Ana içeriğe atla

İlluminati, aslında 13 adet eli kanlı ailenin referans ismidir.
Bunlar Kimdir ne yaparlar amaclari nelerdir

13'ler konseyi ve TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ

Yeni Dünya Düzeni, monarşileri yıkmayı ve dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni yok etmeyi planladığı öne sürülen bir teori.
İlluminati, çoğul bir sözcük olup tekili LatinceilluminatusTürkçeaydınlanmışlar tarihteki adıyla Bavyeralı İlluminatiRönesans döneminde 1 Mayıs 1776'da kurulmuş bir cemiyet.
 Modern İlluminati; zihin kontrolü uygulayarak, hükümetleri ve kuruluşları ele geçirerek Yeni Dünya Düzeni'ni sağlamak amacıyla hareket ettiği iddia edilen, monarşileri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni alt üst etmeyi planladığı öne sürülen; ancak faaliyeti ve varlığı kanıtlanamamış bir yapılanmadır. Bazı komplo teorisyenleri, İlluminati üyelerini ışığın insanları ya da aydınlanmışlar olarak addetmektedirler.

Myron Fagan'a göre Waterloo SavaşıFransız İhtilaliJohn F. Kennedy, Ziya-ül Hak, Aldo Moro, Zulfikâr Ali Bhutto, Amiral Borda, William Colby suikasti bu örgütün işidir.

Birçok komplo teorisyenine göre; dünyayı "13'ler Kraliyet Konseyi" denen dünyanın en zengin ve güçlü aileleri yönetmektedir. Dünya, 13'ler Kraliyet Konseyi'nin, 300'ler Komitesi'ne verdikleri emirler doğrultusunda yönetilmektedir.


Orta sınıf olmayacaktır sâdece egemenler ve hizmetkârlar olacaktır.
Burada sana verilecek rol tabiki Hizmetkar olmak

İlluminati örgütünün hedefi, başkenti Kudüs olan tek bir dünya devleti kurmaktır. İlluminati'nin güç şebekesi, dünyanın en güçlü kişilerinden, yatırımcılarından, şirket başkanlarından ve siyasilerden oluşuyor. İç çember denilen en tepedeki 13'ler Kraliyet Konseyi'ne bağlı 300 kişi, 13'ler Kraliyet Konseyi'nin alt kadrosunda yer alıyor ve talimatlarını yerine getiriyorlar.



“İç çember” üyelerinin ortak özelliği: “Dış İlişkiler Konseyi, Bilderberg, Trilateral Komisyon, Mahson Tarikatı, Kafatası ve Kemik Tarikatı, Apsen Enstitüsü, Malta Şövalyeleri, Opus DEi, Roma Kulübü, Bohemian Grove, Dünya Ekonomik Forumu, Dünya Federalleri” üyesi olmaları. Yılda bir kez bir araya gelen İlluminati üyeleri, hedefledikleri dünya devletini kurmak için planlar yapıyorlar. Bu planların içinde çeşitli ülkelerde ekonomik krizler çıkararak, ülkeleri sömürmek, savaşlar çıkarmak, çeşitli hastalıklar icat etmek, nüfus azaltıcı çalışmalar yapmak ve etnik temizliği desteklemek, “11 Eylül 2001 saldırısı” örneğinde olduğu gibi terör meydana getirmek ve “anti-terör” yasaları çıkarmak yer alıyor. Onların dili, sembolizm ve her yerde sembolleri var. Pergel ve gönye, obelisk, piramit, pentagram, 5 köşeli Yıldız, 6 köşeli Yıldız vb. işaretler, Washington'dan Vatikan'a her yerde... Hedefleri, haritaları değiştirmek ve insanları köleleştirmek.



Klise Hukuku


İlluminati, aslında 13 adet eli kanlı ailenin referans ismidir. Tabiî ki, onların soyları da buna dâhil. İsrail'in 12 kabilesi ve bir de kayıp olan kabileye atıftır. Bu aileler, aynı zamanda birçok gizli teşkilâtın ve devlet bürokrasilerinin de üst düzey üyeleridir. İlluminati hiyerarşisi içinde çeşitli komiteler mevcuttur. Sıradan insanlar, bunu bilmezler ve daha kötüsü ilgilenmezler. İllumunati'nin en üst seviyedeki komiteleri, Konsey 3, Konsey 5, Konsey 7, Konsey 9, Konsey 13, Konsey 33, Büyük Mür'id Konsey, 300'ler komitesi (Olympians-Olymposlular) ve 500'ler komitesidir. Görüldüğü gibi, İlluminati üst düzeyi kendilerini 'Olympos Pantheonu-Olympos İlâhlar Meclisi' olarak kabul ediyorlar ve Eski-Yeni Dünya Düzeni'nin tepe noktalarında oturduklarını vehmediyorlar. 300'ler Meclisi'nin (Komitesi) amacı şöyle belirlenmektedir:

«Kalıcı, seçilmemiş (feodal sistem formunda, meclis tarafından atanmış) herediter (ailevî) oligarkların egemenliği altında, tek bir dünya hükümeti ve tek birimli para sistemi. Bu Tek Dünya antitezi (varlığı) içinde, kitleler, aile başına düşen çocuk sayısı gibi mevzûlarda kısıtlamalarla hudutlanacaklar ve hâkim sınıfların hizmetine uygun, 1 milyar kişi kalana dek savaş, hastalık, açlık gibi sebeplerle tecriden tasfiye olacaklardır.



Masonik semboller
Orta sınıf olmayacaktır sâdece egemenler ve hizmetkârlar olacaktır. Bütün kanunlar (dünyada), legal bir sistem altında, dünya mahkemeleri pratiğine bağlı olarak birleşik bir kanun (cezâ) koduna münâsib, uniform (tek biçimli) olacaktır. Bu kanunlar (işleyiş), Tek Dünya Hükümeti Polisi ve Tek Dünya Ordusu tarafından desteklenecektir ve bu tek dünyanın (millî) sınırları olmayacaktır. Sistem, Refâh Devleti temelinde yapılanacaktır; İtâatkâr olanlar ve hizmet edenler (işe yarayanlar) yaşamlarını sürdürme hakkıyla ödüllendirilecekler; çeteleşenler ise öldürülecek veya kanun dışı olarak ilân edileceklerdir. Bunun anlamı, bu 'kanun dışı' insanları herkes öldürebilme hak ve yetkisine sahip olacaktır (…be declared outlaws, thus a target for anyone who wishes to kill them). Şahsî ateşli silahlar yasaklanacaktır.

Doların da üzerinde bulunan 13 kademeli piramit, dünyaya hakim olmak isteyen Siyonistlerin teşkilat şemasıdır. Bu işareti İlluminatlar ,1 Mayıs 1776 yılında sembol olarak almışlardı. Bu tarihe atıfta bulunmak için de piramidin en alt katına (dolar üzerinde) MDCCLXXVI tarihini atmışlardır. Bu, zannedildiği gibi bağımsızlığı simgelemez. İşte bu piramidin zirvesinde Lucifer; ya da kendi deyimleriyle "Evrenin Ulu Mimarı"nın gözü vardır. Altında üç kabalist; sırasıyla 13'ler meclisi, 33'ler meclisi, 300'ler kulübü vardır ve bunlar asla görünmezler. Hiç kimse bunların kim olduğunu bilmez. Onların altında yalnızca ucu görünen fakat kimsenin içinde ne olduğunu bilmememsi gereken ve de bilmeyen teşkilatlar gelir.




Yukarıda da bahsettiğimiz üçgenin içindeki göz sembolü, , nihâî gâyeyi temsil etmektedir. Nedir bu nihai gaye: Lusifer, yani Mason ilâhının gözü... Bu göz, “Cenâb-ı Hak, her şeyi görür.” gerçeğinin karşısında "Bizim ilâhımız da her şeyi görür, hatta her şeyi daha iyi görür." iddiasını temsil etmektedir. Bu göz, Lucifer, yani Şeytan'ın gözüdür. Eğik bakmaktadır ve şaşıdır. Masonlar, birbirleriyle tanışmak için bu parolayı kullanmaktadırlar. Karşılaştıklarında toka yaparken bir yan sağ ellerinin baş parmağı diğerinin eline özel şekilde bastırmakta ve gözlerini de bu resimde olduğu gibi eğik olarak tutarak aşağıya doğru bakmaktadırlar. Siyonizm'in inancına göre Şeytan, Cennet'ten kovulduktan sonra şimdi yeryüzünde “Ben-î İsrail”e (İsrailoğulları'na) mensup insanlar vasıtasıyla (haşa) Cenâb-ı Hak'tan intikam alacakmış. Siyonizm'in temelinde işte böylece “Şeytana kulluk yapmak” yatmaktadır.

Bu piramidin en altındaki birinci basamağı “HUMANÎSMUS”, yani bütün insanlığı ifade etmektedir. Böylece bu piramit, Siyonizm'in bütün insanlığı, yani yeryüzündeki 6 milyar insanı nasıl kontrol ettiğini belirtmektedir. Bu piramitte de görüldüğü gibi dünya hakimiyetini tesis, bir diğer ifadeyle 6 milyar insanı yani bütün insanlığı kontrol için kurulan sistem gizlilik ve itaat esasına dayanmakta, en tepedeki yöneticilerin arzularının yerine getirilmesi plân ve programlarının uygulanabilmesi için bütün dünyaya yayılmış böyle bir piramit sistemi esas alınmıştır. Bu piramitte en alttaki insanlığın üstündeki kademeleri 3 grupta toplamak mümkündür:



Masonic isaretler her yarde




1. Halkın içine giren ve yukarının emirlerini uygulayan saçaklar: Bunlar 3 kademe halindedir.

a. Rotary, Lion, Diner, Propeller ve YMCAb. Mavi Localarc. Önlüksüzm Masonlar

2. Ucu gözüken, büyük kısmı gizli olan kademeler. Bunlar, 5 kademedir:

a. B'nai B'rith ve Bilderberg Teşkilatları: Bu kademe, Ara Koordinasyon kademesi olup görünen en yüksek yönetim kademesidir.b. Büyük şark Locası: (Fransız mason locası teşkilatları)c. Komünizm: (Rusya mason locası)d. İskoç Locası Teşkilatı: l - 33° (İngiliz mason locası)e. York Locası Teşkilatı: (Alman mason locası)

3. Hiç görünmeyen gizli kademeler. Bunlar da 4 kademedir:

a. RT: (En üst gizli kademe: 3 Kabalistten müteşekkil en üst komuta kademesi.)b. 13'ler Meclisic. 33'ler Meclisid. 300'ler Kulübü Sanhedrin: (En üst yönetim meclisi).



Dunyada var olan en tehlikeli silah


En alttaki insanlık ile beraber bu kademeler 13 kademeyi oluşturmaktadır.[5] Bugün Irak'ta, Afganistan'da, Filipinler'de, Thailand'da, Endonezya'da, Lübnan'da, Filistin'de, Özbekistan'da, Kırgizistan'da, Cezayir'de, Mısır'da ve Türkiye'de olup bitenler, TEK DÜNYA DÜZENİ'nin TEK RAKİBİ olan İSLÂM'ın hedefe konulduğunu çok net biçimde gösteriyor.

Silahlar çok muhtelif: The Tavistock Institute of Human Relations (Tavistock Beşerî İlişkiler Enstitüsü-Londra). Kadınların (Annelerin) çocuk yapmalarının sakıncalarını anlatıp özellikle yabancı ailelerin beynini yıkayan bir örgüt. Bu örgütün beyni, Fritz Springmeier ve 13 aileden birine mensub. CIA'nın da projelerinden biri olan "Slides" (projeksiyonlar) kavramını Springmeier de kullanıyor ve bunun amacının "şartlanmış tip"i (conditioned type) dünyada oluşturmak olarak açıyor. Zihni yok edilen et parçası insan! Yani, beyni yıkanmış, dumura uğramış, ahmaklaşmış tip. Bunun önemli bir versiyonu Mind Control (MC - Zihin Kontrolü). Tafsilâtı almak ve vehâmeti kavramak için İBDA Mimarı'nın "Telegram" isimli kitabına bakılmalıdır. İlluminati'nin eski zihin kontrolü direktörü Cisco Wheeler'a göre, MC programlarından olan ve Monarch (Monark) ve MK Ultra olarak isimlendirilen 10 milyon insan var.

Bu programlar, zihnî travmalar oluşturulmak suretiyle mankafalaştırma ve bilâhare köleleştirme esâsına dayanıyor. Bu projenin genel ismi ise Montauk projesi. Bu projede çok mühim bir rol üstlenen Al Bielek (yahudîdir) bu projede 10 milyon kadar gönüllü kurban kullanıldığını ve zihinlerinin denetim altına alındığını belirtiyor. Bunların büyük çoğunluğu (9 milyondan fazla) ABD'de yaşıyor. Al Bielek, ABD'nin her büyük şehrinde örtülü Montauk Programming 'Centers'larinin (Montauk Programlama Merkezleri) olduğunu ekliyor.



Beyinler cocukluk yillarida yikanmaya basliyor DiKKAT


Bu projeyi 200'ün üzerinde "think tanks" (kafa yorma kuruluşu) da finansal olarak destekliyor. Bu kuruluşların arasında Rand Corporation ve Brookings de var ve bunların hepsinin merkez üssü Stanford Research Institute (SRI, Stanford Araştırma Enstitüsü) - Menlo Park, California olarak belirleniyor.

Bu kurumların projeleri arasında, insanda çeşitli heyecânların manipülasyonu (manipulation of human emotions) oldukça öne çıkıyor. David Icke, "The Biggest Secret – En Büyük Sır" isimli kitabında, bu projede "korku" mevzusunun ziyâdesiyle işlendiğini ve insanların farklı tepkilerinin incelenerek nasıl çözüme ulaşıldığını anlatıyor. ABD'nin (kendi dışında) pilot bölge olarak Kosova'yı seçtiği ve buradan çok sayıda Arnavut'u ABD'deki merkezlere transfer ederek orada beyinlerini yıkadığı da Icke tarafından tesbit edilmiş durumda.

Seçilen kurbanlarda, belli bir iç çelişki düzeyi yakalandıktan sonra, onlara bu dünya üzerindeki demonik güçlerin (muhalif ve kötü güçler. Şeytânî güç) insanlığa zarar verdiği ve bunların tasfiyesinin şart olduğunun vurgulandığını ve insanların buna iknâ edildiğini Icke'den tâkip edebiliyoruz. Bu demonik güçler arasında kullanılan figürler şunlar: Adolf Hitler, Saddam Hüseyin, Miloshevich, Muammar Kaddafî, Usama Bin Ladin, Hugo Chavez vs. isimler var.

En son aşamada, kurbanlar bu ve benzeri isimlere karşı "freedom fighters" (özgürlük savaşçıları) olarak örgütlendiriliyor. Bunlar için, uyuşturucu şebekeleri, yerel ve genel kriminal çevreler serbest kılınıyor. NWO stratejistlerinin en çok basvurduğu yöntem bu Machiavellian yöntem. Silahlandırma, provokasyon yaratma, finanse etme vs. hepsi mevcud. En büyük propaganda kuvveti ise Medya.



Adam Weishaupt illuminati orgutunun kurucusu

13 Eylül 1999 tarihli Los Angeles Time gazetesinde, bir İlluminati alt örgütü olan Human Rights Watch (İnsan Hakları Zamanı. Saati) isimli yapı adına Yahudî Mike Jendrzejczyk şunları söylüyor:

«Barış muhafızlarının (güçlerinin) milisleri silahsızlandırma yetkisinin olması çok mühimdir ve her Endonezyalı asker, onlarla (Barış güçleri!) birlikte hareket etmektedir.»

Jendrzejczyk, "işbirlikçiliğin" önemine vurgu yapmaktadır. Barış muhafızları'yla işbirliği yapan Endonezya askerlerinin saldırdığı ve katlettiği insanlar ise Müslüman direniş güçleridir.

Bu "peacekeeping missions" (barış muhafaza misyonları) meselâ Yugoslavya'da hükümrân orduyu alaşağı etmişlerdir! Bu (misyonlar) UN Partnership For Peace (PFP. BM Barış İçin Partnerlik/İşbirliği) kurumundan başka bir şey değildir. Gönüllü ABD peşkirciliği yapan bu kurum(lar) dünya düzenine güzel güzel su taşımaktadırlar. Ama, kimse, ABD'nin Yugoslavya'ya Anthrax ve Chlamydia yaydığından bahsetmiyor. "Barış muhafızları" ise bu bakterileri veya mikroorganizmaları koruduklarını "bilmiyorlar"! Çünkü, oradaki her asker Anthrax'a karşı aşılanmış durumda.

Aynı şey, Körfez Savaşı'nda da oldu ve bir sürü mâsum hayatını kaybetti. Şimdi bakın, Irak'daki 'barış muhafızları' arasında kimler var: Japonlar, Güney Koreliler, Polonyalılar, Macarlar, Bulgarlar, İtalyanlar, Fransızlar, Nijeryalılar, Danimarkalılar, Kenyalılar, Nepalliler, Yeni Zelandalılar, Zimbabweliler, Rumenler, Moldowalılar, Gürcistanlılar vs. var. Bunlarin hepsi barış manyağı olmuş ve ABD-Britanya askerî düzeninin hizmetkârı olarak oradalar. Yeni Dünya Düzeni, işte bu.



Bu insanlarin neyini sevip pesinden giderler anlamak imkansiz


Yeni Dünya Düzeni'nin uluslararası bankerler tarafından (Darvari ailesi, Rothschild hânedânı, Goldsmith hânedânı, Soros, Kaşıkçı ailesi, Dumba ilesi, Hagi Meitani ailesi, Mocioni ailesi, Raoul Wallenberg sülâlesi, Medici ailesi vs.) ve büyük ilâç kartelleri tarafından ciddî bir biçimde desteklendiğini belirtmek gerekir. Bunların arasında, Pfizer, Hoechst, GlaxoSmithKline, Bristol -Myers-Squibb, Johnson & Johnson, Wyeth gibi oligopoller sayılabilir. İngiltere Kraliyet Ailesi (The Royal Family of England), ve Windsor Mâlikhânesi (the House of Windsor) – ki, bu aile ve hâne Avrupa Kraliyeti'nin Germen Kolu'ndan gelir ve Saxe-Coburg-Gotha ailesi olarak da anılır. 1914 yılında isimlerini Windsor'a çevirmişlerdir- oligarşi içinde çok yüksek bir rol üstlenmişlerdir. Bu, İlluminati'nin en yüksek katlarından (upper strata of the İlluminati) biridir. İlluminati'nin sinir sisteminin merkezi (beyni) Londra'da olup Basel (İsviçre) ve Brüksel çevresel sinir sisteminin merkezleri (omurilik) olmaktadır.

Bu çarkın parçası olmayanlar tasfiye edildi: Kennedy, Ziya-ül Hak, Aldo Moro, Zulfikâr Ali Bhutto, Amiral Borda, William Colby vs.


Bu kadari yetmez yada kaynak soranlara:
İlluminati'ye göre karanlık yükselecek
http://books.google.com/books?id=nvY7AAAAIAAJ
http://www.webcitation.org/5w47xrh7p
http://books.google.com/books?id=nvY7AAAAIAAJ
http://www.webcitation.org/5w47O6KyR
United States Presidents and The Illuminati / Masonic Power Structure.
Mark Dice, The Illuminati: Facts & Fiction, 2009. ISBN 0967346657

Sayin Kardeslerim   

   Facebook     sayfama     destek    olurmusunuz 

LiKE Begen  yapmaniz yeterlidir  ALLAHcc 

Hepinizden razi olsun AMiN..


 Buradan Begenebilirsiniz

http://gercektarihdeposu.blogspot.com  Hakikatin Adresi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal...

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye d...