Ana içeriğe atla

Yılbaşı kutlamalarının İslam'da yeri yoktur

"Her sene "Milli Piyango" adı altında oynatılan “yasal kumar” ve yılbaşı kutlamaları hakkında konuşan vatandaşlar,, yılbaşı kutlamalarının İslam'da yeri olmadığını ve şans oyunlarının dinimizde haramdır".


Kur’an-ı Kerim’de açıkça yasaklanan kumar, “Milli Piyango” adı altında, her sene özellikle de yılbaşı öncesi reklamı yapılarak ve kent merkezlerinde cadde ve kaldırımlara kurulan tezgâhlarda satılarak toplum harama teşvik ediliyor. 2019 yılına girmeye sayılı günler kala, değişik çevreler tarafından Hristiyan geleneği olarak kutlanan yılbaşı ve devlet eliyle oynatılan “Milli Piyango” ile ilgili İLKHA’ya konuşan Gaziantep’teki vatandaşlar, toplumun devlet eliyle kumara ve günaha teşvik edilmesinin kabul edilemez olduğunu söylediler. Müslüman halkın inanç ve değerleri ile uyuşmayan yeni yıl kutlamalarını, devlet eliyle oynatılan “Milli Piyango” ve diğer şans oyunlarını toplumu ifsat ettiğini ve günaha sürüklediğini belirten vatandaşlar, İslam dini ile alakası olmayan bu tür geleneklerin ve Allah’ın haram kıldığı kumarın özendirilmesinden rahatsızlık duyduklarını dile getirdiler. Yılbaşı eğlencelerine tepki gösteren İslam'da yeri olmayan bu tür kutlamalardan kesinlikle kaçınılması gerektiğini belirten vatandaşlar, yılbaşının bir Hristiyan geleneği olduğunu ve Müslümanların “yılbaşı” adı altında yapılan kutlamalardan uzak durması gerektiğini söylediler. Her Müslümanın Allah'ın emrine itaat etmesinin farz olduğunu belirten Mehmet Şimşek, yılbaşının ve milli piyango gibi şans oyunlarının dinimizce yasaklandığını, İslam dininde kesinlikle yerinin olmadığını söyledi. 

“Yılbaşının İslam dininde kesinlikle yeri yoktur”


Şimşek, “Yılbaşının İslam dininde kesinlikle yeri yoktur. Milli piyangodan para kazananların da bu güne kadar hiç kimseye bir hayrı olmadığını tarihte bize göstermiş, geçmişte de bunun çok örnekleri vardır. Yalnız önemli olan biz gerçekten İslam’a aykırı ve Allah-u Teala’nın yasakladığı ne varsa Müslüman bir ülkede yılbaşı adı altında pervasızca meydanlarda hazırlık yapılmasına ve yılbaşı biletlerinin de böyle açık bir şekilde satılmasına karşıyız. Bunların olmaması lazım. Yılbaşıdır ve noeldir, bunların gerçekten dinimizde, örfümüzde, adetimizde yeri yoktur. Bunlar maneviyatımıza aykırıdır.” dedi.

“Bizim hayallerimizin ahret için olması gerekiyor”


Milli piyangodan kazanılan paranın da hiç kimseye hayrının olmadığını belirten Şimşek, “Bu toplanan paralarla insanlara hayaller kurduruluyor. Bu mazlumların ve fakirlerin daha iyi yaşamak istemelerinin hayalleridir. Aslında bu dünyaya yönelik hayalleridir. Aslında bizim hayallerimizin ise ahret için olması gerekiyor. Ama maalesef devlet eliyle bu tür şeylerin yapılması bize ayrı bir acı veriyor ve inşallah bu durum düzelir, insanlarımız uyanır ve yılbaşı denilen bu rezaletten kurtuluruz.” ifadelerini kullandı.

“İnancımızın hüküm sürdüğü bir ülkede yılbaşı kutlanması normal değil”


Yılbaşı kutlamalarının İslam dini ile bir alakasının olmadığını belirten Ali Korkmaz, “Dinimiz İslamiyet'te yılbaşı kutlaması yoktur, bizim dinimizle alakası yoktur. Yılbaşı Hristiyanların kutlamasıdır ve İslamiyet'i yaşayan bir ülkede bu şekilde yılbaşı kutlamalarının olması normal hiç değil. Yabancı ülkelerde belki olabilir, onlara ait olduğu için onlar kutlayabilir. Ama inancımızın hüküm sürdüğü bir ülkede yılbaşı kutlanması normal değil. Ama bir kişi Hristiyan ise ve yılbaşıyı kutluyorsa ona bir şey diyemeyiz. Ama Müslümanların yılbaşıyı kutlamasını doğru bulmuyorum. Rabbime şükürler olsun, hiçbir zaman Milli piyango bileti almadım, almam. Diğer şans oyunları da oynanamam. İçkinin devlet eliyle yapılmasını uygun bulmadığım gibi Milli piyangonun da devlet eliyle yapılmasını doğru bulmuyorum. Devletin bu tür şans oyunlarını teşvik etmemesi daha uygundur. Devlet buna engel olamıyorsa bile en azından teşvik etmemelidir.” şeklinde konuştu.

“Dinimizde yasaklanan bu tür kutlama ve şans oyunları devlet tarafından cazip hale getiriliyor”


Müslümanların yılbaşını kutlamasının haram olduğuna işaret eden İbrahim Halil Çay da “İslam dininde ve Müslüman bir ülkede yılbaşının kutlanması haramdır. Yılbaşı kutlamaları örf, adetlerimizde, kültür ve geleneklerimizde yeri olmayan bir gelenektir. Halkın yılbaşı kutlamalarına rağbet etmesi, teveccüh göstermesi, belediyelerin yılbaşı öncesi çevre düzenlemesi yapması, ağaçları süslemesinden ve bunu teşvik etmesinden kaynaklanıyor. İnsanlarımız tarafından yılbaşı kutlamalarının ve Milli piyangonun haram olduğu biliniyor. Ama bunun arkasında devlet elinin olması milleti bu harama teşvik ediyor. Çünkü dinimizde yasaklanan bu tür kutlama ve şans oyunları devlet tarafından cazip hale getiriliyor. Devlet eliyle olduğu için halk teveccüh gösteriyor.” diye konuştu.

“Müslümanların bu tür haramlardan uzak durması lazım”


Hüseyin Eroğlu da "Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Allah zalim topluluğa hidâyet etmez" ayetine atıfta bulunarak şunları söyledi:

“Her şeyden önce bir Müslüman yılbaşıdan daha çok Allah-u Teala’nın söyledikleri ve emrettikleri ile ilgilenmelidir. Bir Müslüman, yılbaşı ile ilgilenmemelidir. Çünkü Allah-u Teala Yahudi ve Hristiyanlara özenmememizi ve onlar gibi olmamamızı emrediyor. Yılbaşı bir Yahudi ve Hristiyan geleneği olduğu için Müslüman bu tür şeylerle ilgilenmemelidir, daha çok Allah-u Teala’nın söyledikleri ile ilgilenmeli diye düşünüyorum. Milli piyango ve buna benzer şans oyunlarını Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de de haram olduğunu belirtiyor. Müslümanların bu tür haramlardan uzak durması lazımdır. Diyanet İşleri ‘Milli Piyango haram’ diyor. Ama bunun çekilişini devlet yapıyor. Bundan bir çelişki var. Hem ‘haram’ denilip hem de devlet eliyle oynatılmasında bir çelişki var. Bir Müslüman bunu düşünmelidir.”

“Kur’an’ın haram kıldıklarından Müslümanların uzak durması lazım”


Yusuf Aslan da “Yılbaşı kutlamak tabi dinimizce kesinlikle caiz değildir. Müslüman kardeşlerimizin de kutlamasını istemiyoruz. Kumar ve şans oyunları dinimizce haramdır. Zaten bunların da haram olduğu Kur’an-ı Kerim’de belirtiliyor. Kur’an-ı Kerim’ni haram kıldıklarından da Müslümanların uzak durması lazım. Devletin de buna izin vermemesi lazım. Türkiye’de herkes bir merak içinde olduğu için bu ‘Milli Piyango’ya yöneliyor. Çıkacak para ile hayaller kuruyorlar. Ama haram olduğunu bildikleri halde bunu yapıyorlar. Aslında yapmasalar daha iyi olur.” diye belirtti.

“Yılbaşı kutlayacağımıza geceyi ibadetle geçirelim”


Zeynel Yıldız da yılbaşı kutlamaları, piyango ve şans oyunlarının devlet eliyle teşvik edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek “Dinimizde yılbaşı kutlamaları diye bir kutlama yoktur. Bütün günlerde Allah-u Teâlâ'nın günleridir. Yılbaşının dinimizde yerinin olmadığını hepimiz bilmeliyiz. O gece yılbaşı kutlayacağımıza geceyi ibadetle geçirelim. Bir yılın muhasebesini yapalım. Bu şekilde daha güzel olur. Allah-u Teâlâ'nın hoşuna giden yılbaşı budur. Ben 45 yaşındayım. Ben bu yaşa geldim ne yılbaşı bileti aldım ne de diğer şans oyunlarını oynadım. Allah-u Teâlâ bize bunları hiç nasip etmesin. Allah-u Teâlâ bize verecekse helalinden versin. Allah’a hamd olsun, bizim haramda gözümüz yoktur. ‘Milli Piyango’ ve diğer şans oyunları milleti aldatmacadır. Milyonların içinde bir kişiye ya da birkaç kişiye çıkar. Bu da helal değil.” dedi.

Murat Kaya da yılbaşı kutlamalarının bizim dinimizle alakasının olmadığını belirterek Müslümanların bu tür kutlamalardan ve haram olan şeylerden uzak durması gerektiğini belirtti. 
(İbrahim Koçyiğit-İLKHA)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh