Ana içeriğe atla

Bunlar Müslümanı imanından eder.

 İmanı korumanın yolları 

Haram olan bakışa; “Güzel kadınlara bakmak veya onlarla tokalaşmak sevaptır.” demek, insanı imanından eder.
“Çalışmak namaz kılmaktan önce gelir veya daha önemlidir.” ya da “Çalışmak için namaz kılmamak haram değildir” gibi sözler, insanı imanından eder.
Kişinin eşine veya sevdiği herhangi birine; “Ben Allâh’a tapdığım gibi sana tapıyorum” ya da “seni Allâh’tan çok seviyorum” demesi onu imanından eder.
“Zalim kader”, “Kader utansın”, “bu kadar keder de adaletsizliktir”, “bu sefer kader yolunu şaşırdı” ya da “Allâh benden başka keder gönderecek kimse bulmuyor” gibi kadere itiraz ve tepki içeren sözleri -öfke halinde bile olsa- söylemek, insanı imanından eder.
Birilerine “Allâh’ın oğlu musun?” veya “Allâh’ın oğlu bile olsan”, “Allâh bile seni kurtaramaz”, “Allah bile beni vazgeçiremez” ya da “Allâh bile inse şunu yapmam” gibi sözler söylemek, insanı imanından eder.


Kâfir olarak can vermiş biri hakkında “Allâh rahmet etsin; Allâh ondan razı olsun ve mekânı cennet olsun” gibi dileklerde bulunulan sözler kullanmak, insanı imanından eder.
Bir Müslümanın dinine, imanına, kitabına, peygamberine veya şeriatına sövmek; onları lanetlemek, buğzetmek veya onlarla alay edip, onları küçümseme anlamındaki her düşünce veya bu yönde söylenen her söz, insanı imanından eder.
Bir Müslümana haksızca söven, onu döven; zulmedip hakkını yiyen ya da haksız olarak onu öldüren kişiye “İyi yaptın.” veya “Helal olsun sana.” demek, insanı imanından eder.
Bir Müslüman hakkında “Malı ve ırzı helaldir.” ya da “Onun öldürülmesi caizdir; haram değildir.” sözlerini söylemek, insanı imanından eder.
İnsanların arasında Allâh’ın haram kıldığı bilinen bir şeye “Helal”dır demek ve helal olan bir şeye “Haram”dır demek, insanı imanından eder.
İslâm’dan başka herhangi bir dine “Hak dindir ve ona saygım var.” gibi bir söz söylemek insanı imanından eder.
İslâm’ın dışındaki bütün din ve inançların, kesinlikle şirk ve küfür içeren din ve inançlar olduklarından şüphe etmek veya bunun hakkında çekimser kalmak gibi bütün düşünce ve sözler, insanı imanından eder.
İslâm dininin simgelerinden olan camii, ezan gibi şeylerin biriyle ya da sakal, misvak ve nafile namazlar gibi Rasulullâh efendimizin sünnetlerinden olan şeylerin herhangi biriyle alay etmek, onları küçümseme yönünde sözler sarf etmek, insanı imanından eder.
Ahiret gününü, ahiretteki gerçekleri, (yeniden dirilme, mahşer, hesap, sevap, azap, sırat, cennet veya kabir azabı vb…) inkâr etmek, yalanlamak, yok saymak, onlarla alay etmek veya onları küçümseme anlamındaki her düşünce veya bu yönde söylenen her söz, insanı imanından eder.

Allâh’tan başkasının ibadete layık veya müstahak olduğunu söylemek -şaka da olsa-, insanı imanından eder.
Bir Müslümana: “Allâh senin dinini, imanını alsın.” ya da “Allâh sana iman üzere ölmeyi nasip etmesin.” demek, insanı imanından eder.
Kâfirin birine: “Allâh sana hidayet ve iman etmeyi nasip etmesin.” diyerek küfre rıza göstermek, insanı imanından eder.
Yahudi ve Hıristiyanlar dâhil, bütün kâfirlerin tapınaklarına “Onlar da Allâh’ın evleridir” demek, insanı imanından eder.
Birine veya birşeye “Allâh’sız” ya da senin “Allâh’ın yoktur” gibi sözler sarf etmek, insanı imanından eder.
Birine “Allâh’ına kadar şöyledir” demek, insanı imanından eder.
Biri veya bir şey hakkında “Allâh bunu yanlışlıkla yarattı” ya da “Bir şeyini unutarak eksik yaratmış” gibi sözler sarfetmek şaka da olsa insanı imandan eder
İman esaslarından “Kader” inancına aykırı olan; “Allah yalnızca hayrı yaratır; şerri yaratmaz”, “herkes kendi kaderini kendisi yaratır, kendisi çizer”, “falanca şey Allah’ın takdiriyle olmamıştır ve olamaz” ya da “her şey Allah’ın takdiriyle değildir” gibi sözler söylemek, insanı imanından eder.
Çirkin sözlerden olan; “Allâh’ımı şaşırttın, Allâh’ımı bıktırdın, Allâh’ını öpeyim, Allâh’ım bize babalık yap” veya “Allâh baba” gibi sözler, şaka dâhil hangi maksatla söylenmiş olursa olsun, insanı imanından eder.
“Seninle cehennem ödüldür ve sensiz cennet sürgündür” gibi sözler; cennetin nimetlerini vecehennemdeki azabı hafife alma ve küçümseme içeren söz ve iddialar şaka da olsa hangi maksatla olursa olsun insanı imandan eder.
Birine “Sen peygamber de olsan sana inanmam” veya “Bir peygamber bile şunu söylese inanmam” gibi sözler söylemek, insanı imanından eder.

Müslüman birini, dinini kastederek “Ey kâfir, ey Yahudi” ve benzeri küfür ve kâfirlerin isimleriyle onu çağırmak, insanı imanından eder
“Ben Müslüman değilim, ben gâvurum, ben Yahudiyim” veya “Ben Hristiyanım” veya “Şu işim olmazsa imandan olayım” ya da “Ben bir yıl veya on yıl sonra İslâm dininden çıkacağım” gibi sözleri ciddi olarak, şaka yaparak, ya da kızgınlıkla bile olsa söylemek; insanı imanından eder.

Kim ki “Canımı sıkmayın ya da üzerime fazla gelmeyin, yoksa imandan çıkarım” ya da “Allâh’a ve peygambere ya da İslâm’a söveceğim” derse, imanından olur.
“Ekmek Kur’an'dan daha kutsaldır” veya “Ekmeğe Kur’an'dan daha fazla saygı göstermek farzdır” gibi anlamları taşıyan sözler, insanı imanından eder.
Cennet ile alay ederek “Ben falan kişiyle cennete bile girmem” ya da “Sensiz cenneti bile istemem” gibi cenneti istememek ya da cehenneme girmekten çekinmemek anlamı içeren bütün sözler -şaka da olsa-, insanı imanından eder.
“Güzel kadınlarla birlikte olmanın zevkini yaşamak, cehenneme girmeye bile değer” gibi sözleri söylemek, insanı imanından eder.
Kâfir olan birine, küfrüne rağmen “Allâh seni seviyor”, “Allâh senden razıdır” ya da “Allâh senden razı olsun” demek, insanı imanından eder.
Kadere tepki gösterip, itiraz ederek “Allâh’ım, ben sana ne yaptım ki bana bu acıyı verdin” veya “Yalnız bana mı gücün yetiyor” gibi sözleri söylemek, insanı imanından eder.
Namaz ve diğer farzlarla alay ederek; “Bunlar bana farz değil”, “Ben bunlardan muafım”, “Bunlar bana fayda vermezler” veya “İşim hepsinden önemlidir” gibi sözleri söylemek şaka da olsa, insanı imanından eder.
Bir Müslümana; “Senin dininin, imanının, kitabının, namazının, şeriatının veya senin hayrının içine ederim” demek, insanı imanından eder
Bir kâfirin küfründen veya küfre düşüren sözler ile davranışlarından hoşlanmak ve hoşnut olarak gülmek, insanı imanından eder.
Dünyadaki yaptığı iyilikler ne kadar olursa olsun, Müslüman olmayan birine; “Müslümanlardan daha hayırlıdır, daha efdaldir” veya “Allâh O’nu küfrüne rağmen sever” sözlerini söylemek, insanı imanından eder.
Ölen birine; “Ölümü hak etmemişti”, “Ölüm ona yakışmaz” ya da “Şimdi ölmemesi gerekirdi” gibi sözleri söylemek, insanı imanından eder.
“Keşke zina, zulüm veya adam öldürmek haram olmasaydı” demek, insanı imanından eder

“Kâfirler cehennemde ebedi kalmazlar” demek, insanı imanından eder.
Yalan söyleyen bir kişinin, Allâh’ı cahil olmakla vasıflandırarak; “Allâh şahittir ki ben yalan söylemiyorum.” sözünü kullanması, onu imanından eder.
Kâfir olarak ölen, bütün veya bazı kâfirlerin; “Dünyadaki yaptıkları iyiliklerin karşılığı olarak cennete girecekler.” veya “Girmek onların da hakkıdır.” demek, insanı imanından eder.
Bir kâfirin İslâm’a girmesini engellemek ya da geciktirmek, insanı imanından eder.
Kur’an-ı, müzik çalarak birlikte okumak, insanı imanından eder.
Haram olan bir şeyin haram olmasıyla alay ederek, onu işleyen; zina yaparken, içki içerken veya haram bir şeyi yerken bereketlenme niyetiyle “Besmele” çeken insan, imandan çıkar
Namaz kılması emredilen kişiye; “Sen namaz kılmakla neyi kazandın ki, bana namaz değil iş lazım.” veya “Namaz kılıp kılmamak önemli değil.” demek, insanı imanından eder.
Kim ki Allâh’tan ya da kıyametten veya ölenin can çekişmesinden, kabir azabından, mahşerden hesaptan, mizandan, sırattan ve cehennemden korkmam derse şaka veya ciddi veya öfke halinde olsa bile imandan olur
Allâh’a itiraz ederek; “Allâh neden beni yarattı?”, “Neden şunu emretti?”, “Neden şunu yasakladı?”, “Neden şunu böyle değil de şöyle yarattı? ” veya “Falanca şeyi yapmamalıydı.” gibi sözleri söylemek, insanı imanından eder.
Her kes tarafından haram olduğu bilinen herhangi bir şeyi işleyene (sevap kazandırma manasında) “helal olsun sana” ya da “iyi yaptın” veya “doğru olanı yaptın” gibi sözleri söylemek insanı imandan eder.
Bundan başka küfürle alakalı olan hükümler konusunda geniş bilgi almak isteyen “İslâm’ın Temel İnançları” ve “Behcettun Nazar” adlı kitaplarıma bakabilir.


Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh