Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan 9, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gel, Hakk’a olma asi, Ta gide gönlün pası

EDEB YA HU! Edeb bir "sınır" belirlemedir; neyin nerede, nasıl yapılacağını bilmeyi gerektirir. Bir iz'an daveti olan bu söz sadece diğer insanlara karşı değil, insanın Rabbi de dâhil kendisi dışındaki her şeye karşı davranışlarında bir iç muhasebeyi anlatır.  Edeb kelimesi de e (eline), de (diline) ve b (beline) harflerinden oluşmuştur ve tam anlamıyla in­sanın uyması gereken düsturların remzidir. Erenlerin “Elin tek, dilin pek, belin berk tut!” demesi de bunun dervişçesidir. “Edeb Ya Hu!” ha­kikat yolcusunun kendine ait olmayan bir şeyi almaması, uy­gunsuz kelâm söylememesi ve kimsenin namusuna halel getir­memesi anlamına gelir. O nedenle bu levhalar eskiden Mevlevihanelerin, dergahların ve cem evlerinin giriş kapılarında asılı dururdu. Diğer bir kullanımı ise Yaradana sesleniştir; edeb istenir. "Edeb Yâ Hû" ile insan, kendi iç tavrını belirler.  ‘Edep Ya Hu!’ nun en yaygın şekli Mevlevî sikkesini sembolize eden şeklidir ve genellikle de sikkeni...