Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Efendimiz Hz. Muhammed’in Sallallahu aleyhi ve sellem Bölüm 2

Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) Anne ve Babası   Hz. Muhammed’in babası, Kureyş’in Benî Hâşim kolundan Abdullah b. Abdülmuttalib, annesi ise Kureyş kabilesinin Benî Zühre koluna mensup Vehb b. Abdümenâf’ın kızı Âmine’dir. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem) onların evliliklerinden dünyaya gelen tek çocuklarıdır. Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu aleyhi ve sellem) baba tarafından dedesi Abdülmuttalib b. Hâşim, babaannesi Fâtıma bint Amr, anne tarafından dedesi Vehb b. Abdümenâf, anneannesi de Berre bint Abdüluzzâ’dır. 

Efendimiz Hz. Muhammed’in Sallallahu aleyhi ve sellem Bölüm 1

Efendimiz Hz. Muhammed’in Sallallahu aleyhi ve sellem     Peygamberlik Öncesi Hayatı Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) Yüce Allah tarafından “âlemlere rahmet” ve “son peygamber” olarak gönderilmiş, Kur’ân-ı Kerim’de onun insanlığa “en güzel örnek”olduğu ifade edilmiştir. Öte yandan onun bir “beşer” olduğu da vurgulanmıştır. Dolayısıyla o, hem dünya hayatının şartlarına tabi bir beşer hem de ilahî vahye muhatap olan bir peygamberdir. Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) sadece bir peygamber olarak ilahî mesajı aktarmakla kalmamış, aynı zamanda bir fert, bir aile reisi, bir eğitimci, bir devlet başkanı, bir hâkim ve bir kumandan olarak bu mesajı hayatına yansıtmış ve örnek bir kişilik sergilemiştir. Sahip olduğu üstün özellikleri sebebiyledir ki, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem), on beş asır boyunca bütün müslümanların gönlünde taht kurmuştur.

Kime Nasil cevap Verirsiniz Cevap Vermeyi Biliyormusun

Biz Hocamızdan öğrendiğimiz şekilde aynen aşağıdaki gibi cevap veriyoruz. Bİ­Rİ­NE: Edeb, ter­bi­ye, gör­gü da­hi­lin­de, ipe sa­pa ge­lir ol­mak şar­tıy­la  fa­ki­ri  is­te­di­ği­niz ka­dar ten­kit ede­bi­lir­si­niz. Ten­kit­le­ri­niz sert de ola­bi­li­r… La­kin çok ri­ca ediyo­rum, sa­kın be­ni şirk ve kü­für­le suç­la­ma­yı­nız.  Bu ih­ta­rı si­zin iyi­li­ği­niz için ya­pı­yo­rum.  Ben el­ham­dü­lil­lah hak­ka mü­’mi­nim. Mü­’mi­ni tek­fir ede­nin ken­di­si ka­fir olur. Bu var­ta­ya düş­me­yi­niz. M­LUM ki­şi­ye: Siz be­nim den­gim de­ğil­si­niz, zat-ı âli­ni­zi mu­ha­tap kabul ede­mem. Ben­de­niz  iki aya­ğı ye­re ba­san âciz ve nâ­çiz bir in­sa­nım. Siz ise Züm­rü­dü­an­ka gi­bi ha­va­lar­da, se­ma­lar­da  ka­nat çır­pan aca­yip ve ga­rip bir mah­luk­su­nuz. Ay­nı se­vi­ye ve rüt­be­de de­ği­liz. İşi­niz hayrola,  lüt­fen fa­kir­le po­le­mik yap­ma­ya yel­ten­me­yi­niz. Düş­sem en faz­la     aya­ğım bur­ku­lur, siz...

ALLAHcc Öldürmek İstemezse Başsız Tavuk 18 Ay Yaşar

Başsız tavuk Mike 18 ay nasıl yaşadı? ABD'de 70 yıl önce Coloradolu bir çiftçi, bir tavuğun başını kesti. Ama tavuk ölmeyi reddetti. Mike adlı tavuk 18 ay daha yaşadı ve ünlü oldu. Chris Stokel-Walker, Mike’ın nasıl bu kadar uzun süre başsız yaşayabildiği sorusunun yanıtını aradı. 10 Eylül 1945’te Lloyd Olsen ve karısı Clara Olsen, Colorado Fruita’daki çiftliklerinde tavuk kesiyorlardı.

Muhterem Müslüman Kardeşlerim Hicri Yılın (1437) 1. Günü 14 Ekim 2015 Çarşamba

Hicri Yeni Yılın ilk günü 14 Ekim Çarşamba 2015 14 Ekim  Ç ar ş amba  Muharrem ayının 1. günü ve dolayısıyla hicri olarak yeni yılın ilk günüdür. Hicri yeni yıla oruçlu olarak başlamak isteyenler 13 Ekim Sal ı  gecesi sahura kalkarak oruca niyet etsin, inşaAllahu Rahman. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)  şö yle buyurmu ştur: “Muharrem ayında bîr gün oruç tutana bu gününe karşılık otuz gün oruç sevâbı yazılır.”  (Abdulkâdir Geylânî (k.s.), Gunyetü’t-Tâlibîn, 352-356.s.)

1370 yıllık Kur'an-ı Kerim bulundu ALLAHU AKBAR

Elhamdülillah İngiltere'deki Birmingham Üniversitesi'nde dünyadaki en eski Kur'an-ı Kerim olabileceği düşünülen kitaptan bazı bölümler bulundu. Karbon 14 tarihleme metoduyla yapılan incelemeler, kitabın en az 1370 yıllık olduğunu gösteriyor. 1370 yıllık Kur'an-ı Kerim Hicaz Arapçasıyla yazılmış olan Kur'an bölümlerinin "çok güzel ve şaşırtıcı derecede okunaklı durumda" olduğu kaydedildi. Dünyanın en eski Kur'an-ı Kerim'lerinden birine ait olduğu tahmin edilen sayfalar sergilenmeye başlandı. Yetkililer Kur'an bölümlerinin başka ülkelerde sergilenmesine izin verebileceklerini açıkladı. 1370 yıllık Kur'an-ı Kerim Müslüman kardeşlerim   bu bilgilerin daha fazla duyulmasına vesile olun aşagıdaki    Bunu Google'da önerin    G +1  İşaretini tıklayın ALLAHcc  sizden razı olsun Amin                          

Beşinci Mezhep Olurmu

Beşinci Kapı Açma Teşebbüsü İmam-ı Gazali hazretleri, bir ara müstakil bir mezhep kurmak istedi. Kendisine rüyada ikaz edildiği için bundan derhal vazgeçti.  Yine İslam hukukunda söz sahibi, “Sadr-üş-şeria” ünvanına sahip Abdullah ibni Mesud-ül Mahbubi de beşinci bir mezhep kurmak istedi. Bunun üzerine rüyasında, Cebrail aleyhisselamı gördü. Kendisine, dört kapısı ve üzerinde dört penceresi olan çok güzel bir cami göstererek; bu güzel mabedin, ahenk ve nizamını, mimari özelliğini bozmadan, camiyi yıkılma tehlikesine maruz bırakmadan bir kapı ve bir pencere açmasını teklif etti. Ne kadar uğraştıysa, sayılan bu özelliklere riayet ederek, yeni bir kapı ve pencere açma cesaretini gösteremedi.  Bunun üzerine, Cebrail aleyhisselam, yeni bir kapı açılması halinde, mevcud ahengin bozulacağını, İslamın zarar göreceğini ikaz ederek, bu teşebbüsünden vaz geçmesini kesin bir şekilde ihtar etti. Bu önemli ikaz üzerine, “Sadr-üş-şeria” hatasını anlayıp bu teşebbüsünden hemen vazg...

Cehenneme Düşmemek için Birlikten Ayrılma "Birlik Nedir"

Birlikten Ayrılan Cehenneme Düşer Bazıları, madem ki mezhebler, Kur'an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin açıklamasıdır. Ben de bunları okur, okuduğumla amel ederim, diyor. Bir kimsenin, “Madem doktor olmak için, tıp kitabı okumak kâfidir” diyerek eline aldığı bir tıp ve kimya kitabı ile doktorluk yapmaya, ilaç imal etmeye kalkışması ne kadar yanlış ise, “Ben de Kur'andan, hadisten hüküm çıkarırım” demek daha yanlıştır.  Bir kimse, İslâma uymak için, Peygamber efendimizin ve İslâm âlimlerinin açıklamasına bakmadan, Kur'an-ı kerimden kendi anlayışına uyarsa, sapıtır. Çünkü hadis-ı şerifte, “Kur'an-ı kerimi kendi görüşü ile açıklıyan, doğru olsa bile muhakkak hata etmiştir” buyuruluyor (Tirmizî)  Âlimlere tabi olmak, dört mezhebden birine uymak demektir. Asırlardan beri bütün İslâm âlimleri, dört mezhebden birine uymuşlar ve müslümanların da uymalarının gerektiğini bildirmişlerdir. Bunlara uymakta İcma hasıl olmuştur. İcmadan, cemaatten, birlikten, topluluktan ayrıla...

Müslümanların, dört mezhebe ayrılmaları

Söz Birliğinden Ayrılmamalı Allahü teâlâ, müminlerin böyle mezhebe ayrılmalarını ve bunun, kulları için faydalı olacağını ezelde takdir ve irade buyurdu. Amelde mezheblere ayrılmaktan razı olduğunu bildirdi. Razı olmasaydı Resulü, bu ayrılığın rahmet olduğunu bildirmezdi. İtikadda ayrılmayı yasakladığı gibi, amelde ayrılmayı da yasaklardı.  Dört mezheb arasındaki ufak tefek başkalıklar, müslümanların işlerini kolaylaştırmaktadır.  Ehl-i sünnetin dört mezhebinin imanları, inandıkları şeyler, birbirlerinin aynı olup aralarında hiç fark yoktur. Ayrılıkları yalnız ameldedir. Bu da, müslümanlara kolaylıktır. Her müslüman, dilediği mezhebi seçerek, bunu taklid eder. Her işini, seçtiği mezhebe göre yapar. Müslümanların, dört mezhebe ayrılmaları, rahmettir. Bir müslüman, kendi mezhebine göre ibâdet yaparken, bir meşakkat hasıl olursa, başka bir mezhebi taklid ederek, bu işi kolayca yapar. (Mizan, Hadika) Mezheplerin dindeki yerini bilmeyenler “Herkes, Kur'andan anladığına...

Kurban Bayramı tüm İslam Alemine kutlu olsun.

ALLAHcc tüm müslümanlara  nice huzurlu, bereketli bayramlar nasip etsin.  Kurban Bayramınız hayırlara vesile olsun.  İyi Bayramlar.. . Sevgili kardeşlerim ALLAHcc rızası için sayfamızın daha fazla görülür duyulur  olması için aşağıdaki  Bunu Google'da önerin    G +1  İşaretini tıklayınız                          

Kurban ve Kurbanın Şartları

KURBAN BAHSİ Kurbanın şartı üçdür 1- Müslimân ola ve âkıl ve bâlig ola.    2- Mukîm ola.  3- Kurban nisâbı mikdârı ganî ola.  Rüknü, koyun ve keçi, deve ve sığır olmak üzere, bir deve veyâ bir sığır, yedi kurban yerine geçer ki, bir sığırı yedi kişinin kurban etmesi câizdir. Bir başka kimse, ben de dâhil olayım dese, sekizinin kurbanı da fâsid olur. Kurban nisâbı, fıtra nisâbının aynıdır.  [İbni Âbidîn "rahime-hullahü teâlâ" buyuruyor ki, herhangi birinin hissesi yedide birden az olursa, hiçbirinin kurbanı câiz olmaz. Bunun için, yediden az kimsenin ortak olması câiz olur. Satın alırken ortak olmak sahîhdir. Satın alındıkdan sonra ortak olmak da sahîh ise de, satın alınmadan önce, ortak olmak dahâ iyidir. Bir kimse, birinin sığırına, yedide birden yedide altısına kadar ortak olabilir. Etini bu nisbetde taksîm ederler. Ortaklardan biri ölürse, vârisleri, onun için ve kendileriniz için kesin derse, sahîh olur. Çünki, meyyit için kurban kesmek Kurbetdi...

Kurban İbadeti Kurban Bayramı nedir nasıl Amel edilir

Kurban Bayramı "  Kurban İbadeti  "  nedir? Nasıl  amel edilir? Allah’a yakınlaşmak anlamına gelen kurban ibadeti; kurban olarak kesilmesi uygun olan hayvanın, ibadet niyetiyle usulüne uygun şekilde kesilmesidir. Kurbanın başlıca, udhiye kurbanı (kurban bayramında kesilen kurban), adak kurbanı, akika kurbanı ve Hac ile ilgili olarak kesilen hedy kurbanları gibi t ürleri  vardır.  Kurban Bayramı  (Arapça:  عيد الأضحى ; 'Īd al-'Adhā, Farsça:  عید قربان ; Eid-e Gorbān), Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günlerine 'Eyyâm-ı nahr' (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arife denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir. Kurban Bayr...

İman ve İslam " İman 4.BÖLÜM "

İman ve İslam  İman 4.BÖLÜM                                               Bismillahirrahmanirrahim     İman" ve "İslâm" kelimelerinin lûgat manaları birbirinden farklıdır. İslâm kelimesi (S-L-M) kökünden gelip; itaat, inkiyad ve bir şeye teslimiyet manalarına gelir. Istılâh'ta ise; "Allahû Teâla (cc)'ya teslim olmak Resûl-i Ekrem (sav)'in din hususunda bildirmiş olduğu haber ve hükümleri kabul etmek" demektir. İmam-ı Maturidi: "Bize göre iman ile İslâm, her ne kadar lûgat ve lafız itibariyle manaları aynı değil ise de; kendileriyle murad edilen mahiyet incelendiğinde aynı olduğu görülür." buyurmaktadır. Esasen İslâmiyetin şartlarından bir kısmını inkâr eden kimse, imandan da çıkmıştır. Keza iman esaslarından bazılarını kabul etmek sûretiyle imandan çıkan kimse, İslâmiyetten uzaklaşmış ve kâfir olmuştur.      Nureddin ...

Allahû Teâla (cc)´ya ve Sıfatlarına İman " İman 3.BÖLÜM "

Allahû Teâla (cc)´ya ve Sıfatlarına İman   " İman 3.BÖLÜM "                                             Bismillahirrahmanirrahim      Kâinatın ve onu meydana getiren varlıkların, kendiliklerinden ve tesadüfen meydana gelmiş olmaları imkansızdır. Zira en basitinden tarlada yetişen pamuğun, kendiliğinden eğirilip ip haline gelmesi, daha sonra bu iplerin tesadüfen kumaş haline dönüşmesi mümkün değildir. Boş bir arsada; hiçbir yapı malzemesi veya bunları belli metodlarla bir araya getirecek usta ve benzeri elemanlar bulunmaksızın, kendiliğinden dört başı mamur bir köşkün yükseleceğini beklemek de düşünülemez. Dikkat edilirse âlemdeki her varlık muhtaç durumdadır. Eğer bu varlıklar kendi kendilerini yaratmış olsalardı, herşeyden müstağni olmak, asla muhtaç olmamak hususunda titizlik gösterirlerdi. Kainatta bulunan bütün varlıklar; büyük veya küçük bütü...

İman´ın Sahih ve Kabule Şayan Olmasının Şartları " İman 2.BÖLÜM "

İMAN NEDIR?   2.BÖLÜM                                                  Bismillahirrahmanirrahim  İman´ın Sahih ve Kabule Şayan Olmasının Şartları    İman ölüm döşeğinde iken; yeis ve ümitsizliğe kapılarak vâki olmamalıdır. Kur'an-ı Kerim'de: "Azabımızın şiddetini gördükleri zaman imanları kendilerine faide verecek değildir" buyurulmaktadır. İbn-i Abidin: "Hak olan mezheplere göre, ölüm döşeğinde can çekiştiren kafirin imanı ile, kendilerini yok edecek azabı gördüklerinde iman eden kafirlerin imanı faide vermez" hükmünü zikreder. Tıpkı Fir'avn'ın boğulma anında iman ettiğini ilan etmesi gibi!..    Mü'min; Zarûret-i Diniyye'den olan hükümlerden herhangi birini inkâr veya tekzib etmemelidir. Meselâ bir kimse; Allahû Teâla (cc)'nın varlığına, birliğine, kitaplarına, meleklerine, ahiret gününe ve peygamberlerine iman ettiğ...

İman Nedir? Bu önemli meseleyi nekadar biliyoruz " İman 1.BÖLÜM "

İman Nedir?   1.Bölüm                                                  Bismillahirrahmanirrahim     Önce kelime üzerinde duralım. Arapça mütehassısları; iman kelimesinin "emn" veya "eman" kökünden türemiş bir mastar olduğu hususunda müttefiktirler. Lugat manası: Doğrulamak, tasdik etmek veya bir kimseye yahud da bir şeye inanıp güvenmek demektir. İmanın türkçe karşılığı olan "inanmak" kelimesinde de aynı mahiyeti sezmek mümkündür. İslâmi ıstılâhta iman; Allahû Teâla (cc)'nın indirdiği hükümleri kalben tasdik etmektir. Yani Resûl-i Ekrem (sav)'in; Allahû Teâla (cc)'nın katından getirmiş olduğu bilinen haber ve hükümlerin hepsini kat'i olarak tasdik etmek ve bunu ikrar etmektir. İman´ın Rükünleri     İman yalnız kalben tasdik midir, yoksa ikrarla beraber kalbî tasdik midir? suali çerçevesinde farklı görüşler i...

Peygamberim ne istiyor Bismillahirrahmanirrahim okumaya başlıyalım

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem 'ın 10 Nasihati 1) BESMELE  Resûlullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular:  - Besmelesiz baslanan her is, hicbir netice vermez.  - Herhangi bir müskül ve güclüge rastlarsan Allah'in ismini an,  Besmele cek: "Bismillâhirrahmanirrahim ve lâhavle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyilâzîm" cümlesini tekrarlar. ALLAH seni her musibetten ve belâdan kurtarir.  2) HAMD VE ŞÜKÜR  Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular:   -"Elhamdü lillah= Allah'a hamdolsun" demek en büyük tessekkürdür. Bunu söylemeyen sükretmemis olur.  3) SALAVÂTI SERİFE  Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular:  - Isteklerin olmasini isteyen bana cokca salat ve selam göndersin. (Zorluklarin basarilmasi, rizkin bollugu ve istege ulasmak icin en iyi salat ve selamdir.)

İndirdiğimi İnsanlara Açıkla!

Allahü teâlâ dileseydi, Kur'an-ı kerimde her şeyi açıkça bildirirdi. Böylece, mezhepler ortaya çıkmazdı. Her yerde, tek bir nizam olur, Müslümanların halleri, yaşamaları güçleşirdi.   İndirdiğimi İnsanlara Açıkla! Bazıları dinde Kur’an-ı kerimden başka kaynak kabul etmiyor. Diğen üç kaynağı kabul etmiyorlar. Halbuki, hadis-i şerifler, Kur’andan ayrı değildir. Kuran-ı kerimin açıklamasıdır. Allahü teâlâ buyurdu ki: “İndirdiğimi insanlara açıkla” (Nahl 44). Âlimler de, âyetleri açıklayıp Kur'an-ı kerimden hüküm çıkarabilselerdi, Allahü teâlâ Peygamberine, “Sadece sana vahiy olunanları tebliğ et” derdi. Ayrıca açıklamasını emretmezdi. Resulullah, Kur'an-ı kerimde, kısa ve kapalı olarak bildirilenleri açıklamasaydı, Kur'an-ı kerim kapalı kalırdı.  Hadis-i şerifler olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu, nasıl kılınacağı, rükû ve secdede okunacak tesbihler, cenaze ve bayram namazlarının kılınış şekli, zekât nisabı, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinme...

Türkiye, Suriye'de askeri müdahaleye hazırlanıyor

Türkiye'nin Suriye topraklarında bir askeri müdahale hazırlandığını içinde Türkiye, IŞİD ve Kürtleri durdurmak için Suriye işgaline hazırlanıyor.  Bu plan Suriye'deki iç savaşı, Avrupa sınırlarındaki bir uluslararası çatışmaya döndürebilir Türk basını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın angajman kurallarında değişikliğe onay verdiğini, bununla hem Esad rejimi hem de IŞİD'in vurulabileceğini bildiriyor "Türkiye'nin amacının mülteciler için ve IŞİD'e karşı bir tampon bölge oluşturmak olduğunu" belirten  Erdoğan'ın Türkiye sınırlarında olası bir Kürt devletini önlemeyi amaçladığını da biliniyor "Erdoğan hafta sonu, 'Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz' dedi." "Türkiye, iç savaşın yüzbinlerce mülteciyi sınır ötesinde yollamasından bu yana, Suriye'nin kuzeyinde uluslararası güçler tarafından ...

Türkce ezan hakkında Bunları biliyormusun

Türkçe ezana dayanamayıp, intihar eden Gazipaşalı felçli adamdan, Türkçe Ezan’ın tek kelime Türkçe bilmeyen Arap ve Kürt köylerine dayatılmasını kadar bakın ne zulüm etmişler bu millete. 22 Başlık altında toplanmış okuyalım İnşaALLAHcc 1.Atatürk 1932 yılını “dinde reform” yılı olarak seçmişti. Kur’an, ezan, sala, tekbir, namaz birer birer Türkçeleştiriliy ordu. Ama ‘ezan kanunu”nu Atatürk çıkarmamıştı. 2.Arapça ezanı yasaklayan kanun, zannedildiği gibi Atatürk zamanında değil, Refik Saydam’ın başbakanlığı ve İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı zamanında çıkarılmıştı (1941).  Önemli ara  Not;  18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı yeni bir genelge yayınlandı. Atatürk’e atfen yayınlanan bu genelgeyle, Arapça ezan okunması yasaklandı. O tarihten itibaren Türkiye’de tüm camilerde ezan Türkçe okundu; Arapça okumakta ısrar edenler yakalandı, haklarında soruşturma açıldı. Türkçe ezan uygulaması, 1941 yılına kadar da Diyanet İşleri Başkanlığı genelgesine d...

M. Kemal’i temize çıkarmak için takla atmak.. artık yemezler

Ya diğer devrimlerin ve icraatların altındaki imzalar da sahte ise... Şimdi bu yazıyı okumaya başlıyalım Mesela; M. Kemal’in emriyle Ezan Türkçeleştirildi. Camiler ve mescitler satıldı, yıkıldı, ahır, depo, marangoz atölyesi, CHP parti merkezi, saz evi, kışla yatakhanesi, konut vb. işlere tahsis  edildi. Hıyanet-i Vataniye Kanunu, Takrir-i Sükûn Kanunu ve İstiklal Mahkemeleri kararlarıyla korkunç cinayetler işlendi. Kur’an’a, “İslami hayat”a karşı yapılan zulümlere girmiyoruz bile. Bütün bunların “toplumsal vicdan”da kabul edilmediği, nefret uyandırdığı görülünce, hepsinin suçu İnönü’nün üzerine yıkıldı. “İnönü figürü”, M. Kemal’in “toplumsal vicdan”da kabul edilmeyen her icraatı için “günah keçisi” olarak sunulup M. Kemal temize çıkarılmaya çalışıldı. M. Kemal’in yaptığı, ancak milletin benimsemediği her “icraat” İnönü’nün üzerine atıldı. Bunları niye hatırlattığıma gelince... Milletin asla tasvip etmediği, gönlünün bir köşesinde sürekli bir kanayan yara halinde tuttuğu ve bu...

KEMALLAND memleket'i hakikat. Şeytanlar masonlar kafir münafık hepsi burada!!

Dünyanın en büyük tapınma merkezi TÜRKiYE Bu düşünce (kamalizm) ölmüş cenaze ortada kalmıştır kimse bu cenazeye sahip çıkmıyor! Binlerce Atatürk heykeli ve anıtı… On binlerce Atatürk büstü… Yüz binlerce Atatürk resmi, kimisi silindir şapkalı ve pelerinli, kimisi kalpaklı… Binlerce Atatürk Okulu, kütüphanesi, resmî kurumu… Atatürk Caddesi, bulvarı, meydanı… Paraların pulların üzerinde Atatürk’ün resimleri… Okullarda Atatürk okutuluyor… Mecburî din dersi kitaplarının başında Atatürk’ün resmi ve Gençl iğe Hitabesi yer alıyor… Diyanet İşleri Başkanı’nın tepesinde sert bakışlı kocaman bir Atatürk portresi…  Ankara’daki Atatürk’ün Anıt-Kabri bir Sezar mâbedi gibi… İran ve Suudî Arabistan devlet başkanları hariç her resmî misafir devlet başkanı burayı törenle ziyaret etmek, kabrin başında eğilmek ve deftere hürmetkâr birkaç satır yazmak zorundadır… Bir hükümet, İslamcı da olsa, işe başlarken tam kadro oraya gidip saygılarını sunmaya mecburdur… Milletvekili seçilenler, Atatürk’e...

Gel, Hakk’a olma asi, Ta gide gönlün pası

EDEB YA HU! Edeb bir "sınır" belirlemedir; neyin nerede, nasıl yapılacağını bilmeyi gerektirir. Bir iz'an daveti olan bu söz sadece diğer insanlara karşı değil, insanın Rabbi de dâhil kendisi dışındaki her şeye karşı davranışlarında bir iç muhasebeyi anlatır.  Edeb kelimesi de e (eline), de (diline) ve b (beline) harflerinden oluşmuştur ve tam anlamıyla in­sanın uyması gereken düsturların remzidir. Erenlerin “Elin tek, dilin pek, belin berk tut!” demesi de bunun dervişçesidir. “Edeb Ya Hu!” ha­kikat yolcusunun kendine ait olmayan bir şeyi almaması, uy­gunsuz kelâm söylememesi ve kimsenin namusuna halel getir­memesi anlamına gelir. O nedenle bu levhalar eskiden Mevlevihanelerin, dergahların ve cem evlerinin giriş kapılarında asılı dururdu. Diğer bir kullanımı ise Yaradana sesleniştir; edeb istenir. "Edeb Yâ Hû" ile insan, kendi iç tavrını belirler.  ‘Edep Ya Hu!’ nun en yaygın şekli Mevlevî sikkesini sembolize eden şeklidir ve genellikle de sikkeni...

Masonluk nedir Şamil İslam Ansiklopedisi Anlatıyor

Daha önce buna benzer yazılar okuduk birde bu açıdan konuya bakıp içimizdeki masonlar listesine bir göz atalım Uluslararası bir menfaat kuruluşu.  Bünyesine özel vasıflı ve seçkin insanları alarak geniş bir teşkilatlanma içerisine giren masonlar, dünyanın hemen her yerinde seslerini ve etkilerini duyurmuşlardır. Masonluk, Yahudiliğin gizli faaliyet  gösteren bir örgütüdür. Bütün rütbelerini, sembollerini muharref Tevrat'tan almıştır. Giriş törenleri Tevrat doktrinine uygun olarak yapılır. Masonlar, Yahudilerle olan bağlarını sürekli inkâr etmekte ve onlarla hiçbir ilişkilerinin olmadığını iddia etmektedirler. Eğer Yahudilerle olan bağları anlaşılırsa, toplum tarafından hoş karşılanmayacaklardır. Bunun yerine kendilerini bir hayır kurumu, bir kardeşlik, yardımlaşma cemiyeti olarak topluma lanse etmeye çalışmaktadırlar. Masonlar yalnızca üyelerine mahsus olarak çıkarttıkları Mimar Sinan, Türk Mason Dergisi, Akasya, Büyük Şark gibi dergilerde, Yahudilerle olan bağlarını ...

Mustafa Kemal Kimdir

Tarih sayfasindan silinecek unutulacak olan kim Her zaman konulara değişik bir açıdan bakan yazar yinedeğişik açıdan bakarak irdelemiş konuyu.  Mustafa Kemal kimdir? En son bu konuda konuşurken Nevzat Yalçıntaş’ı dinledim. Mustafa Kemal’in, Hz. Peygamber’i n türbesinin muhafazası için tepkisini gösteren bir belgeden söz ediyordu ve bu olayın onun dine bakışını belgelediğini söylüyordu.. Yalçıntaş Hocanın sözünü ettiği belge neredeyse, kimdeyse açıklanmalı. Bu belge niye açıklanmıyor? Ortaya çıkarsa birilerinin Atatürkçülüğünün ve laiklik yorumunun zarar görmesinden mi korkuluyor? Gerçek neyse o! Gerçek herkes için en iyi olandır.. En son Nutuk’ta nasıl tahrifatlar yapıldığından söz ediyordu bir arkadaş.. Bir başkası da Mustafa Kemal adına nasıl sözler uydurulup bu sözlerin duvarlara asıldığını anlatıyordu. Bir başkası, Mustafa Kemal heykellerindeki garipliğe, bir başkası resimlerin dilindeki farklı imajlara vurgu yapıyordu. Ben yıllar önce “Bir Başka Açıdan Kemalizm” kitabının...

Aynası ufkumun, ateşten bayrak! (suriye operasyonu ve o gece)

BÜYÜK DOĞU MARŞI Allah'ın seçtiği kurtulmuş millet! Güneşten başını göklere yükselt! Avlanır, kim sana atarsa kement, Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet. Allahın seçtiği kurtulmuş millet! Güneşten başını göklere yükselt! Yürü altın nesli, o tunç Oğuz'un! Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun. Nur yolu izinden git, KILAVUZ'un! Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun!

Türkiye Suriye topraklarında Dünya ve İngiltere basınında Süleyman Şah operasyonu

Türkiye'nin Suriye toprağına girerek, Süleyman Şah türbesi ve Saygı Karakolu'nu boşaltma operasyonu İngiltere basınında da yer aldı. Independent gazetesi haberi "Osmanlı Operasyonu" başlığı ile verirken, Guardian gazetesi operasyonu "Türk kuvvetleri türbeyi IŞİD'den koruyan askerleri kurtarmak için Suriye'ye girdi" şeklinde verdi. Operasyonda Ankara'nın Kürt savaşçılarla işbirliği yaptığını yazan Guardian, operasyonun Kürtlerin kontrolündeki Kobani'den geçilerek yapıldığını yazdı. Financial Times gazetesi ise Türkiye'nin bugüne kadar Suriye'ye en büyük müdahalesini bu operasyonla gerçekleştirdiğini yazdı. Gazete bu operasyonun, Ocak ayında İstanbul'da yaşanan intihar saldırısının ve ülkedeki diplomatik misyonların hedef haline geldiğine dair uyarıların ardından Ankara'nın IŞİD'e dair endişelerini de yansıtıyor olabileceğini söyledi. Daily Telegraph haberi "Türkiye kutsal türbeyi kurtarmak için Suriye'...