Mustafa Armağan’ın yeni kitabı KIZIL PENÇE‘de Kâzım Karabekir Paşa’nın yazmış olduğu 3 bağımsız metinden yeni bir metin kuruyor. Paşa’nın söylediklerini netleştiriyor, mesajını anlaşılır kılıyor. Kızıl Pençe yakın tarihimizin kırılma dönemi olan 1922-1933 yıllarında yaşananları ‘Kral Çıplak‘ sözüyle anlatılabilecek bir yalınlıkta ortaya koymayı başarıyor. Rahat üslubu ama sarsıcı tezleriyle Kızıl Pençe’nin, yalan sisinin dağılmakta olduğu günümüzde tarihin normalleşmesi yolunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Kazım Karabekir Paşa anlatıyor; “Günlerden 19 Ağustos Pazar’dı. Akşam, Mustafa Kemal ile Latife Hanım bana yemeğe geldiler. Keçiören’e giderken sağ tarafta kubbeli köşk denen mevkide bol suyu ve büyücek bir havuzubulunan bir köşkte kira ile oturuyordum. İsmet Paşa Lozan’dayken, Mustafa Kemal Paşa, Latife Hanım’la birlikte, bir kere daha bana akşam yemeğine gelmişlerdi. Yani bu, evime ailece ikinci gelişleri oluyordu. İsmet Paşa da gelmişti. O akşam… İsmet Paşa ile tartıştık. Mustafa Kemal Paşa sessizce bizi dinledi. Sonra İsmet Paşa aniden, Lozan’dan da aldığı hızla, İktisat Kongresi’nin de bilim kurulunun da hazırladığı programlara ilgi göstermeyerek ‘müthiş bir inkilap hamlesi’ teklif etti: “Hocaları toptan kaldırmadıkça hiç bir iş yapamayız. Mevcut kudret ve prestijimizle bugün bu inkılabı yapmazsak, başka hiçbir zaman yapamayız.” İlk olarak Fethi Bey Grubundan sonra da, Mustafa Kemal Paşa’dan işittiğim bu yeni inkilap zihniyetini İsmet Paşa bir çırpıda tamamlamış oluyordu. Aradaki zaman boşlukları kendiliğinden ortadan kalkarak bu üç şahsiyetin şu üç maddelik programları kulaklarımda tekrarlanıyordu: 1- İslamiyet ilerlemeye engeldir. (Fethi Okyar’ın fikri) 2-Arap oğlunun yavelerini Türklere öğretmeli. (Mustafa Kemal’in fikri) 3- Hocaları toptan kaldırmalı ! (İsmet İnönü’nün fikri) ” Kaynak:
Kaynak;Mustafa Armağan, Kızıl Pençe, 1.Baskı, s:107
Kaynak;Mustafa Armağan, Kızıl Pençe, 1.Baskı, s:107
Yorumlar