Ana içeriğe atla

Mutlu evlilik için yapılması gerekenler Lutfen okuyunuz seveceksiniz

Evlilik 'ben'den 'biz'e atılan bir adımdır.
Evlenmeden önce gözlerinizi dört açın. 
Ama evlendikten sonra da bir gözünüzü kapatın.

Evliliklerde tutkunun ve romantizmin zamanla kaybolmasını nasıl engelleyebilir ve o ufak heyecanların yıllar sonra taze kalabilmesi için neler yapabiliriz? 

Simdi birbirini seven ciftler icin hazirladigim yaziyi okumaya basliyalim

   Birlikte vakit geçirmek yerine birlikte bir şeyleri yapmayı deneyin. İllaki bu, sosyal hayata karışıp sinemaya-tiyatroya gitmek değildir. Birlikte mutfağa girip güzel bir sofra hazırlaya bilirsiniz. Yaratıcılık size kalmış belki de bir kitap alıp bir birinize en sevdiğiniz yerleri okuyup kritiğini yapabilirsiniz.

   Birbirinizi dinlemeyi bilmelisiniz ve eşinizi dinlerken gözlerine bakmalısınız. Biliyorsunuz ki gözler ile iletişimin önemi her zaman çok önemlidir. Karşınızdakini tam olarak dinlediğinizi gösterme ifadesidir.






   Empati yapın. Boşanmaların önüne geçmek için biraz olsun empati yapın. Bir anda kızmak yerine, kendinizi onun yerine koyun ve düşünün sadece yer değişimi yapmayın olayları da inceleyin. Kızdığınız olay nasıl gelişmiş? Onun duygularını anlamaya çalışıp hak verin.


   Alttan alın. Her kavgada her olayda hep siz haklı olacak değilsiniz. Her insan hata yapar ve Onun da, sizin de hatanız olabilir. Eğer alttan alınmak istiyorsanız sizde alttan alın. Haklı çıkmak için olayı bastırıp karşı tarafın üstüne yüklenmeyin.


   İş hayatında yaşadığınız sıkıntıları sebepsiz olarak aile hayatınıza yansıtmayın. Kısacası işte sinirlenip eşinize gelip kızmayın. İşteki sıkıntılarınızı eşiniz ile paylaşın sorunlarınızı ya da sıkıntılarınız anlatın. Hem eşinize anlatıp rahatlamış olursunuz ayrıca ondan destek alırsınız hem de sebepsiz ve gereksiz eşinizin kalbini kırmazsınız.




   Mülk edinmeyi hemen istemeyin. Ev hemen kurulmaz zaman ile olur. Evliliğinizin ilk zamanlarında hemen ev, araba sahibi olma isteğini sonraki yıllara bırakın.


   Yalandan kaçının. Hayatın her evresinde yalanın kötülüğü kaçınılmaz. Evlilik de ise bunun önemi çok daha büyüktür. Evliliğinize yalan ile başlayıp yalan ile devam etmeyin. Yalan ile başlayan evliliklerin fazla sürmeden sarsılacağını unutmayın.


   Aile büyüklerini ziyaret edin ama adil olun. Sadece tek taraflı bir ziyaret yapmayın. Adil bir ziyaret düzeni ile anne-babaları ziyaret ettiğinizde göreceksiniz ki tartışma yaşamıyorsunuz.


   Kavga ettiğinizde hemen barışmayı deneyin. Unutmayın ki barışma süresini ne kadar uzatırsanız her iki taraf için de içindeki kızgınlık daha büyüyecektir.




   Geçmişi unutun. Her kavganızda geçmişte olaylara değinmeyin. Kavgasız evlilik kesinlikle olmaz mutlaka evlilikte tartışma olacak ama o anki kavganızın sebebi ne ise onu tartışın. ” sen şu olayda da şöyle demiştin… Şu olmuştu… Geçende şunu demiştin” sözleri ile tartışmanın boyutunu değiştirip tartışmanızı daha da alevlendirmeyin.


   Evlilik eşlerin birbirlerine her türlü duygularını; kızgınlık, korku ve sorun vb. anlatabileceği güvenli bir ortam olmalıdır. Böyle bir ortamın olmaması ve paylaşım ihtiyacı eşleri farklı etkinliklere yönlenmesine neden olabilir. Yani eşler birbirlerini anlama yollarını kapattıklarında, başka anlayan kişilere ve ilgilere yönlenme söz konusu olabilir. 



  Öncelikle bireyin yetiştiği aileden duygusal olarak kopması önemlidir. Bu onlardan ayrı bir kimlik geliştirebilmesi yani kendi kararlarını kendinin alabilmesi, sorumluluk üstlenebilmesi ve risk alabilmesi gibi birçok süreci içerir. Tek başına olmaktan çift olmaya geçiş aynı zamanda rol konusunda bir değişimi içerir.

  Eşler yaşamlarındaki sorunları ile yüzleşip, onlarla baş etmeyi denemeliler ve her zaman bu konuda eşinin kendisine destek olmasını ondan talep etmemeliler. Bazı konularda eşler birbirlerini mecbur gibi algılayabilirler bu durum onları farklı beklentilere iteceği için zarar verebilir. Eş ilişkisi yetişkin ilişkisidir dolayısı ile annebabamızdan beklentilerimizi yansıtmamamız gerekir. Tabii ki bazı yerlerde eşler birbirine destek olur ama bu her zaman ve her yerde gibi algılanmamalıdır.



  Ona değer verdiğinizi gösteren küçük bir şey yapın: Hiç beklemediği bir anda onu öpün. Eşinizin bulabileceği bir yere ( yastığın altına, cebine) notlar yazın. Aptalca, komik, ciddi olabilir. Ya da sadece ‘Seni düşünüyorum’ demek için beklemediği bir anda telefonaçabilirsiniz.

  Dokunun: Sarılma, el ele tutuşma ve diğer dokunma formları ilişkiyi güçlendirir. Romantizm ve cinsellik, herkes yorgun olduğunda işe yaramaz. Ama evli çiftler için erotik duygular sadece yatak odasında başlamaz. Özellikle çocukları yatırdıktan sonra veya bulaşıkları birlikte yıkadığınızda gelişmeye başlar.



Eşinizin ailesi hakkında belki iyi belki biraz kötü hisleriniz olabilir. Ama siz siz olun, eşinize karşı ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının. Hiç kimse, arasında kan bağı olan yakınları hakkında sert sözler duymaktan hoşlanmaz. Dolayısıyla konu bir şekilde onun ailesine geliyorsa, dilinizi tutmanızda yarar var.


 
Resulullah (S.A.V.) buyurdular ki:
 
"Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa hemen evlensin. Zira evlilik gözü (haramdan) daha çok uzaklaştırıcı, iffeti de çok daha koruyucudur. Evlilik külfetine güç yetiremeyenler ise oruç tutsun. Çünkü oruç, şehveti kıran bir şeydir."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2485

Okuma sona erdi sira geldi uygulama asamasina  uygulamasi sizlere kalmis yeni bir yazida bulusmak uzere hosca kalin Esinize SIKICA SARILIN.



Sayin Kardeslerim   

   Facebook     sayfama     destek    olurmusunuz 

LiKE Begen  yapmaniz yeterlidir  ALLAHcc 

Hepinizden razi olsun AMiN..

 Buradan Begenebilirsiniz

http://gercektarihdeposu.blogspot.com  Hakikatin Adresi



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur.

Vehbi Koc, Haim Nahum’un oğludur. Haim Nahum, Osmanlı Bankasından çaldığı paraları İsviçre’ye aktardı. Haim Nahum çaldığı paraların yarısını bir oğlu Bernar Nahum’a diğer yarısını da diğer oğlu Vehbi Koç’a verdi. Bernar Nahum ve Vehbi Koç o rtaklasa BEKO’yu kurdular. Vehbi Koç’un serveti, Osmanlı Parasıdır. ***** “Koç ve Doğramacı ailesini yakın izlemeye almak gerek.. Vehbi Koç kimdir? Bakarsınız ipin ucu Bandırma vapuruna kadar gider.. Bernard Nahum da çok önemli bir isim ve tabii Haim Nahum Efendi de öyle.. Koç deyince bugün akla Mustafa Koç, Rahmi Koç gelse de, aslında Koç ailesinin asıl önemli isimleri Kıraçlar. İnan Kıraç da damat..! Bu Hayim Nahum adı önemli.. Lozan’ın perde gerisindeki Siyonist o.. Türkiye’deki “Arap Düşmanı Kemalist Milliyetçilik”i n sponsoru da O. Daha sonra gitti Nasır’a danışman oldu, Arap Yahudilerini örgütledi ve Türk düşmanı Arap milliyetçiliğin in liderliğini üslendi..! Arap düşmanı Kemalist Türk milliyetçiliği fikrinin arkasında kimler vardı bakın bakal...

israil’in 2. cumhurbaşkanı Atatürk’ün hocası Şemsi Efendinin oğlu

SABETAY ve PAKRADUNİ’ ler   Selanikli'nin yakın dostları TSK’nın hazırladığı “Atatürk Köşesi”nde Mustafa Kemal Paşa’nın boyunun 1.74 olduğu yazıyor. Bugüne kadar 1.68 olduğu biliniyordu.. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunu açıklayarak tartışmalara son noktayı koydu. Genelkurmay Başkanlığı Atatürk’ün boyunun bilinenin aksine 1.68 değil, 1.74 olduğunu açıkladı. Atatürk’ün boyu 1.74 i ken, kilosu 74-76 arası, ayak numarasının da 42 olduğu açıklandı. Siz babasının adının Ali Rıza, annesinin adının Zübeyde olduğunu kabul etmeye devam edin ve tabii Selanik’te doğduğunu da! Resmi tarih iddiasını

Atatürk un SEVGILISI Fikriye nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi.

Hayatı gizemlerle dolu Fikriye’nin intihar etmediği, öldürüldüğü kanaati güçlendi. Yazar Fatih Bayhan tarafından yapılan çalışmada Fikriye’nin aynı zamanda Atatürk’ün imam nikâhlı eşi olduğu ve ondan çocuk aldırdığı iddia ediliyor.  Zübeyde, Makbule, Latife, Fikriye, Sabiha, Ülkü… Atatürk’ün kadınları. Anne, abla, eş, sevgili, evlatlık... Mustafa Kemal’in etrafındaki kadınların her biri ayrı bir araştırma konusu aslında. Latife Hanım ile Atatürk’ün ilişkisi sıradan bir karı-koca münasebeti değildi elbet. Gazi’nin etrafındaki kadınların çoğu güçlüydü şüphesiz. Ama Fikriye’nin durumu farklıydı. Mahzun, acılı, âşık, ihtiraslı, bir o kadar da çocuktu Fikriye. Zaten acılarla örülü hayatı da bunu gösteriyor. Fikriye yitik bir kadındı. Çünkü Atatürk’ün hayatının belki de en gizli kalan parçasıydı.  Atatürk ile Fikriye’nin ilişkisi nasıldı? Fikriye Köşk’te sıradan bir kadın mı yoksa Mustafa Kemal’in kalbindeki en derin yara mıydı? Fikriye intihar mı etti? Atatürk, Fikriye’ye d...