Ana içeriğe atla

Cehennemden Azad Eylesin

Fatihin Torunları

Hz. Muhammed (S.A.V) Anlatıyor:Malik Cehennemden İğne Deliği Kadar Bir Yer Açtı. Oradan İplik İnceliğinden Siyah Bir Duman Çıktı. O Duman Bir Saat Çıksaydı; Bütün Yeri Ve Semaları O Dumanın Karanlığı Sarardı.

Güneşin, Ayın Ve Diğer Aydınlık Veren Şeylerin Ziyası Ve Nuru Görünmezdi; Mahvolurdu. Ancak Malik, O Deliği O Anda Eli İle Sığadı; O Duman Yok Oldu. Bana Şöyle Dedi:

-Buradan İçeri Bakın.Bakınca Gördüm Ki, Cehennem Birbirinin Atında Yedi Tabakadır. En Yukarısı Cehennemdir Ki; Oraya Müminlerin En Asileri Girer. Bunun Azabı, Diğerlerinden Hafiftir.

2.Si Lezadır. Buraya Nasara Girecektir.

3.Sü Hutamedir. Buraya Da Yahudiler Girerler.

4.Sü Sairdir. Buraya Da Sabiler Girerler.

5.Si Sakardır. Buraya Da Mecusiler Girerler.

6.Sı Cahimdir. Buraya Da Müşrikler Girerler.

7.Si Haviyedir. Buraya Da Münafıklar Girerceklerdir. Bir De Allahlık Davası Güdenler Girerler. Firavun, Nemrut Gibi.

Ben, Aşağı Tabakada Olanların Azaplarının Şiddetinden Bakmaya Takat Getiremedim. Ancak Üst Tabakada Olanlara Baktım; Buraya Ümmetimin Asileri Girerler. Buraya Bakınca Gördüm Ki:

Orada Ateşten Yetmiş Derya Var. Her Deryanın Kenarında Ateşten Birer Şehir Var. Her Şehirde Ateşten Yetmiş Bin Ev Var.Her Evin İçinde Ateşten Yetmiş Bin Sandık Var. O Sandıkların İçinde De, Erkekler Ve Kadınlar Var. Oraya Hapsolmuşlar; Yanlarında Yılanlar Ve Akrepler Var. Şöyle Sordum:

- Ey Malik, Bu Sandıkların İçinde Hapsolanlar Kimlerdir?Şöyle Anlattı: Bunların Bazısı İnsanlara Zulüm Edip Haksız Yere Malını Alanlardır. Bazısı Da Büyüklük Sayıp Zalim Cebbarlık Edenlerdir. Halbuki Büyüklük, Celal Ve İkram Sahibi Yüce Allaha Mahsustur.

Sonra, Bir Kavim Gördüm; Dudakları Deve Ve Köpek Dudakları Gibi İdi. Karınları Da Şişmişti. Zebaniler, Ateşten Tokmaklarla
Bunların Karınlarına Vurup Duruyorlardı.

Karınlarında Bağırsakları Kopuyor; Dübürlerinden Dökülüyordu.
Tekrar İçlerinden Bağırsak Yaratılıyordu; Zebaniler Yine Vurup Döküyordu. Onlara Böylece Azap Ediyorlardı.

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Malik Şöyle Anlattı:Bunlar Ümmetinizde Yetim Malını Haksız Yere Yiyenlerdir.Bir Kavim Gördüm, Karınları Dağlar Gibi Şişmişti.

İçine Yılanlar Ve Akreplerler Dolmuştu. Orada Hareket Edip Istırap Veriyorlardı.Bunlar Ayağa Kalkmak İstedikleri Zaman, Karınlarının Büyüklüğünden Ve Yılanların, Akreplerin Hareketlerinden Kalkmaya
Güçleri Yetmiyordu. Yıkılıyorlardı. Sordum:

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Malik Şöyle Anlattı:Bunlar Ümmetinizden Faiz Yiyenlerdir.Bundan Sonra, Bir Alay Hatunlar Gördüm; Bunların Saçlarından Asmışlardı. Bunlar İçin: Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı:

Bunlar, Şu Kadınlardır Ki; Yüzlerini Ve Saçlarını Örtmeyip Erkeklere Gösterirler. Kocalarından Başkasına Zinetlerini Açarlar. Kocalarına Eza Ve Cefa Ederler.

Bundan Sonra, Bir Takım Erkek Ve Kadın Gördüm; Bunların Dillerinden Ateş Çengellerle Asmışlardı. Tırnakları Bakırdandı. Kendi Yüzlerini Yırtıp Parça Parça Ediyorlardı.

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Malik Şöyle Anlattı:Bunlar Yalan Yere Şahidlik Edenlerdir. Koğuculuk Yapıp Söz Gezdirenlerdir.Bundan Sonra, Bir Alay Kadınlar Gördüm; Bunların Kimisini Göğsünden Asmışlar; Kimisini De Ayaklarından Baş Aşağı Asmışlardı. Bunlar Feryad Ve Sayha Atıp Duruyorlardı.

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Şöyle Anlattı:Bunlar Zina Edenlerdir;
Ayrıca Çocuklarını Düşürüp Katil İşi İşleyenlerdir.Bundan Sonra Bir Alay Adamlar Gördüm; Bunlar Kendi Yanlarının Etlerini Koparıp
Ağızlarına Koyuyorlardı. Yemeyip Ağızlarında Gizliyorlardı. Ama Zebaniler Onları:

Yiyin. Diye Zorlayıp İstemeyerek Yediriyorlardı. Tekrar Koparıp Ağızlarına Alıyorlardı. Zebaniler Tekrar Yemeleri İçin Onları Zorluyorlardı. Bu Şekilde Onlara Azap Ediyorlardı.

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Şöyle Anlattı:Bunlar, Ümmetinizden Şu Kimselerdir Ki, İnsanları Yüzlerine Karşı Ayıplar; Zemmederler. Ayrıca Arkalarından Kötüleyip Gıybetlerini Ederler. Elleri, Dudakları, Kaşları Ve Gözleri İle İşaret Ederek İnsanları Alay Alırlar.

Bundan Sonra Bir Kavim Gördüm Ki, Bunlar Tam Susadıklarından Ötürü Susuzluktan Yanıp Feryadla Su İstiyorlardı. Onların Bu İsteklerine Karşılık Ateşten Kadehlerle Kaynar Sular Verilip;

İç Diyerek Zorlanıyorlardı. Onlar Bu Kadehi Ağızlarına
Yakın Götürdükleri Zaman O Suyun Şiddetli Kaynamasından
Yüzlerinin Etleri Pişip Kadehin İçine Dökülüyordu. İçince De,
Bağırsakları Parça Parça Olup Dübürlerinden Dışarı Dökülüyordu.

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Şöyle Anlattı: Ümmetinizden Şarap Ve Keyif Verici Şeyleri İçenlerdir.Bundan Sonra, Bir Alay Kadın Gördüm;
Baş Aşağı Ayaklarından Asmışlar. Dilleri Uzayıp Ağızlarından Sarkmıştı.

Zebaniler, Onların Dillerini Ateşten Makaslarla Durmadan Kesiyordu. Zebaniler Onların Dillerini Kestikçe Uzuyordu Ve Bunlar Eşekler Gibi
Anırıyorlardı, Köpekler Gibi Uluyorlardı.

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Şöyle Anlattı: Bunlar Ölüsü Öldüğü Zaman, Feryadü Figan Eden Kadınlardır.

Bundan Sonra, Bir Takım Erkekleri Ve Kadınları Gördüm. Bunları Bakırdan Fırınlar İçine Oturtmuşlardı. Altlarından Ateşler Ve Alevler Çıkıp Başları İle Beraber Bütün Vücutlarını Bürüyordu. Gayet Kötü Kokular Geliyordu.

Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı: Bunlar, Zina Eden Erkek Ve Kadınlardı. Peki, Bu Kötü Koku Nedir? Dedim; Bunu Da Şöyle Anlattı: Onların Ferçlerinden Çıkan Şeyin Kokularıdır.

Bundan Sonra, Bir Kısım Kadınları Gördüm Ki, Asılmışlar. Bunların Elleri Boyunlarına Sıkıca Bağlanmıştı. Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı: Kocalarına Hıyanet Edip Mallarını Telef Edenlerdir.

Peygamber Efendimiz Sav; Bir Kavim Gördüm Ki,Bunların Cesetleri Hınzırına, Yüzleri De Köpek Yüzüne Benziyordu. Dübürlerinden Ateşler Çıkıyordu. Yılanlar, Akrepler Onları Sokuyor; Etlerini Yiyorlar.

Bunlar Kimlerdir? Dedim; Malik Şöyle Anlattı: Bunlar Ümmetinizden Namaz Kılmayan, Gusül Etmeyenlerdir.

Bundan Sonra, Bir Takım Erkekleri Ve Kadınları Gördüm. Bunlara Ateşte Azap Ediliyordu. Bunların Üzerine Zebaniler Musallat Olmuştu. Bunlar Feryad Ettikçe, Zebaniler Sopalarla
Vuruyorlardı. Karınlarına Ateşten Süngüleri Saplıyorlardı. Vücutlarını Da Ateşten Kamçılarla Dövüyorlardı.Bunların Azapları Pek Çetin Gördüm.

Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı: Bunlar Ana Ve Babalarına İsyan Ederek Karşı Gelenlerdir.

Yine Bir Kavim Gördüm; Bunların Boyunlarına Ateşten Dağlar Gibi Büyük Halkalar Geçirmişlerdi.

Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı: Bunlar, Üzerlerinde Bulunan Emanetleri Sahiplerine Vermeyenlerdir.

Bundan Sonra, Bir Kavim Gördüm; Zebaniler Bunları Ateşten Bıçaklarla Boğazlıyorlardı. Ama Bunlar Aynı Saatte Diriliyordu. Bunlar Dirilince, Zebaniler Tekrar Onları Boğazlıyorlardı.

Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı: Bunlar Haksız Yere Adam Öldürenlerdir.

Bir Kavim Daha Gördüm; Gayet Çirkin Ve Kötü Kokulu Cife Yiyorlardı. Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı:
Bunlar Gıybet Edip İnsanların Etini Yiyenlerdir.

Bunlardan Başka Cehennemde İki Sınıf Kimse Gördüm;Bunların Bir Sınıfı Erkeklerden, Bir Sınıfı Da Kadınlardandı. Bunların Azabı Gayet Şiddetli İdi.

Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı: Bu Erkekler, Beylerin Önünde Sopa Ve Kamçılarla Gidip Zavallı Fakirlere Vurup Zulüm Edenlerdir. O Kadınlar İse Sureta Libas Giyip Hakikatte Cümle Azası Belli, Açık Hükmünde Ve Erkeklere Aşikar Olanlardır.

Ayrıca Dışarı Çıktıkları Zaman, Erkekleri Kendilerine Çekenlerdir. Bu Sebepten, Başları Deve Hörgücü Gibi Büyük Olup Selametle Doğruca Cennete Giremezler.

Bundan Sonra, Cehennemde Bir Alay Erkek Ve Dişi Kimseler Gördüm. Bunların Azabı Birbirine Benzemiyordu. Her Birine Bir Başka Türlü Azap Olunuyordu. Bu Tabakada Azap Olunanlar Arasında Bunlardan Şiddetli Azap Olunan Yoktu.

Şöyle Bir Azap Ediliyorlardı. Bunları Ateşten Sopalar Üzerine Asmışlardı. Etleri Pişip Dökülüyor; Sadece Kemik Kalıyorlardı. Hak Teala Onların Etlerini Bitiriyor; Yine Önceki Gibi Etleri Pişip Dökülüyordu. Bazıları Da, Ateşten Zincirlerle, Bukağı

Bunlar Kimlerdir? Diye Sordum; Malik Şöyle Anlattı:Bunların Vücut Sağlığı Yerinde İken Namazı Terk Edenlerdir. Ve Şöyle Dedim: Ey Malik, Kapıyı Kapa, Bakacak Takatim Kalmadı.

Malik Şöyle Dedi: Ya Resulullah, Mübarek Gözünüzle Müşahede Ettiğiniz Azapları Gördüğünüz Gibi Ümmetinize Bildirin. Ümmetinizi
Çok Çekindirin. Masiyetlerden, Allahın Emrine Aykırı
Hareketten Onları Alıp Men Edin.Allaha Tam İtaate Teşvik
Edip İbadet Yoluna Getirin.

Allahın Azabı Şiddetlidir.
Cehennemi Yedi Tabakadır. Bu Gördüğünüz İlk Tabakasıdır.
Aşağıları Daha Şiddetlidir.' Bunu Dinledikten Sonra,
Resulullah Sav Efendimiz Ümmetine Şefkatından
Dolayı Ağlamaya, Şefaat Ve Niyaza Başlar.

Ümmetinin Zaafı Ve O Gibi Azaba Takat Getiremeyeceklerini
Anlatıp O Kadar Çok Ağladı Ki ; Cebrail, Mukarreb Melekler Ve
Orada Bulunan Diğer Melekler Dahi Ağlamaya Başladılar.
Resulullah Sav Efendimizin Tazarru Ve Niyazına: Amin!: Dediler.

Bunun Üzerine, İzzet Sahibi Yüce Hakk'tan Şu Hitap Geldi:Habibim, Senin Değerin Benim Katımda Büyüktür; Duan Makbuldür. Şefaatın Makbuldür. Gönlünü Hoş Tut; Seni Muradına Eriştirdim. Kıyamette Sana Bir Makam Vereceğim; Şu Kadar Asileri Sana Bağışlayacağım, Ta Ki:

Yeter. Diyesin. Senin Ümmetini Sair Ümmetlerin Üzerine Seçtim. Seni De Onlara Şefaatçı Kıldım. Dilediğin Kadar Şefaat Eyle; Kabul Ederim.

Sonra... Malikten Başka, Cehennem Hazinler On Sekiz Tanedir;
Malikle 19 Olurlar. 'Onun Üzerine On Dokuz Melek Tayin Edilmiştir.'(74/30)

Resulullah Sav Efendimiz Ümmeti Namına Mahzun Oldu; Halas Olmalarınıı Diledi. Bunun Üzerine Yüce Hakk Şöyle Buyurdu: Senin Ümmetine On Dokuz Harfli Bir Cümle İhsan Eyledim. Ümmetin Onu Devamlı Olarak Bırakmadan Okursa. Kendilerini O On Dokuz Cehennem Hazinlerinden Ve Onların Yardımcıları Olan Zebanilerin Azabından Emin Kılarım.

O Cümle Şudur: Bismillahirrahmanirrahim. Hak Teala Cümlemizi, Resulullah Sav Efendimiz Hürmetine Cehennemden Azad Eylesin. Amin.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal...

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye d...