Danıştay’dan tarihî başörtüsü kararı
Danıştay 8. Dairesi’nin öğrenciler lehine verdiği özgürlük kararından sonra 12. Daire de, 28 Şubat sürecinde kılık kıyafet yönetmeliği üzerinden geliştirilen yorumla, işe başörtüsüyle gelen memurların meslekten atılmasının hukuka aykırı olduğuna karar ver
AKİT/ANKARA
Danıştay 12. Dairesi, 28 Şubat sürecinde kılık kıyafet yönetmeliği üzerinden geliştirilen yorumla işe başörtüsüyle gelen memurların doğrudan meslekten atılmasının hukuken yanlış olduğuna karar verdi. 657 sayılı Devlet MemurlarıKanunu’na göre, kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranmanın cezası “uyarma”, bunda ısrar edilmesi halinde ise “kınama” veriliyor. Ancak 28 Şubat döneminde, başörtüsüyle işe gidip gelmekte olanlara bu ceza yerine doğrudan “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak” fiilinin işlendiği sürülerek memuriyete çıkarma cezası verilmişti. Danıştay 12. Dairesi, bu yorumun hukuki olmadığına hükmederek, İdare Mahkemesince verilen bu kararı bozdu.
“GEÇ DE OLSA BU KARAR BİR TESPİTTİR”
Hukukçular, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen Danıştay’ın verdiği bu kararı olumlu karşıladı. Danıştay’ın kararını son derece doğru bulduğunu belirten HUDER eski Genel Başkanı Avukat Mustafa Karaman, “Çünkü devlet memurları kanunundaki disiplin uygulaması kademeli uygulanır. Yani bir anda doğrudan memuriyetten men cezası verilmez. Bu son derece hukuka aykırı, hatalı bir karar. Geç de olsa adaletin tecelli ettiğine tanıklık ediyoruz Danıştay’ın vermiş olduğu bu kararla. Onlar yıl geçildikten, mağduriyetler yaşandıktan, bu mağduriyetlerin telafisi artık mümkün olmayacak bir hale döndükten sonra geç de olsa bu karar bir tespittir ve bu da sevindirici, hukuka uygun bir karardır” dedi.
HUKUKSUZLUĞUN KANITI
Nizam Hukukçular Derneği (NİZAM-DER) Genel Başkanı Avukat Hakan Çaldır ise Danıştay 12. Dairesi’nin kararının 28 Şubat sürecinde hukuk dışına çıkıldığının delili olduğunu vurgulayarak, “Danıştay’ın verdiği karar, 28 Şubat sürecindeki hukuk kararlarının ideolojik, keyfilik ve siyasi olduğunu gösterdi. İnsanların kategorize edilerek uydurma gerekçelerle işlerinden atıldığını ortaya koydu. Danıştay kararı, o dönemde siyasetin hukuka karıştığını ve hukuk içinde hukuksuzluk yapıldığını gösterdi” ifadelerini kullandı |Yeni Akit
Hz Ali (r.a) hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış akşamda devesinin üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu.
Devenin yuları yardımcısı Kamber'in elinde idi. Kendisi de önde gidiyordu. Medine'nin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun biri elini açmış sızlanıyordu.
Ne olur Allâh(cc) Rızası için bir yardım diyordu. Sesi duyan Hz Ali (r.a) arkadan deveyi çekip gelen Kamber'e sordu:
+ 'Kamber ne istiyor bu yoksul ?'
- Kamber: 'Hurma istiyor efendim' dedi .
+ Hz Ali 'Ver öyleyse' dedi.
- Kamber 'Hurma çuvalda efendim' dedi.
+ Hz Ali (r.a) 'Çuvalla ver öyleyse' dedi.
- Kamber 'Çuval devenin üzerinde efendim' dedi.
+ Hz Ali (r.a) 'Deveyle ver öyleyse' diye gürledi.
Emri derhal yerine getiren Kamber diyor ki;
'Devenin ipi de benim elimde' demekten korktum ve hurma çuvalını deveyle birlikte yoksula verdim. Az kalsın benide yoksula vermekte tereddüt etmeyecekti...
Allâh(cc) Cömerttir ve Cömertleri Sever
Danıştay 8. Dairesi’nin öğrenciler lehine verdiği özgürlük kararından sonra 12. Daire de, 28 Şubat sürecinde kılık kıyafet yönetmeliği üzerinden geliştirilen yorumla, işe başörtüsüyle gelen memurların meslekten atılmasının hukuka aykırı olduğuna karar ver
AKİT/ANKARA
Danıştay 12. Dairesi, 28 Şubat sürecinde kılık kıyafet yönetmeliği üzerinden geliştirilen yorumla işe başörtüsüyle gelen memurların doğrudan meslekten atılmasının hukuken yanlış olduğuna karar verdi. 657 sayılı Devlet MemurlarıKanunu’na göre, kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranmanın cezası “uyarma”, bunda ısrar edilmesi halinde ise “kınama” veriliyor. Ancak 28 Şubat döneminde, başörtüsüyle işe gidip gelmekte olanlara bu ceza yerine doğrudan “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak” fiilinin işlendiği sürülerek memuriyete çıkarma cezası verilmişti. Danıştay 12. Dairesi, bu yorumun hukuki olmadığına hükmederek, İdare Mahkemesince verilen bu kararı bozdu.
“GEÇ DE OLSA BU KARAR BİR TESPİTTİR”
Hukukçular, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen Danıştay’ın verdiği bu kararı olumlu karşıladı. Danıştay’ın kararını son derece doğru bulduğunu belirten HUDER eski Genel Başkanı Avukat Mustafa Karaman, “Çünkü devlet memurları kanunundaki disiplin uygulaması kademeli uygulanır. Yani bir anda doğrudan memuriyetten men cezası verilmez. Bu son derece hukuka aykırı, hatalı bir karar. Geç de olsa adaletin tecelli ettiğine tanıklık ediyoruz Danıştay’ın vermiş olduğu bu kararla. Onlar yıl geçildikten, mağduriyetler yaşandıktan, bu mağduriyetlerin telafisi artık mümkün olmayacak bir hale döndükten sonra geç de olsa bu karar bir tespittir ve bu da sevindirici, hukuka uygun bir karardır” dedi.
HUKUKSUZLUĞUN KANITI
Nizam Hukukçular Derneği (NİZAM-DER) Genel Başkanı Avukat Hakan Çaldır ise Danıştay 12. Dairesi’nin kararının 28 Şubat sürecinde hukuk dışına çıkıldığının delili olduğunu vurgulayarak, “Danıştay’ın verdiği karar, 28 Şubat sürecindeki hukuk kararlarının ideolojik, keyfilik ve siyasi olduğunu gösterdi. İnsanların kategorize edilerek uydurma gerekçelerle işlerinden atıldığını ortaya koydu. Danıştay kararı, o dönemde siyasetin hukuka karıştığını ve hukuk içinde hukuksuzluk yapıldığını gösterdi” ifadelerini kullandı |Yeni Akit
HAZRETI ALI ra
Hz Ali (r.a) hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış akşamda devesinin üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu.
Devenin yuları yardımcısı Kamber'in elinde idi. Kendisi de önde gidiyordu. Medine'nin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun biri elini açmış sızlanıyordu.
Ne olur Allâh(cc) Rızası için bir yardım diyordu. Sesi duyan Hz Ali (r.a) arkadan deveyi çekip gelen Kamber'e sordu:
+ 'Kamber ne istiyor bu yoksul ?'
- Kamber: 'Hurma istiyor efendim' dedi .
+ Hz Ali 'Ver öyleyse' dedi.
- Kamber 'Hurma çuvalda efendim' dedi.
+ Hz Ali (r.a) 'Çuvalla ver öyleyse' dedi.
- Kamber 'Çuval devenin üzerinde efendim' dedi.
+ Hz Ali (r.a) 'Deveyle ver öyleyse' diye gürledi.
Emri derhal yerine getiren Kamber diyor ki;
'Devenin ipi de benim elimde' demekten korktum ve hurma çuvalını deveyle birlikte yoksula verdim. Az kalsın benide yoksula vermekte tereddüt etmeyecekti...
Allâh(cc) Cömerttir ve Cömertleri Sever
Yorumlar