Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül 5, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gizli gizli namaz kıldık, ya işten kovulduk ya fişlendik.

Yüzde elli neden sokağa çıkmıyor bildirisi Bir zamanlar Taksim Gezi Parkı olayları sonrası Türkiye'de protestolar görülmüş ve bazı zamanlarda hiç istenilmeyen görüntüler ortaya çıkmıştı. Sokağa çıkanların yanı sıra bir de meydanlara inmeyenler vardı. İşte yüzde ellinin neden sokağa inmediğinin cevabı bir sivil bildiri ile açıklandı ve kısa bir sürede sosyal medyada en çok konuşulan konulardan  biri halini aldı. İşte o sivil bildiri:

MİMAR SİNAN'IN KAFATASI NEDEN KAYIP?

KAFATASI AVCILARI KiM Batıdaki iddialar karşısında Ankara'daki Türk Tarihini Araştırma Kurumu daha sonraki adı Türk Tarih Kurumu olacak olan kurum "Mimar Sinan'ın mezarını açıp kafatasına bakalım" şeklinde bir karar aldı. Ekranlardaki bir dizi, seyirciye sunduğu birçok yanlış bilgiye rağmen Türkiye’de tarihin yeniden araştırılmasına katkı sağladı. Ben de bu gaza geldim diyebilirim. Ama ben konu başlığı olarak ne Hürrem’i ne de Süleyman’ı seçtim. Benim kurbanım Mimar Sinan… Mimar Sinan’la ilgili tartışmalar hiç bitmedi. Ermeni, Rum, Beyaz ırk… Masonların Türkiye’de çıkarmış olduğu dergilerine Mimar Sinan ismini vermeleri belki de en önemli detaydı benim için. Veya ipucu.

Sultan Selim’i Ağlatan Rüya

Osmanlı sultanı Yavuz Sultan Selim (ö.1520), Mısır seferine çıkmadan önce sarayda kapı ağası olan Hasan Ağa önemli bir rüya görmüş ve bu rüyasını şöyle anlatmıştı: “Bu gece gördüm ki bu eşiğinde oturduğumuz kapıyı hızlı hızlı çaldılar. Ne haber var deyü ileri vardım. Gördüm ki kapı biraz aralanmış. Dışarısı görünecek kadar amma adam sığmaz. Baktım gördüm ki dış harem  taylasanlı Arap simasında nur yüzlü kişilerle dolu. Elleri bayraklı, silah ve gereçleriyle hazır olup dururlar. Kapı dibinde de dört nur yüzlü kimse durur. Ellerinde birer sancak var. Kapıyı çalanın elinde padişahın ak sancağı. Bana der ki: ‘Bilir misin neye gelmişiz? O gördüğün kişiler Rasulullah’ın ashabıdır. Bizi Rasulullah hazretleri gönderip Selim Han’a selam etti ve buyurdu ki: Kalkıp gelsin, Harameyn hizmeti ona buyuruldu. Bu dört kimse ki görürsün,

İNSANIN ALDANDIĞI 4 KELİME VE TEDAVİSİ

İNSANIN ALDANDIĞI 4 KELİME VE TEDAVİSİ Mevlâna der ki: “Vakit keskin kılıç gibidir, ömrü kesiyor; O seni kesmeden evvel sen onu kes!.. Kalbî zikre devam et!.. Dilin kapılarını kapat!.. Kalbin zikirle konuşsun, dilin hikmetle sussun.. Huzur buluncaya kadar öyle ol, üstün zekâ sükut etmektedir. Az ye, az konuş, az uyu.. Ameli bırakmak ne kötü bir hal.. “İleride amel edeceğim” demek ondan daha beter bir haldir.” İbn-u Atâullah İskenderî’den naklen Ebu Muhammed Eş-Şa’ranî şöyle söylemiştir: “Tüm insanlar dört kelime ile aldanmıştır:

Bence kızımızın tavsiyesine uyalım GÜZEL BİR HİKAYE

GÜZEL BİR HİKAYE Bir kadın evinden çıktı, evinin önünde beyaz, uzun sakalları olan 3 yaşlı adam gördü. Onlara:"Sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız. Lütfen evime buyurun ve bir şeyler yiyin"dedi."Kocanız evde mi?"diye sordular."Hayır, dışarıda"dedi kadın."O zaman giremeyiz"dediler. Akşamleyin kocası eve geldiğinde kadın olanları ona anlattı. Kocası:"Onlara eve geldiğimi söyle ve onları eve davet e t"dedi. Kadın dışarı çıktı ve yaşlı adamları davet etti."Biz bir eve hep beraber girmeyiz"dediler. Kadın:"Neden?"dedi. Yaşlı adamlardan biri cevap verdi:"Onun adı'Zenginlik'tir" dedi, arkadaşlarından birini göstererek. Ve bir diğerini göstererek: