Ana içeriğe atla

ŞEAİR Nedir biliyor musun ey müslüman ?

NEDİR ŞEÂİR?

            Bu makalemizde Şeâir nedir, ehemmiyeti ve inkılaplar adı altında neden şeâire saldırıldı, bunun üzerinde duracağız.
İnsan hayatında, biri kendi şahsına ve diğeri tüm insanlığa bakan iki çeşit hukuk vardır. İşte şeâir umumu alakalandıran mes’elelerdendir. Ve umuma baktığı için şeâirde değişiklik yapmak umumun hakkına tecavüzdür.
Şeâir İslâm işâretleri demektir. En küçük bir sünnet kâbilinden de olsa ehemmiyetlidir. Ezan, oruç, namaz, sarık, cübbe, şalvar, çarşaf… vs. kuvvetli şeâirlerdendir. Bir Müslüman şeâirlerin yaşandığı bir cem’iyette hayatına devam etse asla gaflete fırsat bulamayacaktır. Neden? Çünki gördüğü duyduğu herşey ona İslâmı hatırlatacaktır. Dinini yaşayan bir cem’iyet içerisinde kalan Müslüman bir ferdin gayesi de dinini yaşamak olacaktır. Şimdi ki fitne cem’iyetinde yaşayan isimde Müslümanların vahîm durumları ortadadır.

Yani cem’iye ne durumdaysa fert de o cem’iyetin boyası ile boyanacaktır.


Bu durumdan anlaşılıyor ki şeâir cem’iyete ait bir ubudiyettir. Cem’iyet şeâir uygulandığı miktarda istifade edecektir. Şeâir terkedildiği zaman cem’iyetin ifsadı hızlanacağı için umum kişiler mes’ul olacaktır. Şeâir bu kadar ehemmiyetli ise inkılaplar neden direk ona saldırdı anlamak zor olmasa gerek. Çünki şeâir kaldırılınca Müslüman halka dinini hatırlatacak işaretler olmayacak ve halkın tek gâyesi dünya olacaktı. Ve hâl-i hazıra baktığımızda bunda ne kadarda başarılı olduklarını acı ve dehşet içinde seyrediyoruz.

Şeâirin cem’iyet tarafından tatbiki, devlet eliyle olursa daha kolaylaşacaktır. Devlet şeâiri ihya etmek tarafında faaliyetlerde bulunmalıdır. Nasıl ki zamanında kösteklemekde ve yıkmak tarafında vahşice faaliyetlerde bulunup halkın dinî hayatını dinamitledi ise, bunu tamir tarafında bulunmakta da acele etmelidir.

Şeâir, İslâmiyetin can damarıdır. Âvâm tabakası ona dayanır. Çünki dinî hissiyatının devamlılığı şeâirin devamlılığı iledir. Şeâirden kopuk bir hayat insanı millîsizleştirir ve taklitçi yapar, yani Avrupanın alçak medeniyetini taklit eder. Müslüman Türk milleti İslâmın kahraman bir bayraktarı iken bu taklitçilikle geçmişinden koparılarak alçak bir konuma düşürülmek istenmektedir. Bunda muvaffak oldular gibi görünselerde Müslüman Türk Milleti silkinip, bu derin uykusundan uyanıp, yine bayraktarlığını ele alacaktır biiznillah.


Bu yolda ilerlemenin en büyük şartı da 1920den sonra öldürülmek istenmiş olan şeâiri ihya etmektir. Şeâiri ihyâda korkakça davranmak milliyetin zayıflığını gösterir.

 Zayıflık ise düşmanı durdurmaz, saldırması için daha çok teşvîk eder!!!

seair cemiyet
facebook turk


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh