EĞİTİM
Eğitim; İnsanoğlunun hayata gözlerini açıp,
ölünceye dek sürecek olan hayatının içinde yaşadığı bütün deneyimlerdir. Doğal
olarak aile içinde başlar ve sayısız kişi, mekân ve deneyimlerle devam eder. Bu
haliyle tamamen doğal bir süreçtir.
Ancak bu doğal işleyişte hayatımızdaki
diğer her şey gibi kendisini toplumun kurtarıcısı olarak lanse eden insanların
müdahalesine uğramaktan kendini kurtaramamıştır. Her şeyde olduğu gibi
insanoğlu bu konuya da ‘Mükemmelleştirme’ amacı ile doğrudan müdahalesini
yaparak materyalist bir mantıkla ‘Eğitim Sistemi’ denilen bir sistem icat
etmiştir. Her şeyi sistemleştirip, herkesten en iyi performans ve verimi almayı
amaçlayan bu mantık, küreselleşme ile birlikte dünyayı bir fabrika, insanları
ise bu fabrikayı en üst düzeye taşıyacak olan makinalar olarak görür.
Yeni
doğan bir çocuk daha öncede bahsettiğim gibi aile içinde eğitimine başlar ve
okul çağına gelene kadar sadece aile ve akrabalar içinde eğitim görür. Konuşma,
beslenme ve bazı temel kurallar burada öğretilir. (Bu arada şunu da belirtmek
isterim ki; Eğer bu temel gereksinimler fabrikayı geliştirmekte katkı
sağlamasalardı, inanın bana bebekler doğar doğmaz ailesinin elinden alınır ve ‘üstün
özellikli makine’ olmak için yetiştirilmeye başlanırdı.) Daha sonra okula
başlayan çocuk eğitim adı altında yontulmaya başlanır.
Ailesinden daha önce
öğrenmiş olduğu değerlerin hiçbir değeri yoktur burada. Çocuğun özellikleri,
fıtratı, yatkın olduğu alanlar dikkate alınmaksızın her alanda yetkin bilgilere
sahip üstün bir insan tasarlamaktır amacı. Matematik, Fen, Sosyal ilimler, Dil
Eğitimi gibi ilimler zorlarcasına çocuğun kafasına sokulmaya çalışılır. İşte
tam bu sırada, sisteme ayak uyduramayıp kendisine dayatılan bilgileri
öğrenemeyen çocuk, sistemin ilk darbesini yer! Güçsüzlerin ve yanlışlıklara
direnmeye çalışanların oyundan, bir daha dönmemek üzere, atıldığı bu oyun;
bütün gazabını çocuğun üzerine gönderir ve yavuz hırsız ev sahibini bastırır,
misali onu günah keçisi ilan eder. Bu durum, insanların hayatı boyunca devam
eder ve sistem; içindeki çürükleri temizleyerek kendi hizmetine adadığı ‘üstün
insanlar’ ı elde eder. Sakın çürük elma gibi elenen insanların sistemin dışında
kalacağını ve ne haliniz varsa görün denileceğini zannetmeyin.
Altta kalanın
canı çıksın dercesine sistem sizi toplumun en aşağısına itecektir. Burada size
düşen görev insanların birbirlerinin üstüne basarak yükselmeye çalıştıkları bu
piramit sistemi’nin en altında kalarak üstünüzde ki herkesi canınız pahasına
taşımak olacaktır. Siz bırakırsanız piramit çökmez korkmayın! Çünkü bu vahşi
sistemin müşterisi çoktur. Aslında müşterisini bu ‘eğitim sistemi‘nin içinden
kendisi yetiştirir. Bunun adı ‘Eğitim Sistemi’ değil, ‘Sistemin Eğitimi’
olmalıdır!
Konuk Yazar:Cihat AKAYDIN
Yazarin Notu: İlk olarak sizinle, eğitim hakkında konuşmak istiyorum. Bu ve bundan sonraki birkaç yazımda eğitimi ve eğitim sistemlerini çeşitli yönleriyle genelden özele doğru indirgeyerek ele almaya çalışacağım.
Yorumlar