TEŞKİLAT-I MAHSUSA'NIN İNGİLİZLERE KARŞI HİNDİSTAN'DAKİ FAALİYETLERİ
Osmanlı istihbaratı “Teşkilat-ı Mahsusa” nın, Güney Asya’da faaliyet göstermek üzere İstanbul’da kurduğu “Gadr” teşkilatı, başarılı faaliyetlerde bulundu. Çıkarmış oldukları “Cihan-ı İslam” isimli gazeteyi Hindistan içlerine kadar soktular.
13 Kasım 1914’de Belûcî askeri birliğine sızan Osmanlı istihbaratçıları, gazeteyi dağıtıp, askerleri Halife’ye itaate ikna ettiler ve 1915 Ocağında ayaklanmaya hazır hale getirdiler.
Hindistan’ın kuzeybatı yöresindeki sınırda kurulan “Mücahidin” isimli teşkilat, silahlı bir koloni oluşturarak ayaklandı. 1918’de İngilizlerle çarpışmaya girişilmesi sonucu pek çoğu şehit edildi.
Şubat 1915’de Lahor’daki öğrenciler, okullarını bırakarak “Mücahidin”e katılma kararı aldılar. Bunlar, Kabile geçmek ve orada Teşkilat-ı Mahsusa ile işbirliğine gitmek niyetindeydiler. Ne var ki, Ruslar tarafından yakalanarak İngilizlere teslim edildiler. Kendilerine niçin bu yola başvurduklarını soran İngiliz polisine verdikleri cevap, oldukça ibretlidir: “Padişahımız böyle istedi.”
Ruslar ve İngilizlerin çok sıkı engellemelerine rağmen bir Teşkilat-ı Mahsusa heyeti, 1915 Ağustos’unda Hint-Afgan sınırındaki Türk asıllı kabileleri, Hint Müslümanlarının da yardımıyla Osmanlı tarafına çekmeyi başardı.
İngiliz belgelerine göre, 1913-1916 yılları arasında Türklerin desteği ile Hindistan’da çıkan ayaklanma sayısı yetmiş sekizi bulmaktadır.
Osmanlı istihbaratı “Teşkilat-ı Mahsusa” nın, Güney Asya’da faaliyet göstermek üzere İstanbul’da kurduğu “Gadr” teşkilatı, başarılı faaliyetlerde bulundu. Çıkarmış oldukları “Cihan-ı İslam” isimli gazeteyi Hindistan içlerine kadar soktular.
13 Kasım 1914’de Belûcî askeri birliğine sızan Osmanlı istihbaratçıları, gazeteyi dağıtıp, askerleri Halife’ye itaate ikna ettiler ve 1915 Ocağında ayaklanmaya hazır hale getirdiler.
Hindistan’ın kuzeybatı yöresindeki sınırda kurulan “Mücahidin” isimli teşkilat, silahlı bir koloni oluşturarak ayaklandı. 1918’de İngilizlerle çarpışmaya girişilmesi sonucu pek çoğu şehit edildi.
Şubat 1915’de Lahor’daki öğrenciler, okullarını bırakarak “Mücahidin”e katılma kararı aldılar. Bunlar, Kabile geçmek ve orada Teşkilat-ı Mahsusa ile işbirliğine gitmek niyetindeydiler. Ne var ki, Ruslar tarafından yakalanarak İngilizlere teslim edildiler. Kendilerine niçin bu yola başvurduklarını soran İngiliz polisine verdikleri cevap, oldukça ibretlidir: “Padişahımız böyle istedi.”
Ruslar ve İngilizlerin çok sıkı engellemelerine rağmen bir Teşkilat-ı Mahsusa heyeti, 1915 Ağustos’unda Hint-Afgan sınırındaki Türk asıllı kabileleri, Hint Müslümanlarının da yardımıyla Osmanlı tarafına çekmeyi başardı.
İngiliz belgelerine göre, 1913-1916 yılları arasında Türklerin desteği ile Hindistan’da çıkan ayaklanma sayısı yetmiş sekizi bulmaktadır.
Yorumlar