Ana içeriğe atla

DİKTATÖRÜ DERSİM'DE ARA

Fatihin Torunları

!!!! DİKTATÖRÜ DERSİM'DE ARA !!!!

Son dönemdeki açıklamalarında sıkça kendisine ‘diktatör’ suçlamasında bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na cevap veren Başbakan Erdoğan, “Diktatör görmek isteyen Dersim katliamının mimarı ‘Milli Şef’lerine baksın” dedi.

HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisinden vali ve emniyet müdürünü görevden alması çağrısında bulunan ve isyancı yeniçerilere benzettiği Gezi Parkı platformuna sert tepki göstererek, “Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı” dedi. Eylemcilere destek veren Divan Otel’le ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Biliyorsunuz yasalarda yataklık etmek de suçtur. Bu bir yataklık etme suçudur” dedi. Gezi Parkı eylemlerine katılan gençlere seslenen Erdoğan, onlara “oyuna gelmeyin, kullanılmayın” çağrısı yaptı. Erdoğan, Gezi Parkı olayları nedeniyle ertelediği Gazze ziyaretini her an yapabileceğini kaydetti.

ŞİDDETE BAŞVURANLAR
KAYBETMEYE MAHKUMDUR

Konuşmasında Gezi Parkı olayları sonrasında yaşanan şiddete değinen Erdoğan, “Şiddet iter, ötekileştirir. Onun için şiddete başvuranlar her zaman her daim kaybetmeye mahkûmdur. Bu noktada siz eğer dürüstlükten demokrasiden yanaysanız, demokrasinin şartları bellidir. Gelirsiniz bunu her yerde yasal çerçeve içinde anlatırsınız ve seçim zamanı gelince sandıktan neticeyi alırsınız. İşte AK Parti’nin yaptığı budur. Çok açık söylüyorum. Bu millet bu kampanyaları yutmadı. Millet neyin ne olduğunu, kimin nerede durduğunu, kimin ne yapmak istediğini gördü” diye konuştu.

AYAKLAR NE ZAMANDAN BERİ BAŞ OLDU

Olayların içerisinde samimi olanların yanı sıra samimi olmayanlar da bulunduğunu belirten Erdoğan, “Dürüst değillerdi. Başbakan yardımcımızla yaptıkları görüşmeden sonra çıkıp, yeniçerinin o isyancı grupları gibi, ‘şu valiyi görevden alacaksın, şunu görevden alacaksın’ gibi ültimatom sallayanlar vardı. Sen hangi iktidara konuşuyorsun yahu? AK Parti iktidarıyla bunlar konuşulur mu? Yazılı ve görsel medyadakiler bu tiplere hadlerini bildirmiyor. Önce haddini bileceksin. Sen kalkıp da yok bilmem ne platformuymuş, ne platformu olursan ol yahu. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı” diye tepki gösterdi. Erdoğan, Brezilya’da oynanan oyunun da aynı merkezden düğmeye basılmak suretiyle yapıldığına dikkat çekti.

CHP SOKAK SOKAK ÇATIŞMA ÇAĞRILARI YAPTI

Olaylarda medyanın nasıl görevler üstlendiğini gördüklerini, bunları halkla paylaşacaklarını söyleyen Erdoğan, bu şekilde onların oyunlarını bozacaklarını dile getirdi. CHP’nin yetersiz, etkisiz muhalefetinin CHP seçmenini umutsuz bir noktaya taşıdığını vurgulayan Erdoğan, “Meclis içinde muhalefet yapamayan CHP sokak sokak çatışma çağrıları yaparak, kendi tabanını tahrik ederek, bu kitlelerin sokağa çıkmasına zemin hazırladı” dedi.

ALEVİ AÇILIMI DEVAM EDECEK

Alevi vatandaşların olaylarda kitlesel olarak yer aldığını gördüklerini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onların taleplerini de gayet iyi anlıyoruz. Biz onlarla ilgili olarak biliyorsunuz, Alevi açılımı başlığı altında bir dizi toplantılar yaptık. Temsilcilerini bir araya getirdik. Şu anda yine başbakan yardımcıma bırakılan yerden devam ettirilmesi noktasında talimatım var. Ama bunları biz masada çözmeliyiz. Aynı yanlışlara düşmemek gerekir.”

DERSİM KATLİAMI İÇİN DEVLET ADINA
BEN ÖZÜR DİLEDİM

Dersim katliamı olduğu dönemde bu ülkenin iktidarının CHP olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Peki CHP bu katliam karşısında ne yaptı? Tavrı oldu mu, olmadı. Bu dönemin başbakanı olarak ben o dönemde yapılmayan, özür beyanını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına Tayyip Erdoğan yaptı, özür diledi. Peki ana muhalefetin genel başkanı, artık genel müdürü diyorum. Bu konuyla ilgili kalkıp acaba bir kere özür beyanında bulundu mu? Bizim iktidarımızdı diyebildi mi?” diye konuştu. Alevi vatandaşların sorunlarına büyük bir samimiyetle eğildiklerini belirten Erdoğan, “Sadece Dersim olayları bile bizim için çok önemli bir samimiyet göstergesidir. Diyanet, TRT, Milli Eğitim Bakanlığı’mız önemli uygulamalar gerçekleştirdiler. Çalıştayla sorunlar belirlendi. Raporlar ortaya kondu” dedi.

ALEVİLERLE İLGİLİ OLAYLAR
HEP CHP İKTİDARINDA OLDU

Dersim Katliamı’nın mimarı CHP’nin güya Alevi vatandaşların temsil edildiği parti durumunda olduğunu söyleyen Erdoğan, “Peki soruyorum, CHP iktidar olduğu, koalisyon olduğu dönemde Alevi vatandaşlarımız için ne yapmıştır?
Dersim olaylarında CHP iktidardı. Sivas olayları yaşandığında, iktidar ortağı SHP yani CHP’ydi. Gazi Mahallesi yaşandığı ortamda iktidar ortağı yine CHP. CHP bu olayları engelleyemediği gibi peşine düşmemiştir. AK Parti özür dilerken, bu büyüklüğü gösterirken, CHP başındaki genel başkana rağmen o bu özrü dileyememiştir. Son yıllarda CHP’nin Alevi vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek için gayret yerine, hangi kirli planların içinde yer aldığını biliyoruz. Tüm kardeşlerimin de CHP’nin bu planları görmesini istiyoruz” dedi.

CHP ALEVİLERİ SOKAĞA DÖKMEK İSTEDİ

Kapılara işaretlerinden, Reyhanlı saldırısına, Gezi olaylarına kadar CHP’nin çok tehlikeli bir senaryoya destek verdiğinin altını çizen Erdoğan, “Şu anda Gezi Parkı olaylarını kışkırtan, Alevi vatandaşlarımı sokağa dökmek isteyen, televizyonun gazetelerin sahipleri CHP’lilerdir. Şiddet eylemcilerinin sırtını sıvazlayanlarda, küfür edenlere para veren de, Alevileri kışkırtacak tweetleri atan da CHP’nin milletvekilleridir. Alevi kardeşlerimizin bu oyunlara karşı son derece dikkatli olmalarını rica ediyorum. Geçmişte yaptıklarını bugün de yapmaya çalışan CHP’ye karşı, tüm Alevi kardeşlerimizin dikkatli olmasını diliyorum” diye konuştu. Erdoğan, bir CHP’li milletvekilinin hem millete hem de şahsıma yönelik yaptığı hakaretlerini yargıya taşıdıklarını kaydetti.

FAŞİST DİKTATÖR ARIYORLARSA
MİLLİ ŞEFLERİNE BAKSINLAR

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bir milletvekilinin kendisi için sürekli faşist diktatör deyip durduklarını belirten Erdoğan, “Eğer faşist diktatör görmek istiyorlarsa, aynaya baksınlar, geçmişlerine baksınlar. Emri altına girdikleri Esed’e baksınlar. Parti genel merkezlerindeki Milli Şefin fotoğrafına, Dersim katliamının mimari Milli Şeflerine baksınlar. İşte orada faşist diktatörü görürler” dedi. Cuntalar karşısında asla boyun bükmediklerini söyleyen Erdoğan, “Çetelerin, mafyanın karşısında asla boynumuzu bükmedik. Cumhuriyet mitingleri karşısında, Danıştay gibi kirli saldırılar karşısında, medya operasyonları karşısında, asla boynumuzu bükmedik. Bu olaylar üzerinden bizimle hesap görmeye karşı da asla boynumuzu bükmeyiz” dedi.

DİVAN OTEL EYLEMCİLERE YATAKLIK YAPTI

Olaylar sırasında eylemcilerin gittiği bir parti merkezine polisin de gittiğini belirten Erdoğan, “İçerde ne var? Silahtan tut da, döner bıçaklarına varıncaya kadar, Molotofkokteyline varıncaya kadar her şey var. Böyle bir parti teşkilatı olabilir mi? Şimdi ne oldu? ‘Polis parti teşkilatının içine girdi.’ Onlar normal bir çalışmanın içindeyken değil. Diyorlar ki ‘otele polis saldırdı’, durup dururken saldırmadı. O meydanlarda polisle çatışanlar oraya gitti. Oranın sahipleri de onlara güzel bir ev sahipliği yaptı. Oranın peşinden polis oraya girdi. Biliyorsunuz yasalarda yataklık etmek de suçtur. Bu bir yataklık etme suçudur aslında” dedi.

GEZİ PARKI ÜZERİNDEN
HESAP GÖRMEK İSTEDİLER

Bazı ülkelerin Gezi Parkı üzerinden hesap görmek istediklerini belirten Başbakan Erdoğan, “Mesele Gezi Parkı değil, hâlâ anlamadın mı’ diyenlerle birlikte oldular. Meselenin hesap görme meselesi olduğunu ifade ettiler. Bana başbakan çok sert, çok öfkeli diyorlar. Başbakan bunu görmesin duymasın diyorlar. Çok enteresan, ağacı gösteriyorlar yağmalamayı unutuyorlar. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyorlar ama yakılan bayrağımızı, Taksim Meydanı’nda bakıyorsunuz teröristlerle Atatürk’ün yan yana resimlerini görmemezlikten geliyorlar. Neredesin CHP? Niye indirmedin? Ulusalcılar neredesiniz?” dedi.

GEZİ PARKI’NI İŞGALCİLERDEN
TEMİZLETİP HALKA AÇTIK

Gezi Parkı’nı işgalcilerden temizletip milletin hizmetine açtıklarını belirten Erdoğan, “Eğer işgal varsa, orada devlete düşen görev o işgali kaldırıp, halka açmaktır. Ne dediler? Gezi Parkı’na şafak harekatı uygun değil. Ne yapacaktık? Keyfinizi mi bekleyecektik?” dedi.

GENÇLERE ‘OYUNA GELMEYİN’ UYARISI

Mayıs ayında havaalanı ihalesi gerçekleştirip, Japonlarla nükleer santral adımını attıklarını, üçüncü köprünün de temelinin atıldığını hatırlatan Erdoğan, “Geldiğimizde 45 lira burs alıyordunuz, 280 lira lisans öğrencisine burs veriyoruz. 200 lira da beslenme alıyorsun. El insaf yahu. Biz de üniversite öğrencisi olduk. Ama biz bunları yaşamadık. Biz yaşamadıklarımızı gençlerimize yaşatmak istiyoruz. Şu yapılana bakın. Bir yerlerin oyununa geliyor. Gençlerimize sesleniyorum. Bu oyuna gelmeyin, kullanılmayın” dedi. 30 yaşında seçilme hakkına sahip gençlere 25 yaşına seçilme hakkını getirdiklerini söyleyen Erdoğan, şimdi de seçilme yaşını 18’e indirmek için hazırlıklarının sürdüğünü bildirdi.

OPERASYONLARINI İŞGAL ETTİKLERİ
CAMİDEN YÖNETTİLER

Kendisiyle görüşmeye gelenlerin kandil simidi gösterip, ayakkabıyla girilen, içinde içki içilen camiyi gizlediklerini hatırlatan Erdoğan, “Üç gün Bezmi Alem Valide Sultan Camii, yani Dolmabahçe Camii işgal altında. Oradan operasyonlarını idare ettiler, yönettiler. Biz son anda olayı duyduk. Eğer biz bu tahriklere kapılmış olsaydık, Allah muhafaza bu ülke çok tehlikeli şeyleri yaşayabilirdi. Bu oyunu biz bozduk” dedi. Gezi Parkı’nda namaz kılanları gösterdiklerini ancak bebeğiyle şiddete uğrayan başörtülü kadını görmediklerini vurgulayan Erdoğan, “Karanfil gösteriyor ama polise uyguladıkları şiddeti gizliyorlar. Granit taşlarla polise nasıl saldırıldığını gördünüz. Niye bunu anlatmıyorsunuz? Yüzlerce taş atıyorlar, o sadece kalkanıyla duruyor” dedi.
Esprili sloganları gösterip duvarlara, yollara yazılan ağır hakaretleri gizlediklerini söyleyen Erdoğan, “Bizden de meseleyi böyle görmemizi istiyorlar. Tencere tava. Gece yarılarına kadar tencere tava dinlettiler millete yahu. Hani çevreciydi bunlar, hani CHP’liydi, hani bunlar sakindi. Çevreciliğin içinde gürültü, görüntü kirliliği yoktur. Bunlar o canım canım, o dev saksı çiçekleriyle barikat oluşturdular. Onlar polise şiddet uygulayacak biz görmeyeceğiz, yok böyle bir dünya kardeşlerim. Herkesi kandırabilirler, ama biz de millet de bunu yutmadık, yutmayız” dedi.

TÜRKİYE ÜZERİNDE
BU AMELİYATI YAPAMADILAR

Uluslararası bir yayın kuruluşunun, Türkiye temsilcisinin ‘Duran adam değil, durduran adam olalım. Ekonomiyi durduralım, tüketmeyin. Altı ay tüketmeyin, bizi dinleyecekler” dediğini hatırlatan Erdoğan, “Buna gazetecilik denilebilir mi? Bu zihniyet içinde bulunduğu tabanda delik açma zihniyetidir. ‘Mesele Gezi Parkı değil’ diyorlardı ya, evet, mesele işte bu. Mesele demokrasiyi durdurmak, ekonomiyi durdurmak. Turizme ağır darbe vurmak. 10,5 yıl bunu defalarca yaptılar. Ekonomi kötüye gitsin de AK Parti yıpransın da Türkiye’ye ne olursa olsun dediler.” Türkiye’deki bazı sermaye gruplarının bu tertibin içinde yer aldıklarını hatırlatan Erdoğan, “Nokta hedeflere soru işareti oluşturacak şekilde profesyonel bilgi aktarımı yaptılar. Yatırım yapanlar da yatırım yapma niyetinde olanlarda da tedirginlik meydana getirilmek istendi. Manipülasyon yapmaya çalışanlar oldu. Adeta ekonomi kötüye gitsin, biz kazanalım diye çırpınanlar oldu. Bu operasyon tutmadı rahat olun. Bizi izleyenler de rahat olsun. Türkiye üzerinde bu ameliyatı yapamadılar. Yaptığımız reformlar bunu engelledi. Yatırımcılar ülkemize, ekonomimize, geleceğimize güven duymaya devam ediyorlar” diye konuştu.

ÇÖZÜM SÜRECİ SABOTE EDİLMEK İSTENDİ

Gezi Parkı olayları ile çözüm sürecinin sabote edilmek istendiğini belirten Erdoğan, “Çözüm sürecini sabote etmek kardeşliğimiz zedelemek için kullanılan bu gösteriler kardeşliğimizi, birliğimizi daha da perçinlemiştir. Dost ve kardeşlerimizle helalleşip yolumuza devam edeceğiz” dedi. Erdoğan, Akil İnsanlar Heyeti’nin çalışmalarını tamamladığını hatırlatarak, onlarla toplantı yaparak ona göre yol haritalarını belirleyeceklerini kaydetti.

OBAMA’YLA BÖLGEYİ KONUŞTUK

ABD Başkanı Barack Obama ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin detayları da sorulan Başbakan Erdoğan, “Geniş anlamda Suriye, Irak, bölgeyi, Ortadoğu’yu görüştüğümüz gibi ülkemizdeki bu sıkıntılı süreci de bizzat şahsımdan dinlemek suretiyle, onu da başbakanlık olarak açıklamasını yaptık. Orada yer aldığı şekliyle 1 saatlik görüşmeyi aramızda güvenli hattan gerçekleştirdik” dedi. Somut bir karar olup olmadığı yönündeki soruya Erdoğan, “Doha toplantısında biliyorsunuz 11 ülkeden gelen dışişleri bakanlarının ittifakla aldığı bir karar var. O karar da muhaliflere her türlü desteğin verilmesiydi. Kerry de orada bulundu, aynı şekilde açıklaması var. Ona aykırı bir şey söz konusu değil.” cevabını verdi.
Jagland ile AB ve Gezi görüşmesi

ANKARA
Başbakan Erdoğan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’ı Başbakanlık Merkez Bina’da kabul ederek yaklaşık 1.5 saat görüştü.
Görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden biri olduğunu hatırlatan Jagland, görüşmelerde Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin de ele alındığını kaydetti. Başbakan Erdoğan’la Türkiye ve Avrupa Konseyinin çalışmalarının nasıl daha güçlü devam ettirilebileceği konusunu da görüştüklerini ifade eden Jagland, “Avrupa Konseyinin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde, özellikle de üyelik müzakerelerinde yeni fasıllarının açılmasında önemli bir rolü, konumu olabilir, yardımcı olabilir. Hem Avrupa için hem de Türkiye için bu üyelik sürecinin, müzakere sürecinin devam etmesi hayatidir” dedi. Jagland, Başbakan Erdoğan ile görüşme öncesinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile de bir araya geldi.

DAVUTOĞLU DA JAGLAND İLE GÖRÜŞTÜ

Öte yandan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Jagland ile çalışma yemeğinde bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Özgürlüklerden taviz vermedik, vermeyeceğiz. Ancak, özgürlüklerin kullanımı da bütün gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi hukuk devleti kurallarıyla sınırlıdır. Türk demokrasisi kökleşmiştir, yerleşmiştir ve geleceğe dönük olarak da daha ileri düzeyde bir özgürlük kavramını yerleştirmeye kararlıyız. Özgürlük ortamını suistimal etmek isteyen, kaos çıkarmak isteyen gruplarla ilgili olarak da tabii hukuk devleti kuralları işletilecektir. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, “Türkiye ve Avrupa Konseyi birbirlerini dinliyorlar. Çok iyi bir diyaloğumuz var ve bu diyalog sürecek. AB’nin Türkiye ile müzakere sürecinde yeni bir fasıl açma kararı almasından büyük memnuniyet duydum” diye konuştu.
Öte yandan; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de Jagland ile birsüre görüştü.

- YENİ AKİT -



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh