Ana içeriğe atla

İlim, Amel, Seyru Suluk / Ana - Baba - Evlad - Akraba - Evlilik - Hac - Zekat ve onemli diger konular

CAMİ’UL FAZAİL VE KAMİLİR-REZAİL 
  
Kaynak: Aziz Mahmut Hüdayi (k.s.)

Bölüm :1/2 Toplam  2 Bölüm


İlim ve Amellerin Faziletleri: 

İlim ve Amellerin Fazileti: İlim, insanların manevi derecelerinin yükselmesine sebep olduğu gibi, göklerin ve yerin Rabbı olan Yüce Allah’ın sevgisini kazanmaya da vesile olur. Efendimizin (sav) “Alim mümin” alim olmayan müminden yedi yüz derece daha faziletlidir. Her derecenin arası, arz ile sema arası kadardır” buyurmaktadır. 
İlim sahipleri, insanlara peygamberlerin getirdiği ahkama göre yol gösterir. Bu yüzden halk. Daima alimlere muhtaçtır. Nitekim cennete, ehl-i cennete “Bir şeyler isteyin” denildiğinde onlar ne isteyeceklerini yine alimlerden öğreneceklerdir. 



Muaz b. Cebel (ra) derki: İlim öğrenin zira Allah rızası için ilim öğrenmek nimet, ilim talep etmek saadet, ders okumak tesbih, ilim mubahsesi cihat, bilmeyene öğretmek sadakadır. Hasılı ilim imam, amel de ona tabi olan cemaat gibidir. 

Öğrenilmesi farz olan ilim, Hakk’ı arayan kimseyi, Allah Teala’ya yaklaştırandır. İlimlerin en yükseği marifetullah (Hak bilgisi)’dir. Tam ve külli yakınlığı sağlayan ilim, süfiyyenin ilmidir. Tasavvuf yolunda kurtuluş arayanların evvela ilim öğrenip sonra sufilik yoluna girmeleri gerekir. 

İlim iki çeşittir. Biri ilim-i ubudiyet, diğeri ilm-i rububiyettir. Kişi ilm-i ubudiyeti, yani sağlam inanç ve salih amel için gerekli olan din bilgisini öğrendikten sonra ilm-i rububiyet, yani tarikat tahsiline yönelir. 

Zikir yolunu tutmak sevaba nail olmaya vesile olduğu gibi, nefs perdelerin kalkmasına da müessir olur. 


Amellerin Fazileti: 

Namazın Faziletleri:
 

Temizliğin altı derecesi vardır. 

Namaz kılacak kimsenin azalarını, elbiselerini ve bulunduğu yeri her türlü pislikten temizlemesi 
Kötü huy ve sıfatlardan temizlenmek 
Nefis kötü ahlaktan uzak tutmak 
Kalbi kötü isteklerin kederlerinden arıtmak 
Ruhu cehalet ve ayıplarından kurtarmak 
Sırrı masivadan uzaklaştırmak. Bu temizlik mertebesi nebilerin, kamil velilerin ve onların yolunda giden Salihlerin temizliğidir. 
Farz namazların fazileti hususunda Efendimizin (sav) şöyle buyurur: 

“Allah Teala’nın insanlara farz kıldığı şeylerden kendi katında tevhidden sonra en sevimli olanı namazdır. Eğer Allah Teala katında namazdan daha efdal bir ibadet olsaydı, melekler onunla ibadet ederlerdi. Halbuki meleklerin kimisi rükuda, kimisi secdede, kimisi kuû ddadır.” 

Teravih namazı; sünnet olup yirmi rekattır. Ramazan ayında yatsı namazını müteakip kılınır. Efendimiz (sav) “Allah Teala size Ramazan gecesi namazın sünnet kılmıştır.” Buyurarak sünnet ve Allah rızasının sebep olduğunu belirtmiştir. 

Teheccüd namazı, geceleyin bir miktar uyuduktan sonra kılınır. Uyumadan kılınan namaz teheccüd olmaz. Teheccüdün en güzel şekli önce iki rekat tahiyyetül-vudü kılınır. Bu iki rekatın ikisinde Fatiha’dan sonra Nisa suresinin 64. Ayeti ikincisinde yine Nisa suresinin 110. Ayeti okunur. Sonra ilkinde Ayetel kürsü ikincisinde Amenerrasulü okunan iki rekat namaz daha kılınır. Sonra da ikişer rekat olmak üzere on iki rekata tamamlanır. Teheccüd sekiz rekat kılınabileceği gibi yirmi, otuz, kırk, elli, rekata kadar kılınabilir. 

Teheccüd namazını adab ve erkana riayet ederek kılana Allah Teala beşi dünyada, dördü ahirette olmak üzere dokuz ikramda bulunacaktır. Dünyadakiler, afetlerden korumak, kıldığı namazın eserinin yüzde görülme, salih kulların muhabbetine nail olmak, sadır olması ve iffet duygusudur. Ahirettekiler ise yüz aklığı, hesap kolaylığı, sıratı rahat geçmek, kitabının sağ elden verilmesi gibidir. 

İşrak namazı, iki rekattır. Güneş iki mızrak yükseldikten sonra kılınır. Efendimizin (sav) “Bir kimse” sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra oturup güneş doğuncaya kadar zikir ile meşgul olsa, güneş doğuncaya kadar iki rekat namaz kılsa bir nafile hac ve umre sevabına nail olur.” Buyuruyor. 

Güneş doğarken, müstehab olan zikrullahtır. Çünkü bu değerli vakitte zikrullaha devam etmenin nefislerde büyük bir tesiri vardır. 

Kuşluk namazı iki veya dört rekattan on iki rekata kadar kılınabilir. Kuşluk vaktinde dört rekat ile Allah Tealaya hatırlayan kişinin o günün akşamına kadar mekruhlardan uzaklaştıracağı rivayet edilir. 

Evvabin namazı, altı rekattır. Akşamla yatsı arasında kılınır. Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur. “ Bir kimse akşam namazından sonra hiç konuşmadan altı rekat namaz kılarsa, o namaz on iki yıllık ibadete denk olur.” 

Bu namazların haricinde Tesbih, istihare, Tevbe, Hacet, Regaib, Berat Gecesi, istika, yolcu, Küsuf namazları da anlatılmıştır. 


Orucun Faziletleri: 

Bakara suresinin 183. Ayetinin Allah Teala “sizden öncekilere farz kıldığı gibi oruç size de farz kılındı” buyuruyor. Ramazan ayı orucunun tutulması farzdır. Bu ayda bir tesbih diğer aylarda olan bin tesbihten daha faziletlidir, hayırlıdır. 
Hz. Peygamber (sav) buyurmuştur ki, “oruç tutan kimsenin iki sevinci vardır. Bir sevinmesi iftar vaktindedir. Bir sevinci de Rabbına kavuştuğu zamandır.” 

Şevval ayında altı sonuç tutmak sevaptır. Zilhicceden dokuz gün, zilkadenin son günü ile birlikte oruç tutmak müstehabdır. Ramazan orucundan sonra Aşure günü orucunu diğer günlerde tutulan oruçların hiçbiri tercih edilmemiştir. Pazartesi ve Perşembe oruçlarda müstehabdır. Çünkü ameller Allah Teala’ya Pazartesi ve Perşembe günleri arz olunur. 


Zekatın Faziletleri: 

Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır. “Zekatı verilen mal helak olmaz. Zekat vermeyen kavminden Allah yağmuru alır. Mallarınızı zekatla koruyan, hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin” 
Müslüman’a yakışan çok mükafat olmak için bol bol sadaka vermektedir. Sadaka verirken minnet ve eziyetle verilmemesi gerekir. Yoksa dileyiciye güzele “Allah versin” diyerek göndermek, yaptığı iyiliği boşa çıkarmaktan daha iyidir. Emr-i bi’l maruf sadakadır. Nehyi anil-münker sadakadır. Zar hangi şeyi Allah rızası için sarf edersen elbette onunla memur olursun. Yani Allah onun ecir ve sevabını sona ihsan eyler. 


Haccın Faziletleri: 

Hz. Peygamber (sav) “ Bir kimse cima ve fısktan hazar ederek Kabe’yi ziyaret etse anasından doğduğu zamanki gibi günahından tertemiz olur” buyurmuştur. 

Hacc’da esas olan kişinin kalbindeki niyetini riyadan halis kılması, ticaret ve emsali dini ve dünyevi maksatlardan temizlenmesi tertemiz mal ile yola çakmasıdır. Yine hacıya yakışan ve gerekli olan Allah’ın hukuku ile mahlukatın haklarına riayettir. 


Aile Hukukuna Aid Faziletleri: 

Nikahın Faziletleri: 


Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor, “Nikah benim sünnetimdir, fıtrat ve sünnetimi seven ona sahip çıksın, iyi sarılsın” 
Allah için evlenen ve Allah için müminleri evlendiren Allah Teala’nın dostluğuna hak kazanır.


Evlenmenin Afetleri: 

Kadınların istekleri bitip tükenmek bilmediğinden onlara helal kazanç götürmek zordur. 
Kadınların kötü huylarına tahammül ve eziyetlerine sabır çok güçtür. 
Çoluk çocuk ile meşguliyet insan dünya peşinde sevk ederek Allah Telaya’yı unutturabilir. 


Evlenmenin Faydaları: 

Allah’ın vaadine güvenerek zengin olmak. 
Evlat ve zürriyet çoğalır. 
Nikah, şerefe delalet eder. 
Evlilik sayesinde kadınların güçlük ve sıkıntılara tahammül ederek zamanla güzel huy sahibi olmasına sağlar. 


Evlenilecek kadında aranan şartlar: 

Dindarlık ve namusluluk. 
Güzel huyluluk. 
Fizik, yüz ve soy güzelliği. 
Kadın gezmeye düşkün olmamalı. 
Kadın kanaatkar olmalıdır. 
Evlatlarına şefkatli olmalı. 
Kadının mehiri az olmalıdır. 
Evlenilecek kadın nikah düşen yakın akrabalarından olmamalıdır. 
Kadın kısır olmamalıdır. 
Evlenilecek kadının kız olması tercih edilmelidir. 


Karı-Kocanın Hak ve Vazifeleri 

Erkeğin Kadın Üzerindeki Hakları: 

Kadın kocasının günah olmayan bütün emirlerine riayet etmelidir. 
Kadının kocasının hakkın, kendisinden ve bütün akrabalarından haklarına takdim etmelidir. 
Kadın kocasının izni olmasan asla evden çıkmamalıdır. 
Kadın kocasının izni olmadan evinden hiç bir şey vermemelidir. 
Kadın, evin halini düzeltip, ıslah etmeye ihtimam göstermelidir. 
Kadın, kocasının namusunu ve sırrını muhafazadan sorumlu, din işlerinde ona yardımcı olmakla yükümlüdür. 


Kadının Kocası Üzerindeki Hakları: 

Erkek hanımına yediğinden yedirmeli giydiğinden giydirmelidir. 
Hanımını her bakımdan iyi idare etmeli, kırıp incitmemelidir. 
Erkek hanımına zulmetmemelidir. 
Fesada sebebiyet verecek şekilde gevşek ve aşarı olacak şekilde kıskanç davranmamalıdır.
Erkek hanımına karşı su-i zandan kaçınmalıdır. 
Erkek, Allah Teala kendisine bol rızık verdiği zaman hanımına bol bol vermeli, fakat israfa girmemelidir. 


Ana-Baba- Evladın Hak ve Vazifeleri: 

Doğumdan sonra kulağına ezan okuma adab-ı veladetlendir. 
Çocuk doğduğu zaman ağzı hurma gibi tatlı bir şeyle açılmalıdır. 
Doğan yavrunun yedinci günde başı tıraş edilir. 
Yedinci günde akika kurbanı kesilir. 
Yedinci günde sünnet ettirmek. 
Çoğu anasının emzirmesinde adabdır. 
Evlat, kız-erkek, her ne olursa olsun ihsan-ı ilahi add olunmalıdır. 
Meme emen çocuğun ağlamasıyla darlanmamalıdır. 


Evladın Ana-Baba Üzerindeki Hakları: 

Çocuğu güzel bir ad koymak. 
Helal ve temiz bir rızkla beslemek. 
Kitab-ı Kerim-i öğretmek. 
Altı yaşına varınca edep öğretmek. 
On altı yaşına gelince evlendirmek. 
Evlada kötü muameleden sakınmak. 


Evladın Ana-Babaya Karşı Vazifeleri: 

Ana-babaya eza ve cefa etmemek. 
Onlara iyilik ve şükranla muamele edip güzel sözlerle gönüllerini almak. 
Mübah olan her meselede ana-babaya itaatkar olmak. 
Ana-babaya ölümlerine kadar iyi bakmak yeterli değildir. 
Ölümlerinden sonra çocuğunun iyi halinden dolayı kabirde ferahtır. 
Dirilerin ölülere hediyesi dua ve istiğfardır. 


Akraba Hukukuna Dair Faziletler: 

Sıla-i rahim, ömrü uzatır, rızkı arttır, rızkı artırır. Efendimiz (sav) “Sıla-i rahmi terketme sıla yap, sana zulmedeni bağışla, sana kötülük yapana bile iyilik yap” buyurmaktadır. 


Köle ve Hayvanların Hakları: 

Aç bırakmamak. 
Bilindiği hayvanın yüzüne vurmamak. 
Hayvana azab ve işkence etmemek. 
Kendisine eziyet vermeyen karınca ve hüd hüd kuşunu öldürmemek. 
Akrep, yılan, fare, alaca, karga ve kuduz köpek gibi zararlıların dışında hayvanat öldürmemek. 

Aziz Mahmut Hüdayi (k.s.)



  • Azîz Mahmûd Hüdâyî — Anadolu’da yetişen büyük Velîlerden olup, Halvet’îyye Sufi İslâm Tarikât’nın bir alt sınıfına ait olan Bayram’îyye Tarikât’nın devamı niteliğinde ...




  • Doğum: 1541, Şereflikoçhisar, Türkiye



  • Ölüm: 1628, Hrisopolis, Türkiye
  • Turbesi:Üsküdar: Aziz Mahmud Hüdayi Mah. Aziz Mahmud Efendi Sk. Cami İçi No:1 Posta Kodu: 34672 
    Üsküdar-İSTANBUL Tel: 0216 341 05 97 Faks: 0 216 341 24 31

  • DEVAM EDECEK .......Bölüm 2 var


    http://gercektarihdeposu.blogspot.com
    İlim iki çeşittir.
    Biri ilim-i ubudiyet,
     diğeri ilm-i rububiyettir.
     Kişi ilm-i ubudiyeti,
    yani sağlam inanç ve salih amel için
    gerekli olan din bilgisini öğrendikten sonra
    ilm-i rububiyet, yani tarikat tahsiline yönelir. 

    Yorumlar

    Bu blogdaki popüler yayınlar

    Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

    Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

    israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

    SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

    Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

    Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh