Engin Ardıç/Sabah.
Bunun "yeni bir muhalefet biçimi" olduğunu söylüyorlar, biz de "evet ama öylece de kalır, iktidara gelemeyecek olduktan sonra ne anlamı ve de ne önemi var" diyoruz.
"Kapitalizme karşı çıkan sosyalist ve de Müslüman gençler" ekibinin ne anlamı ve önemi varsa... Bunun gibi işte...
Taksim'de ayaklananlar kimlerdir?
Tweet atanlar, Facebook kullananlar, filmde gördüğü "V for Vendetta" maskesi takmayı marifet sananlar, iki arada bir derede meditasyon yapmayı ihmal etmeyen yogacılar... (O maskenin, 1605 yılında İngiliz parlamentosunu havaya uçurmak için mahzenine barut fıçıları yerleştiren Guy Fawkes adında bir adamı simgelediğini biliyorlar mı?)
Toplumun dönüp de tükürmediği, hiçbir zaman da tükürmeyeceği, "polisle dalaşma zevkini tatmine çalışan" gariban örgütçükler... Bankaların para makinelerini yağmalayan gecekondu çocukları...
Bundan bir muhalefet çıkmaz. Çıkarsa da iki hortumluk canı olur.
Eylemciler arasında bir anket yapılmış, ortaya bir profil çıkmış: Buna göre, Taksim direnişçilerinin yüzde 74'ü yani anlamlı bir çoğunluğu CHP seçmeni (ya ne sanmıştınız?), kalanı Kürt militanı (yüzde 16) ya da TKP yanlısı komünist (yüzde 2), bir o kadarı da Maocu (gene yüzde 2)...
Bunun neresi yenidir? Tweet atmak ne zaman çağdaşlaştırdı geçen yüzyılın komünistlerini?
Eylemcilerin çoğunluğu Atatürk'ü, bir kısmı da Abdullah Öcalan'ı seviyormuş. "Barış sürecinin" epey yol aldığı şu dönemde tutup iktidara saldırmak akıllı işi midir?
Bu yeni muhalefet üyeleri seçimde elbette AKP'ye oy vermeyecekler. Eskiden veriyorlar mıydı?
Olaylardan sonra hemen bir seçim anketi de yapıldı ve partilerin oylarında en ufak bir kımıldama olmadığı da görüldü.
Bu, hiçbir sonuç elde edemeyecek bir "küçük burjuva ayaklanması"... Küçük burjuvanın bilgisayar kullanmasını bilen türü...
İçinde işçi olsaydı başka türlü bakardık. İşçi namevcuttur.
Hiçbir işçi, on beş gece on beş gündüz eylem yapıp yani işe gitmeyip işinden kovulma, ekmeğinden olma lüksüne sahip değil.
O zaman da bu gibi işler ya dersleri tatile girmiş lise öğrencilerine, ya nerede akşam orada sabah entellere ya da kilo vermek isteyen yogacı hanımlara kalır.
Bir de, medyanın, "Atatürkçülük ve ilericilik dümeniyle" İstanbul sermayesinin uşaklığını yapan kesimine.
Beyefendi anlamıyormuş
TÜSİAD başkanı pek sayın Muharrem Yılmaz, "faiz lobisinden ne kastedildiğini çok sağlıklı anlamıyorum" buyurmuşlar.
Sizi kastediyorlar beyefendi, sizi! İstanbul sermayesini.
Anadolu sermayesinin iktidarını seçimle yıkamıyorsunuz, darbe de olamıyor, lumpenleri sokağa dökme girişimi de sonuç vermeyecek.
Size de, holding basınının üzerine balıklama atlayıp gönüllü yayınladığı demeçlerinizle "kifaf-ı nefs" etmek kalacak.
Bunun "yeni bir muhalefet biçimi" olduğunu söylüyorlar, biz de "evet ama öylece de kalır, iktidara gelemeyecek olduktan sonra ne anlamı ve de ne önemi var" diyoruz.
"Kapitalizme karşı çıkan sosyalist ve de Müslüman gençler" ekibinin ne anlamı ve önemi varsa... Bunun gibi işte...
Taksim'de ayaklananlar kimlerdir?
Tweet atanlar, Facebook kullananlar, filmde gördüğü "V for Vendetta" maskesi takmayı marifet sananlar, iki arada bir derede meditasyon yapmayı ihmal etmeyen yogacılar... (O maskenin, 1605 yılında İngiliz parlamentosunu havaya uçurmak için mahzenine barut fıçıları yerleştiren Guy Fawkes adında bir adamı simgelediğini biliyorlar mı?)
Toplumun dönüp de tükürmediği, hiçbir zaman da tükürmeyeceği, "polisle dalaşma zevkini tatmine çalışan" gariban örgütçükler... Bankaların para makinelerini yağmalayan gecekondu çocukları...
Bundan bir muhalefet çıkmaz. Çıkarsa da iki hortumluk canı olur.
Eylemciler arasında bir anket yapılmış, ortaya bir profil çıkmış: Buna göre, Taksim direnişçilerinin yüzde 74'ü yani anlamlı bir çoğunluğu CHP seçmeni (ya ne sanmıştınız?), kalanı Kürt militanı (yüzde 16) ya da TKP yanlısı komünist (yüzde 2), bir o kadarı da Maocu (gene yüzde 2)...
Bunun neresi yenidir? Tweet atmak ne zaman çağdaşlaştırdı geçen yüzyılın komünistlerini?
Eylemcilerin çoğunluğu Atatürk'ü, bir kısmı da Abdullah Öcalan'ı seviyormuş. "Barış sürecinin" epey yol aldığı şu dönemde tutup iktidara saldırmak akıllı işi midir?
Bu yeni muhalefet üyeleri seçimde elbette AKP'ye oy vermeyecekler. Eskiden veriyorlar mıydı?
Olaylardan sonra hemen bir seçim anketi de yapıldı ve partilerin oylarında en ufak bir kımıldama olmadığı da görüldü.
Bu, hiçbir sonuç elde edemeyecek bir "küçük burjuva ayaklanması"... Küçük burjuvanın bilgisayar kullanmasını bilen türü...
İçinde işçi olsaydı başka türlü bakardık. İşçi namevcuttur.
Hiçbir işçi, on beş gece on beş gündüz eylem yapıp yani işe gitmeyip işinden kovulma, ekmeğinden olma lüksüne sahip değil.
O zaman da bu gibi işler ya dersleri tatile girmiş lise öğrencilerine, ya nerede akşam orada sabah entellere ya da kilo vermek isteyen yogacı hanımlara kalır.
Bir de, medyanın, "Atatürkçülük ve ilericilik dümeniyle" İstanbul sermayesinin uşaklığını yapan kesimine.
Beyefendi anlamıyormuş
TÜSİAD başkanı pek sayın Muharrem Yılmaz, "faiz lobisinden ne kastedildiğini çok sağlıklı anlamıyorum" buyurmuşlar.
Sizi kastediyorlar beyefendi, sizi! İstanbul sermayesini.
Anadolu sermayesinin iktidarını seçimle yıkamıyorsunuz, darbe de olamıyor, lumpenleri sokağa dökme girişimi de sonuç vermeyecek.
Size de, holding basınının üzerine balıklama atlayıp gönüllü yayınladığı demeçlerinizle "kifaf-ı nefs" etmek kalacak.
Yorumlar