İHANET çemberine girenler
Ortada inanılmaz bir CASUSLUK olayı var.Ortada BÜYÜK bir İHANET var.
Türk istihbaratı ile TÜRK ORDUSU'nun en üst düzeydeki SUBAYLARI toplantı yapıyor.
ULUSAL GÜVENLİĞİMİZİ ilgilendiren konuları masaya yatırıyor.
Ve HAİN bir ŞEBEKE, dinliyor, kaydediyor, tüm dünyaya servis ediyor.
Bunun adı VATANA İHANETTİR.
Savaş anlarında dünyanın her yerinde cezası İDAMDIR.
Bugün DEVLETİN düğmelerini sökmeye çalışan HAİN BÖCEKLER aramızda kol geziyor.
Bugün Türk SUBAYLARININ üniformasından DÜĞME koparmak için birileri kendini SATIYOR.
O bir askeri stratejist ve Yarbay...
Londra'dan kalktı, Osmanlı topraklarına geldi.
Büyük bir arayışa girdi.
Bulmak istediği Hıristiyan veya Yahudi değildi.
O SATIN alabileceği Müslümanların peşindeydi.
Cebinde PARA çoktu.
Gitti SATIN almaya müsait bazı Müslümanlar buldu.Osmanlı subaylarının üniforma düğmelerini gündeme getirdi.
Osmanlı subayları altın kaplama düğme takıyordu o zamanlar. "Kim ki bir
HAİNLER bulmak hiç zor değildi bu topraklarda. "Allah ve Peygamber" diyenler, Kelime-i Şehadet getirenler kendilerini sattı bu DÜĞMECİ'ye...
Düğmecinin adı Lawrence'di.
1930'larda Kürt isyanını örgütlemeye çalışan da oydu. İran'la Türkiye'nin arasına fitne sokmak için ÖRGÜT kuran da...
Şam'da HAİNLERİ kullanarak oluk oluk TÜRK KANI akıtan da... "Evet onları isyana ben teşvik ettim...
Böylesine VAHŞİLEŞECEKLERİNİ hiç düşünmemiştim" diyen de oydu. "Yerlerdeki Türk cesetlerine bakamadım" diye anılarına yazan da Lawrence'di.
İşbirlikçi HAİNLERDEN biri ona mavzer hediye edip "Al bunu TÜRKLER üzerinde dene" dedi.
Lawrence o mavzerle bir Türk Generalini öldürdü ve mavzerin üzerine çentik attı.
Anılarına bir olayı daha ekledi; "Elde ettiğim HAİNLERİN zehirlediği bir kuyudan su içen Türk askerleri ölmek üzereydi.
Mavzeri üzerlerinde denedim.
Kuyu başında kaç Türk askeri varsa, onların sayısı kadar mavzerime ÇENTİK attım." İşte bu şerefsiz Lawrence, ecdadımızın kan verdiği topraklarda DÜĞME Operasyonuna da girişiyordu Osmanlı'nın MİLLİ GÜVENLİĞİ'ne tehdit oluşturmak için içeriden "MÜSLÜMANIM" diyenlerden ÖRGÜT kuruyordu.
O hem secdeye giden hem de kendini İNGİLİZ'e satanlar, Osmanlı subaylarının peşine düştü o dönemde.
Gizli gizli, adım adım takip etti.
Issız yerlerde SUBAYLARIMIZI öldürüp DÜĞME topladı üniformalardan.Hedef Türk ASKERİNİ İTİBARSIZLAŞTIRMAKTI.
Nitekim "Müslümanım" deyip kendini İNGİLİZ'e satan HAİNLERE karşı TEDBİR amacıyla Osmanlı Subayları DÜĞMESİZ gezmeye başladı sokaklarda.
Düğmesiz subay, "Saygınlığı olmayan ASKER" demekti.
Düğmelerin koparılması demek, bazı bölgelerin bu topraklardan koparılması demekti.
PROJE buydu.
Hain İmamlar buldular. İHANET çemberine giren şeyhlere ulaştılar.
Vatanını SATAN MÜDERRİSLER tavladılar.
Ve DÜĞMELERİ birer birer kopardılar.
Bugün DÜĞMECİLER aramızda, her yerden geliyorlar.
Durmaksızın koparmak için PUSULAR kuruyorlar.
Ne yapacağız?
DÜĞMESİZ mi gezeceğiz?
Karar sizin!!!
BEKİR HAZAR/TAKVİM eline aklina saglik.
Yorumlar