Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart 15, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OSMANLI devlet adamı VE son doksan yılın yoneticileri

ABDÜLHAMİD'İN DİRAYETİ   Bu tarihî dönemeçte tarihimizle yüz yüze gelmemiz kaçınılmaz; daha doğrusu tarihimizle ve Sultan II. Abdülhamid'le. Abdülhamid Han'ın Yahudiler ile Siyonistleri nasıl hassas bir ölçüyle ayırt ettiğini ve teb'ası olan Yahudilerin haklarının korunmasına ne denli ihtimam gösterdiğini, öte yandan ülkesinin bir parçasını koparma planları yapan Siyonistlere karşı ne denli şiddetli davrandığını görmek için Yahudi tarihi uzmanı Avram Galante'nin "Abdülhamid ve Siyonizm" adlı makalesinden daha güvenilir bir kaynak bulunamaz. Henüz Türkçeye tercüme edilmemiş olan makalede Abdülhamid'in, çok güvendiği Hahambaşı Moşe Levi'yi alışık olunmadık bir şekilde azarlayıp tehdit ettiği ve ayağına kapandırıp özür dilettiği bizzat Levi'nin torunu Yeşua Eşkenazi'nin verdiği belge ve bilgilere dayanılarak anlatılmıştır. Bu hararetli günlerde Abdülhamid'in zekâ ve dirayetinden günümüze düşecek damlalara ne denli ihtiyacımız olduğunu...

Şeriat mı? İstemiyoruz!! İçki içelim, Zina yapalim, Faiz yiyelim çalalım çırpalım

Şeriat ALLAH'ın cc Dini'dir Şeriat:   Doğru yol, Hak din yolu, Nur, Aydınlık ışık, Kur’ân-ı Kerim ve Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ın târif ettiği ve bildirdiği yol.   Müslim:   İslâm dininde bulunan, Mü’min ve mütedeyyin olan. Mütedeyyin:  Dindarlar, Sağlam Müslümanlar, Dine muhalefetten sakınanlar. İllaki herkes bu kelimelerin anlamlarını biliyordur ama yinede hatırlatmak istedik… Şeriatdan korkuyorlar Toplumumuz Şeriat’ın tam anlamını bilmediğinden ondan korkuyorlar. Bizler Müslümanız  diyoruz. Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ama konu Şeriat’a gelince büyük bir öfkeyle istemiyoruz diyoruz.    Neden bu tepki, bu ürkeklik, bu korku?