Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül 2, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

iMZA: Gazi M. Kemal 16/17.8.1931 Yalova (ibretlik mektup)

M.Kemal'in ''İKRA BİSMİ RABBİKE'' (Türkçe meali:"Rabbinin adıyla oku".) ayeti ile ilgili şok ifadeleri !.. (KENDİ EL YAZISIYLA) (Kemalist Kaynaklı Paylaşım) Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti Yüksek Başkanlığı'na [Mektubumuza açıklamadır] "Mektubumuzda heyetinizin gözlemine çok şeyler arz olunduğunu zannederim. Bu görüşleri içeren mektup yazılıp zarfa konulduktan sonra çok önemli olduğu düşüncemizde bir defa beliren noktaları dikkatinize sunmayı önemli gördük. Son senelerde Istanbul'da yayınlanan gazetelerde Roman diye okuduğumuz bazı tarihi eserler vardır ki, bunlar şüphesiz yüksek heyetinizin gözleminden kaçmış değillerdir; Bu roman sayfaları bence gerçek tarih belgelerinin yorumudur; bu roman sayfalarında görülen şeyler yaklaşık şöyle açıklanabilir. Arabistan yarımadasının kumsal çöllerinden; "Ikre, Bismi, Rabbi **safsatasını**" esas tutmuş olan Araplar, uygar dünyada, bilhassa

Tutuklanan 143 kişinin 8'i meydanda asılarak idam ediliyor

Rize Ulu Cami imamı Hafız Şaban Hoca, namazdan sonra cami etrafında toplanan kalabalığa; "Biz akaid-i diniyeye hizmetkârlık ve bağlılık isteriz. Inanmayan inanmasın fakat inananlara zulm edilmesin! Tek istediğimiz sarığımıza, sakalımıza ve cübbemize dokunulmasın. Şapkayı giyenler giysin ama giymeyenler hapse atılmasın!" hitap etmiş. Sonra da kalabalık köylülerle birlikte hükümet konağına doğru yür üyüşe geçmişler. Hakimiyeti Milliye gazetesine göre, isyancılar-direnişçiler hükümet konağını ele geçiriyorlar. Ankara hükümeti Rize üzerine büyük bir askeri kuvvet gönderiyor. Rivayete göre üç gün süren halkla asker arasındaki çatışmada yüzlerce köylü hayatını kaybediyor. Bölgeye hemen gezici-seyyar Istiklal mahkemesi yetişiyor. Bir gün içinde ve tek celsede temyizi, itirazı ve avukatı olmayan Mahkeme kararını veriyor: "Bunlar Islam devleti istiyorlar. Hilafeti istiyorlar ve kendi şer düşüncelerine halkı da alet ediyorlar!" Tutuklanan 143 kişinin 8'i meydanda asılarak...

İlkokulda bile içimiz-dışımız slogan olmuştu en buyuk turk

En büyük Türk Sevgili dostlarım… Zaman zaman sözkonusu ettiğim ilkokul Başöğretmenim var ya: Atatürk’le Sultan Vahideddin’i karşılaştırmayı pek severdi. “Dinleyin çocuklar” diye başlardı, “Sultan Vahdettin kendi çıkarı için vatanını satmıştı. Atatürk pusulasız çürük Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkıp vatanı kurtarmasaydı, şimdi yabancıların egemenliği altında inim inleyecektik.” Azıcık soluklandıktan sonra, devam ederdi: “İşte bunun için çocuklar, Atatürk tarihimizin en büyük komutanıdır.” Bir solukta malum sloganı atardı önümüze: “En büyük Türk Atatürk!” İlkokulda bile içimiz-dışımız slogan olmuştu ya, itiraza hakkımız yoktu. Bunu, yeni şeyler öğrenmenin heyecanıyla babama aktardığımda, sordu: “Osman Gazi, hiç yoktan Osmanlı Devleti’ni kurdu mu?” “Kurdu” dedim. “Fatih, İstanbul’u fethetti mi?” “Etti.” “Yavuz Sultan Selim o zamana kadar geçilemeyen Sina Çölü’nü geçip Halife oldu mu?” “Oldu.” “Ama hiç biri ‘en büyük Türk’ olamadı.”