Ana içeriğe atla

MERHAMET ET

YERDEKİLERE MERHAMET ET Kİ GÖKTEKİLER DE SANA MERHAMET ETSİN...

merhamet peygamber   Hz. Peygamber’in (S.A.V) hadislerinden...
Merhamet, yeryüzündeki bir insanın ya da canlının karşılaştığı kötü bir durum karşısında duyulan üzüntü ve acıma duygusu şeklinde tabir edilmektedir. Bu çok sevdiğiniz bir arkadaşınız, dostunuz, aileden biri, çok sevdiğiniz kediniz köpeğiniz  ya da çiçeğiniz için geçerli olabilir. Merhamet duygunuzu ortaya çıkaran mutlaka insan olmak zorunda değildir. İnsan olmayan ama yeryüzünde yaşayan bir canlı da olabilir.
Köşe başında dilenen, üstü başı yırtık pırtık bir dilenciye acıyabilirsiniz ama aynı zamanda bacağı kırık bir köpek de sizin merhametinize ihtiyaç duyabilir. 

   Çünkü hadiste mutlak bir emir ve bu emiri yerine getirene mükafat bulunmakla birlikte merhametin sadece insanlara gösterilmesini işaret eden bir durumda sözkonusu değildir. “Yerdekiler” diye tabir edilen yeryüzünde olan, yaşayan, nefes alan her canlıdır. Bu bir hayvan da olabilir, bir çiçekte. Yaralı bir kelebeği veya kanadı kırık bir kuşu görüp acıyıp ona yardım edebilirsiniz ya da dalından koparılan çiçekleri görüp müdahale edebilirsiniz. Bunlar, insani duygulardır. İnsanda var olması gereken, yokluğu durumunda ise kötülüklerin ortaya çıktığı durum halidir. Düşünsenize “merhamet” duygusunun ortadan kaldırıldığını ve insanlardan alındığını.
Ne kadar acımasiz ve kötülüklerle bir dünyanın içinde yaşamaya mahkum bırakıldığınızı? Acıma duygusu, yardım yoksa acımasızca yapılacak davranışlar artmaz mı? Kimse kimseye yardım elini uzatmazsa yardıma muhtaç olanlar varlıklarını nasıl sürdürürler? Yeryüzündeki “olanın olmayana vermesi” döngüsü işler mi?

musluman aile tarih    Hepimiz insanız, hepimiz canlıyız. Yeryüzünde yaşayan diğer canlılara saygı ve sevginin yanında şefkat göstermek, zor durumlarında yardım etmek, onlara dua etmek de öncelikle insani görevimizdir ki bir de bunun mükafatını düşünün. Hadiste belirtilen “Göktekiler” için farklı görüşler bulunmaktadır. Öncelikle bu hadisi ilk ne düşündünüz? Merhamet o kadar kıymetlidir ki, Allah da kullarına o kadar merhametlidir ki, merhamet duygusuyla yapacğım her hareketimi Allah da görüyor ve mükafatlandırıyor. Ne mutlu bana mı dediniz yoksa Allah zamandan ve mekandan münezzihtir diyerek meleklerin kast edildiğini mi aklınızdan geçirdiniz? Ne fark eder ki? Melekler de müminlerin bağışlanması için dua etmezler mi?
   
   Önemli olan bu mükafatı kimin verdiği veya nasıl verildiği değil insani duygu olan merhametin yeryüzünde yaşayan her canlıya gösterilmesi değil midir? Kimin ne zaman neye ve ne şekilde ihtiyacı olacağı belli değildir. Bugün varsak yarın yokuz. Bugün zenginsek yarın fakir olabiliriz. Unutulmaması gereken 
“Verende Allah, alanda Allah”tır. Herşeyin tek sahibi olan Allah istediği kuluna verir istediği kulundan alır. O’nun yarattığı canlı türü ne olursa olsun onları sevmek, saymak, yardım etmek her kulun görevi olmalıdır.

    Bir an herşeyi bırakın ve etrafınızı dikkatlice inceleyin.  

Hangi kudret gökyüzündeki bulutları, ayı, yıldızları, yeryüzündeki ağaçları, çiçekleri, böcekleri yaratabilir? Yaratmak sadece ve sadece “O”na mahsustur.

Allah cc tüm müminleri merhametli, bizleri de merhametli kullarından eylesin. 



tarih history



susluman hayirsiz
SOYTARI MUSLUMAN

   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh