Ana içeriğe atla

Biz çocuk idik genç idik neden bize tarihi yalan ögrettiniz

Neydi bu gençlerin günahı

Tarih Diye Öğretilen Kuyruklu Yalanlar..

Türkiye’de Avrupa merkezli tarih okutuluyor. İlkokuldan Üniversiteye bu böyle. Sanki tarih ilminin baş rolünü Avrupa oynuyor… 

Bize hep batılı Oryantalistlerin gözüyle tarih anlatıldı. Batılı adam Sezar’ı veya Firavun’u nasıl gördüyse biz de öyle gördük ve öyle tanıdık… 

Hazreti Musa’nın gözünden Firavun’a veya Hazreti İsa’nın gözünden Sezar’a hiç bakmadık, bu bakış açısı, tarihe böyle bakmak hiç aklımıza gelmedi.

Dünya tarihinde varsa yoksa Avrupa… Hindistan, Çin, Ortadoğu sanki hiç rol almamıştır. Meşhur “kavimler Göçü” olmasaydı, ve Türk kavimleri Avrupa’ya göç etmeseydi Norveç veya Finlandiya Kuzey Avrupa’da değil, Orta Avrupa’da olacaklardı. Türkler Avrupa’ya girdi ve bu kavimleri İskandinav bölgesine, Kuzey Avrupa’ya itti, dolayısıyla İskandinav ülkeleri oluştu. Ve bu dönemde dünya Türk’lerin sayesinde Demir Çağı’na girdi. 


Şu anki Avrupa Haritasında Türkler’in etkisi niçin anlatılmıyor? ve niçin bilinmiyor? Oysa bu Avrupa merkezli tarih yalanlarla doludur. Kandırmaca tarih olur mu? Evet efendim, olur…bizde olur. Bize hakikatmiş gibi öğretilen birkaç yalandan bahsedeyim mi?

Bakın şimdi:

Amerika’yı Kristof Kolomb keşfetmiştir. 
(Yalan) 

Vasko Da Gama Ümit Burnu’nu keşfetmiştir. 
(Yalan)

Okyanus yollarını hep Avrupalı denizciler bulmuştur. 
(Yalan) 

Osmanlı Sultanı, Sultan İbrahim Han, delidir.
(Yalan) 

Lozan Antlaşması bir zaferdir.
(Yalan) 

Birinci İnönü Zaferi isminde bir galibiyet vardır.
(Yalan) 

Sultan Vahideddin Han Sevr’i imzalamıştır.
(Yalan) 

Kuva-i Milliye’yi Atatürk kurmuştur.
(Yalan) 

İsmet İnönü muzaffer bir kumandandır.
(Yalan) 

Menemen’de Kubilay’ı öldürenler molla idi ve din devleti istiyorlardı.
(Kuyruklu Yalan) 

Bandırma Vapuru pusulası bozuk ve köhne bir gemiydi.
(Yalan)

Sultan Abdülhamid Kızıldır.
(Yalan)

Sultan Vahideddin Han, haindir. 
(Vallahi Yalan)

Ve daha nice nice yalanlar… nice yalanlar… Biz bu yalanlarla büyüdük.

Batıda dürüst araştırmacılar da çıkıyor. Dr. Anne Millrad onlardan biri. Diyor ki:
“Kristof Kolomb’da, Vasko Da Gama’da Müslüman kılavuzlar kullandı. Müslümanlar onlardan çok çok daha önce buraları biliyorlardı.
Araştırmacıdan bir örnek daha:

“Bartalomeu Diaz, 1487 yılında Afrika’nın güney ucundaki kıyılara ulaşmayı başardı. Burası ‘Ümit Burnu’ olarak adlandırıldı. Bu ilginç bir isim değil mi?... diğer kara parçaları kendilerine ilk ulaşan denizcilerin isimleriyle adlandırıldıkları halde burası neden Bartalomeu Diaz Burnu olarak isimlendirilmedi?

Bu geçişten on sene sonra aynı yolu bu sefer Vasko Da Gama geçti. O da gördü ki Ümit Burnu denen yerden zaten Arap Denizciler onyıllardır geçmekteydi. Zaten o da bu burundan geçerken yanına bir Arap rehber aldı.” 

Ne dersiniz? Gerçekler eninde sonunda meydana çıkıyor. Peki bu gerçekleri kendi okul kitaplarımızda ne zaman göreceğiz?.. 
Coğrafî gerçekler ne kadar çarpıtılmış, 

Tarihî gerçekler de öyle, Hatta Sosyal ve Politik hakikatler de… 

Seneler senesi hep masal dinlemişiz ve dinlemeye devam ediyoruz… 
Son ve çarpıcı bir hakikat daha… okuyun, okuyun ve çarpılın… 

850 li yıllarda İspanya’daki Endülüs Emevileri’nde sıcak yaz aylarında şehrin büyük meydanlarında halkı serinletmek için (Şimdi sıkı durun) basit bir akümülatör tertibatına bağlı dev aspiratörler kullanılıyormuş… 

Harun Reşid’li Abbasi Sarayı’nın gündelik işlerini Sarayın dünyaca meşhur makine mühendisi ‘El Cezeri’nin icad ettiği robotlar yapıyormuş. Evet yanlış okumadınız dünyada ilk robot yapan kişi Ebul İz Bin Rezzaz El Cezerî isimli Müslüman bir bilim adamıdır. 

Ve Harun Reşid, İngiltere Kralı’na El Cezeri yapımı ve su ile çalışan saat başı çalan bir guguklu saati hediye olarak göndermiş. İngiltere Kralı saat başı ses çıkartan bu saati şeytan sanmış ve büyük bir dinî törenle yaktırmış… 

Gerçek tarih ne kadar farklı değil mi?... 
inşallahu rahman Hayatımız YALAN olmasın


ilk fotograf makinelerinden biri _ Gercek Tarih Deposu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye dinî nikâh