Ana içeriğe atla

HERKESİN ANNESİ BİR KADIN... 8 Mart kadınlar günü

KADINLARIMIZ...

8 Mart kadınlar günü

Haberleri izliyoruz, gazete okuyoruz, internetten hem dünyayı hem Türkiye’ yi takip ediyoruz, en azından etmeye çalışıyoruz, ya manşetlerde gözümüze takılıyor ya da duyuyoruz; şiddete maruz kalan ya da öldürülen kadınlar, kadınlarımız. Evli olup kocasından boşanmak isteyen, taciz edilen, kapkaççılara çantasını vermediği için sokaklarda sürüklenen, fal bakma, büyü yapma bahanesiyle dolandırılan, karşı cinsin duygularına cevap vermediği için hakaret gören, tehdit edilen, dövülen, sokak ortasında bıçak darbeleriyle yaralanan, trafikte kadın sürücü olduğu için sıkıştırılan,  herşeyin bahanesiyle sömürülen, horlanan, hırpalanan ve öldürülen kadınlar, BİZİM KADINLARIMIZ...

8 Mart kadınlar günü

Kadın nedir, kimdir? Erkeğin karşı cinsidir. Anamız, bacımız, çocuklarımızı dünyaya getiren varlıktır. Her yıl Mart ayının 8’inde gününü kutladığımız, Mayıs’ın ikinci pazarı elini öptüğümüz, Şubat’ın 14’ünde kırmızı gül alıp “Seni seviyorum” dediğimiz kadınlarımız. Peki bu kadar değer verdiğimiz, özel günlerle kutladığımız kadınlarımızın binlercesi neden şiddete maruz kalıyor ya da öldürülüyor? Bu dünya üzerindeki yaşam hakları neden ellerinden alınıyor? Neden baskı altında tutuluyor, psikolojik ya da ekonomik şiddet uygulanıyor?

Kadına şiddet

Kadına şiddet uygulayan ve hor gören erkeklerin de bir anaları var ya da vardı. Saygı duydukları, elini öptükleri, koynunda uyudukları, omuzlarında ağladıkları bir anneleri... Yaşanan bu vahim olayların ardındaki gerçek ne? Bunu araştırmak gerek. Bütün gazeteler bangır bangır bağırıyor “Kadına Şiddete Son Verelim, Dur Diyelim” ya da manşetlerde kocaman bir başlık altında sokak ortasında kanlar içinde yatan “Öldürülmüş Bir kadın” haberi. Bir tane, bir tane daha, bir tane daha... böyle sürüp gidiyor. Yaşanan bu vahşetleri mümkün olduğunca büyük yazıp insanların gözüne gözüne sokmak bu durumun iyileşmesini, yaraların sarılmasını ya da insanların bilinçlenmesini sağlayacak mıdır ? Yoksa bu fotoğrafları ya da yazıları gören gözü dönmüş, suç potansiyeline sahip kişiler bastırdıkları duygularını kabartıp şiddet uygulamaya devam mı edecektirler? Tartışmak gerekir. Tabi ki olayların üstü kapatılsın, tepki gösterilmesin demek istemiyorum. Doğru yerde, doğru zamanda olup müdahale edilebilse ve sonrasında mücadelenin yollarına bakılsa.

Bilinçlenelim! Öğrenelim! Öğretelim! Unutmayalım!

Bilinçlenelim! İçimizdeki hain ve kötü duygulardan arınalım, arındıralım. Şiddet gören kadınlarımız, mücadele edelim,  gerekli korumaları almaya çalışalım. Dinlemeyenlere, dinlemek istemeyenlere sesimizi duyuralım. Bir daha, bir daha... denemekten vazgeçmeyelim.

Öğrenelim! Bizi, bizleri en doğru kim korur, kim kollar öğrenelim. Şiddet eğiliminde olan, şiddet gösteren kişiler nasıl tedavi edilir, ettirilir öğrenelim. Şiddet görüldüğü andaki davranış biçimlerini bilelim, şiddet sonrası yapılması gerekenleri de.

Öğretelim! Deneyimlerimizi etrafımızla paylaşalım, sevdiklerimize, kadınlara yardım yollarını araştıralım.
Eleştirelim! Eleştirilmeye açık olalım! Herkesle anlaşmak, herkesi sevmek mümkün değil. Karşımızdaki bizi nasıl görüyor, kulak verelim, dinleyelim.Yapıcı olalım, yıkıcı değil.

Unutmayalım! Her insanı bir anne dünyaya getirdi. Herkesin annesi bir kadındır. Bizden biraz daha iyi, bizden biraz daha kötü ya da bizim gibi. Ama gerçek olan BİZDEN BİRİ...  


Sitemizin konuk yazarlarından T. Hakyolcusu


http://gercektarihdeposu.blogspot.com
http://gercektarihdeposu.blogspot.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh