Ana içeriğe atla

Ortadoguda damarda durmuyor, topraga dökülüyor KAN


"One Minute"' ne demekti?

İsrail Ortadoğu'nun bağrına saplanmış bir hançer gibi. BM ‘in beşli çetesi ABD, Fransa, İngiltere, Çin, Rusya bu hançeri tutan kanlı bir el. Dünya devletleri ise, bu kanlı arenanın tribünlerinde bu vahşeti seyreden seyirciler konumunda.

Mısır, Suriye, Irak ve Afganistan'da katledilen kardeşlerimizlebirlikte her gün yüreğimiz kanıyor. Her gün yeniden, bir daha deşiliyor yaralarımız…

Petrol batılıların doyumsuz iştahlarını tatmin için her gün milyonlarca litre kara bir nehir gibi batı sömürgecilerinin cebine akıyor. Biz Müslümanların ise damarlarından akan kan bir türlü durmuyor.

Ortadoğuda damarda durmuyor, toprağa dökülüyor kan yeniden yeşersin diye.

Yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden düşüyor yere gölgesi şehitlerin.

Ne kadar kan akarsa o kadar, kabarıyor zalimlerin iştahları. Zulüm, o kadar daha artıyor. O kadar daha fazla yağıyor bomba sağnakları mazlumların üzerine.

Ölen yalnız Müslümanlar değil. Katledilenlerlebirlikte insanın içindeki insan, insanın içindeki vicdan, insaf ve merhamette katlediliyor. İnsanlık sessizce seyredip durdukça bu saldırıları…

One Minute işte bu insafsız saldırı ve katliamlara ‘'DUR'' demektir. Mazlumların ezilmesi, yok edilmeye çalışılması karşısında sessiz kalıp dilsiz şeytan konumuna düşmemek, adam gibi DİK bir duruş sergilemektir.

Dünyanın gözleri önünde işlenen bu soy kırım hareketleri karşısında, sabrın, insafın ve merhametin İSYAN etmesi demektir.

Kendilerinin bir vatandaşına karşı yapılan haksızlık karşısında ayağa kalkan batılı devletlerin, Müslümanlara karşı yapılan zulümler karşısında suskun kalmalarına SUSMAMAK demektir.

Yıllardır kanayıp duran Filistin yarasını saramayan, gafil, zalim Arap liderlerini, daldıkları derin uykudan UYANDIRMAK, içine düştükleri petrol sarhoşluğundan AYILTMA 'ya çalışmak demektir.

İslam ümmetine BİR DAKİKA bizi dinleyin, bizim hareketimizi izleyin demektir.

Size ne oldu da böyle, pısırıklaştınız, kendi içlerinize kapandınız, kendi dertlerinizden başkasının derdiyle, hatta kendi sorunlarınızla ilgilenmiyor, onlarla dertlenmiyorsunuz anlamına gelen bir SİTEM 'dir.

Ümmeti katilleri karşısında başınızı EĞMEYİN !, ONURLU OLUN !, size yakışır şekilde DİK DURUN !, gerekirse zalimlerin suratına mazlumun hakkı için BİR TOKAT ‘ta siz atın, onların izini ve meclislerini terk edin demektir.

İslam ülkeleri halklarıyla aramıza örülen mayınlı tarlaların kalkmasını, suni duvarların yıkılmasını ve aramızdaki buzdağlarının eriyip yok olmasını görüp huzursuz olanlara da One Minute, ‘'Telaşlanmayınbizim gelişimiz aleme rahmet ve sizin içindir'' demektir.

One Minute, kardeş milletlerin yeniden dostluklarını ve ortak düşmanlarını hatırlamalarının hatırlatan tarihi bir uyanış çağrısıdır.

Müslüman bir millet olduğumuz için kapılarında yıllardır horlandığımız Avrupa Birliği'ne alternatif bir İslam Birliği'nin temellerinin zihinlerde atıldığı ilk gün, ilk tohum, ilk davet olarak tarih bunu böylece kayıt edecektir.

‘'Bu topraklar sahipsiz değildir'' diyen soylu bir milletin dünya müstekbirlerinekarşı dik duruşudur bu One Minute uyarısı.

Taşların bağlandığı, saldırgan itlerin başıboş salıverildiği Ortadoğu coğrafyasında korumasız, savunmasız insanlara kol kanat geren bir merhamet hareketidir bu.

Filistinlilere,tüm Ortadoğuda kabadayılık yapan siyonist rejime ve bu rejimin uşaklarına, dostlarına, yandaşlarına anladıkları bir üslup ve dil ile HOP DEDİK! AĞIR OL! uyarısıdır.

Biz Selçuklunun, Osmanlının çocukları olarak Zümrüdü Anka Kuşu gibi yanıp yanıp küllerimizden yeniden doğduk, bu bölgede yabancı, yerli ve yabancı işgalci güçlere istedikleri gibi operasyon yaptırmayız demektir. 




Arif Altunbaş - Haber 7

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh