Ana içeriğe atla

MEYHANE OLARAK KULLANILAN CAMİLER.

MEYHANE OLARAK KULLANILAN CAMİLER..!

Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel’in ortaya çıkardığı bilgilere göre Vakıflar Müdürlüğü’nün himayesinde olan, Beyoğlu’ndaki Kâtip Mustafa Çelebi Mescidi İstiklal Meyhanesi’ne çevrilirken, Sultanahmet’teki Şeyh Kaygusuz İbrahim Baba Kâdirî Dergâh-ı Şerîfi bugün içkili restoran olarak kullanılıyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı kültürüne ve İslami eserlere karşı yürütülen sistematik unutturma, tahrip etme ve yok etme çalışmaları neticesinde birçok Osmanlı eseri cami, mescit ve dergâh bugün işlevinin dışında kullanılıyor. Araştırmacı-Yazar Müfit Yüksel, yaptığı araştırmalarla gerek İstanbul’da gerekse de Anadolu’da şu an Vakıflar Müdürlüğü himayesinde olan Osmanlı eserlerinin saygısızca meyhanelere dönüştürüldüğünü ortaya çıkardı.

KATİP MUSTAFA ÇELEBİ MESCİDİ’Nİ İSTİKLAL MEYHANESİ’NE ÇEVİRDİLER

Beyoğlu Kâtip Mustafa Çelebî Mahallesi Çukur Çeşme sokağında bulunan Katip Mustafa Çelebi Mescidi bu tarihi ayıptan nasibini alan mescitlerden! Caminin bânisi Kâtip Mustafa Çelebî, Beyoğlu Ağa Camii’nin bânisi sonradan Şeyhu’l-Harem olarak Medine-i Münevvere’de vefat etmiş olan Kapı Ağası Hüseyin Ağa’nın kâtibidir. Kabri Beyoğlu Firuz Ağa mahallesindeki Firuz Ağa Camii karşı köşesinde yer alan mektebinin altında bulunmaktaydı. Bu mektep ve türbe bugün mevcut değil. Cami, 30’lı yıllarda kadro harici bırakılmış. 9 Ağustos 1941 tarihinde cami binası arsası ile beraber Vakıflar Müdürlüğü tarafından 4010 lira bedel karşılığı Şükrü Bıkmaz adlı bir şahsa satılarak yıktırılmış, yerine üç katlı betonarme bina yapılmış. Bu üç katlı bina en son 2005 yılında Turizm Bakanlığı’ndan alınan ruhsatla İstiklâl Meyhanesi’ne dönüştürülmüş.
HALVETÎ DERGAHI VE CAMİİ SERGİ SALONU YAPILDI
Cankurtaran Mahallesi, Caferiye Sokak’ta yer alan, Erdebilî Sinânuddîn Halvetî Dergâhı Camii de aslından yoksun durumda. Tekke-Mescid 934/1528 tarihinde, Cemal-i Halvetî’nin hulefasından Şeyh Yusuf Sinânuddîn El-Erdebîlî tarafından kurulmuş İstanbul’un çok önemli Halvetî dergâhlarından biri. Dergâh’ta 13 Postnişîn gelmiş olup, son postnîşini Halîl Sırrı Efendi. Çeşitli zamanlarda restorasyon ve tecdid gören tekke-cami en son Mimar Kemaleddin tarafından yenilenmiş. Vakıflara bağlı olan bu cami de, 1930′lu yıllarda kadro harici bırakılmış, şu sıralar ise (mihrâbı dahil) el sanatları satış sergi reyonu olarak kullanılıyor.

KADİRİ DERGAHI DA MEYHANE YAPILDI!

Sultanahmet, Alemdar Mahallesi, İncili Çavuş Sokak’ta da, Şeyh Kaygusuz İbrahim Baba Kâdirî Dergâh-ı Şerîfi şu an içkili restoran olarak kullanılıyor. Bina 1863 yılında yapılmış. Kâdirî tarikine mensup Dergâh’ta Bolulu Kaygusuz İbrahim Baba’dan sonra, sırayla Şeyh Süleyman Sabri, Şeyh Mehmed Surûrî, Şeyh El-Hâcc Mustafa Şevki, Şeyh Hasan Rıza Efendiler postnişîn olmuş. Vakıflar Müdürlüğüne ait bu dergâh-ı şerîf binası, Vakıflarca İçkili lokantaya/meyhaneye kirâya verilmiş.Yüksel: Çok sayıda meyhane yapılan mescid ve dergah var.

(Yeni Akit, Ekim 2011)





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal...

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye d...