Ana içeriğe atla

Bunca birbirinden kopuk parça ile İslam'a hizmet edilemez.

Katmerli Hainler 

BİD'ATLERLE, sapıklıklarla, mezhepsizlikle, Sünnet düşmanlığıyla, reformculukla, Kur'anı re'y ve heva ile yorumlamakla, cemaat ve fırka taassubu ve holiganlığıyla, din sömürüsüyle İslam'a ve Ümmet'e hizmet edilemez.

Bunca birbirinden kopuk parça ile İslam'a hizmet edilemez.

Bid'atçi Müslümaınlar, bid'atleri terk edip Kur'an, Sünnet ve icmâ dairesi içine girmedikçe birleşme, ittihad olmaz. Birlik rahmete, tefrika azaba sebep olur.

Soruyorum?

Müslümanlar niçin üniter bir Ümmet yapısı ve teşkilatı içinde birleşmiyor?

Müslümanlar niçin tek bir İmam-ı Kebir'e biat ve itaat etmiyor?

Tek bir Ümmet olmak, tek bir İmam'a veya Emîr'e biat etmek bazılarının/birilerinin işine gelir mi?

Ümmet ve İmam olursa öyle sabah namazı vakitlerinde leşler gibi yatmak yok!.. Yüce makamdan kesin emir ve talimat gelecek:

-Allah'a, Resulüne (Salat ve selam olsun ona) itaat eden, Kur'ana iman eden, Sünnete bağlı olan mü'minler!.. Hepinizi sabah namazında camilerde bekliyoruz...

Hiç, uykuseverler böyle bir emirden hoşlanırlar mı?

Ümmet ve İmamet olunca birtakım uğrular Müslümanların zekatlarını ve sadakalarını fıkha ve Şeriata aykırı olarak toplayabilirler mi?

Müslümanların başında bir İmam-ı Kebir, bir Halife olsa, çeşit çeşit reformcular bugünkü gibi sere serpe yıkıcı propaganda yapabilir ve cirit atabilirler mi?

Ümmet teşkilatı ve İmam olsa, kader yok, şefaat yok, kabir ahvali yok, nüzul-i İsa aleyhislam yok diyen bid'atçiler cart curt edebilir mi?

Ümmet ve İmamet olsa, şu şeytanî tesettüre izin ve fırsat verilir mi?

Türkiye'deki din sömürüsü sektöründe para trafiği milyarlarca dolardır. İmamet ve Ümmet olursa buna izin verilmez.

Ümmet ve hilafet olursa, din bezirganlarının gelirleri kesilir. Bu onlar için ölümdür.

Evet Ümmet ve İmameti açık kafirler istemezler ama münafıklar, zındıklar, reformcular, sapıklar hiç mi hiç istemez.

"Şahın zulmü Ömer'in zulmünü geçmişti..." diyenler hiç Sünnilerin birleşmesini ister mi?

Ehl-i imana, ehl-i Tevhid'e, ehl-i kıbleye müşrik ve kafir diyenler hiç İmamet ve Ümmet ister mi?

Müslümanlar birleşip tek bir Ümmet olamasın, bu ümmetin başında bir İmam bulunmasın ki, din soyguncuları meydanda at koştursun.

Bugünkü hizipçilik, tefrika, fanatizm, militanlık, holiganlık, din sömürüsü, plansızlık programsızlık hep Ümmet olmadığı, Halife olmadığı içindir.

Müslüman kılıklı anarşistler bir İmam'a biat ve itaat ederler mi hiç?

Kemalist, laik, vesayetçi düzen Müslümanları paramparça etti, onları Ümmet olmaktan çıkarttı. Ne kadar münafık, sapık, bid'atçi, din sömürüsü yapan uğursuz varsa bu bozuk ortamda malı götürüyor.

İslam medreselerinin tekrar açılması hiç onların işine gelir mi?

İcazetli ulema ve fukaha yetişmesi hiç onların işine gelir mi?

Hilafet olursa onlar "Allah gerçek bir Janus'tur=Hoda Janus-i hakikî est" diyen zındığı mücahid ilan edebilirler mi?

Ümmet yok, Halife yok, Fetva Meclisi yok, Meclis-i Meşâyih yok... Bizimkiler mangalda kül bırakmıyor.

Halife olsa, üç hak ibrahimî din vardır, üçünün bağlıları da cennetliktir propagandası yapabilirler mi?

Habîsler milyonlarca Müslümanı öyle uyuttular ki, Hilafetten ve İmametten bahs edilince o da ne ki deniliyor.

Müslümanları bölüp parçalayanlar, mü'minleri en önemli konularda cahil bırakanlar, Ehl-i İmanı başsız bırakanlar, menfi cemaatçilik yapanlar, kafirlerin böl parçala ve hükm et düsturuna hizmet edenler, din sömürüsü yapanlar, mü'minleri cemaat, tarikat, hizip, fırka, grup, sekt, klik fanatiği, militanı ve holiganı yapanlar, Müslümanların tek bir Ümmet olmasını ve bir İmam-ı Kebire biat ve itaat etmesini doğrudan doğruya veya dolaylı şekilde engelleyip köstekleyenler hain değil, katmerli haindir.

Mehmet Şevket Eygi
15 Ekim 2012 Pazartesi



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal...

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye d...