri…Atatürk caddeleri… Sağa bak Atatürk, sola bak Atatürk…
Evet daha ne istiyorlar?

Evet tekrar açık açık soruyorum: Bu memlekette içki, fuhuş, zina, dinsizlik, densizlik, heykel, resmî ideoloji, açık saçıklık, bikini mayo, dans, bale, nikahsız karı koca hayatı, her şey varken, bunca hürriyet ve serbestlik içinde daha istiyorlar, niçin ortalığı velveleye veriyorlar?

Türkiye diktatörlüğe kayıyormuş… Kuyruklu yalan!..

Bendeniz çocukluğumda yaşadım, bizde diktatörlük İsmet zamanında vardı. Hani şu nâm-ı diğer Millî Şef. 1946’ya kadar tek parti vardı.

Seçimlerde oylar açıkta verilirdi, gizli sayılırdı ve yüzde 99,9 tek parti kazanırdı. Bunu tenkit edeni ne yaparlardı ? Anasını ağlatırlardı !


MEHMET ŞEVKET EYGİ Sayin HOCAM elleriniz den operim.

Daha ne istiyorlar
http://gercektarihdeposu.blogspot.com

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh