Adalet terazimizi ve ahlak yapımızı bozdular..
İttihad ve terakki çetelerinin entrikalarla kurduğu hain kapitalist ve sosyalist şeytani düzenlerin Müslüman ülkeleri işgalinden beri tam yüz elli yıldır çok canlar verildi. Çok ocaklar söndü. Çok yuvalar dağıldı.
Musul, Kerkük ve Balkanlar gibi en verimli toprakları kaybettik. Koskoca Cihan Devleti Osmanlı’yı yıkan bu masonik sabataist çetenin başımıza musallat ettiği bu çarpık ve bozuk düzen, işe Allah’a savaşla başladı.
Bu düzenin temsilcileri eliyle Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim suç aleti sayılarak okunması, anlaşılması ve yaşanmasına türlü engeller konuldu.
Ecdat yadigarı camilerimizin minarelerinden Allah-u Ekber ezanlarını tam 17 yıl yasakladılar. Sultan Fatih’in emaneti Ayasofya Camimiz müzeye çevrildi.
İzinden gitmekle şeref duyduğumuz Başöğretmenimiz ve eşsiz önderimiz Hz. Muhammed (s.a) efendimizin mesajları öğretilmedi. Tanıtılmadı, anlatılamadı ve yaşanılamadı..
Bu sebeble bilhassa ahlaki çöküş depremi bütün hızıyla sürüyor…
Her Peygamber Efendilerimiz devrinin Firavuni düzenini yıkarken bu asrın zalimleri Hakk düzenini devre dışı bırakarak Allah’ın değişmez ve değiştirilemez yasası İslam düzenini hayatımızdan çıkardılar.
Ölçü düzenimizi, adalet terazimizi ve ahlak yapımızı bozdular..
Ve sonunda Allah’a kul olmaktan ve kulluk görevlerini yapmaktan utanan ve sıkılan bir toplum meydana getirdiler.
Depremlerde yıkılan demirinden ve çimentosundan çalınmış binalar gibi imanımızı, şuurumuzu, birlik ve kardeşlik ruhumuzu çaldılar.
Başımızı (hilafetimizi) kopararak Ümmet ve vahdet binamızı yıktılar. Ve bizleri kurda kuşa yem ettiler.
Harflerimizi kaldırarak medeniyetimizle aramızdaki bin yıllık köprüyü bombaladılar.
Eğitimsizlikten, savunmamızı, sanayimizi ve teknolojimizi düşmanlarımızın müsaadesine ve himayesine terk ettiler.
Camilerimizi dilsizler, sağırlar ve körler okulu haline getirdiler.
Binlerce idam sehpalarıyla ve çeşitli baskılarla alimler susturulunca hakikatleri duyamayan toplum gerçekleri göremez hale geldi.
Şimdi iki yüz yıldır devam eden bu sarsıntıların bedelini fertte, ailede, toplumda beraberce ödüyoruz. Saygı, sevgi, merhamet, sorumluluk duygusu köreltilmiş batı hayranı ve moda kurbanı şeytanın maskarası bir nesil yetiştirmeyi başaran bu hain düzen entrikacılarını,
Osmanlı Devletimizi çökerten ve genç Türkiye’mizin rotasının İslam Nizamına döndürülmemesi için uğraşan Siyonist, Sabataist ve Masonik çeteleri unutmadık ve asla unutmayacağız….
Tekrar tekrar söylüyor ve ilan ediyorum ki,
Hâkimiyet ve Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız Allah’ın Hak düzenine ait oluncaya ve Hak düzen İslam’a dönünceye kadar başımızın belalardan kurtulma imkânı yoktur.
Allah’ın düşmanlarını dost, dostlarını da düşman görmeye devam ettikçe sarsılacağız, sürüleceğiz, dövüleceğiz ve ağlamaya devam edeceğiz.
Müslümanlar kardeş olmadıkça, birbirimizi sevmedikçe ve birbirimizin kuyusunu kazmaya devam ettikçe iki yakamız bir araya gelmesi mümkün değildir.
Şevki Yılmaz – Yeni Akit (11 Kasım 2011)
İttihad ve terakki çetelerinin entrikalarla kurduğu hain kapitalist ve sosyalist şeytani düzenlerin Müslüman ülkeleri işgalinden beri tam yüz elli yıldır çok canlar verildi. Çok ocaklar söndü. Çok yuvalar dağıldı.
Musul, Kerkük ve Balkanlar gibi en verimli toprakları kaybettik. Koskoca Cihan Devleti Osmanlı’yı yıkan bu masonik sabataist çetenin başımıza musallat ettiği bu çarpık ve bozuk düzen, işe Allah’a savaşla başladı.
Bu düzenin temsilcileri eliyle Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim suç aleti sayılarak okunması, anlaşılması ve yaşanmasına türlü engeller konuldu.
Ecdat yadigarı camilerimizin minarelerinden Allah-u Ekber ezanlarını tam 17 yıl yasakladılar. Sultan Fatih’in emaneti Ayasofya Camimiz müzeye çevrildi.
İzinden gitmekle şeref duyduğumuz Başöğretmenimiz ve eşsiz önderimiz Hz. Muhammed (s.a) efendimizin mesajları öğretilmedi. Tanıtılmadı, anlatılamadı ve yaşanılamadı..
Bu sebeble bilhassa ahlaki çöküş depremi bütün hızıyla sürüyor…
Her Peygamber Efendilerimiz devrinin Firavuni düzenini yıkarken bu asrın zalimleri Hakk düzenini devre dışı bırakarak Allah’ın değişmez ve değiştirilemez yasası İslam düzenini hayatımızdan çıkardılar.
Ölçü düzenimizi, adalet terazimizi ve ahlak yapımızı bozdular..
Ve sonunda Allah’a kul olmaktan ve kulluk görevlerini yapmaktan utanan ve sıkılan bir toplum meydana getirdiler.
Depremlerde yıkılan demirinden ve çimentosundan çalınmış binalar gibi imanımızı, şuurumuzu, birlik ve kardeşlik ruhumuzu çaldılar.
Başımızı (hilafetimizi) kopararak Ümmet ve vahdet binamızı yıktılar. Ve bizleri kurda kuşa yem ettiler.
Harflerimizi kaldırarak medeniyetimizle aramızdaki bin yıllık köprüyü bombaladılar.
Eğitimsizlikten, savunmamızı, sanayimizi ve teknolojimizi düşmanlarımızın müsaadesine ve himayesine terk ettiler.
Camilerimizi dilsizler, sağırlar ve körler okulu haline getirdiler.
Binlerce idam sehpalarıyla ve çeşitli baskılarla alimler susturulunca hakikatleri duyamayan toplum gerçekleri göremez hale geldi.
Şimdi iki yüz yıldır devam eden bu sarsıntıların bedelini fertte, ailede, toplumda beraberce ödüyoruz. Saygı, sevgi, merhamet, sorumluluk duygusu köreltilmiş batı hayranı ve moda kurbanı şeytanın maskarası bir nesil yetiştirmeyi başaran bu hain düzen entrikacılarını,
Osmanlı Devletimizi çökerten ve genç Türkiye’mizin rotasının İslam Nizamına döndürülmemesi için uğraşan Siyonist, Sabataist ve Masonik çeteleri unutmadık ve asla unutmayacağız….
Tekrar tekrar söylüyor ve ilan ediyorum ki,
Hâkimiyet ve Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız Allah’ın Hak düzenine ait oluncaya ve Hak düzen İslam’a dönünceye kadar başımızın belalardan kurtulma imkânı yoktur.
Allah’ın düşmanlarını dost, dostlarını da düşman görmeye devam ettikçe sarsılacağız, sürüleceğiz, dövüleceğiz ve ağlamaya devam edeceğiz.
Müslümanlar kardeş olmadıkça, birbirimizi sevmedikçe ve birbirimizin kuyusunu kazmaya devam ettikçe iki yakamız bir araya gelmesi mümkün değildir.
Şevki Yılmaz – Yeni Akit (11 Kasım 2011)
Yorumlar