Yalan Yazan Tarih utansın Yavuz Bahadıroğlu – Neler yıktık? Rahatça söyleyebilirim ki, tarihinde övünebileceği çok şey olmasına rağmen, övünmek şöyle dursun, hatta dövünen başka bir millet yoktur! Şöyle bir düşünün bakalım, kaç âbide, kaç “âbide insan” hatırlayacaksınız? Saymakla bitiremeyeceğinizden eminim. Ne çare ki reddettik! Yokmuş gibi yaptık! Türkiye’yi bin yıllık geçmişinden koparıp, doksan seneye hapsettik. Tabiatıyla tökezledik! Özgüvenimizi yitirdik. O kadar ki, “Biz adam olmayız” sözünü dillerimize pelesenk edip kendi kendimizi sürekli aşağıladık. Kısacası “redd-i miras”(geçmişi reddetmek) bu milletin özgüvenine mal oldu! Bu öyle bir “redd-i miras”tır ki, alfabeden başlar, kılık kıyafette çıkar… Ama orada da bitmez: Şehir, hatta köy isimlerini değiştirmeye kadar gider. Mevsim isimleri, ay isimleri, gün isimleri, saat, takvim, vesaire… Birinci Dünya Savaşı’nda Almanlardan aldığımız meşhur “Goben” zırhlısının “Yavuz Sultan Selim” olarak değiştirilen ismini, “Cumhuriyet Türkiy...