İnternet sitelerinde özellikle Cumhuriyet’in ilanının yıl dönümlerinde bolca gördüğümüz bir resim. Bu resimde bir yalan birde gerçek var.
Yalan olan şey “Biz Cumhuriyeti böyle kazandık” ifadesinin önüne dizilen sakallı dedemin, tesettürlü annelerin Cumhuriyet için savaştığı. Bu koca bir yalandır.
Televizyonlarda da cumhuriyet deyince savaşları gösterirler. Sanki halk cumhuriyet için savaşmış gibi bir bağlantı kurarlar. Bilinçaltını yönlendirmek için iyi bir taktiktir bu.
Yakın tarihimizin savaşlarını biliyorsunuz. Ne fedakarlıklar yapıldı. Bebeğinin üzerindeki örtüyü merminin üzerine örten annlerimiz ne kahramanlıklar gösterdi. Ancak bunların hiçbirisi Cumhuriyet için değildi. Halk Kur’anı,Halifesi, ezanı, vatanı, namasu içi savaşmıştı. Küffarın ayağının güzel memleketine basbaması için can vermişti.
Gerçek olan şudur Devlet bütün arşivi tarasa, dudakları boyalı, tırnakları ojeli, kaşları yolunmuş, ağzı burnu yontulmuş (estetikli) bir tane kadın bulamaz…
Ama gelin görünki bu günün aydın geçinen ve çoğunlukla solcu takılan belli bir tabakası bu anneleri, dedeleri ve yaşam tarzını hor ve hakir görmekte, bazen alay ederek sövmektedir.
Herkeste biliyor ki, Allah’u Teala muhafaza buyursun bir savaş çıksa muharebeye ilk koşacak olan yine bu çarşaflı anneler, bir karış sakallı dedeler ve yetiştirdiği evlatları olacaktır.
Yalan olan şey “Biz Cumhuriyeti böyle kazandık” ifadesinin önüne dizilen sakallı dedemin, tesettürlü annelerin Cumhuriyet için savaştığı. Bu koca bir yalandır.
Televizyonlarda da cumhuriyet deyince savaşları gösterirler. Sanki halk cumhuriyet için savaşmış gibi bir bağlantı kurarlar. Bilinçaltını yönlendirmek için iyi bir taktiktir bu.
Yakın tarihimizin savaşlarını biliyorsunuz. Ne fedakarlıklar yapıldı. Bebeğinin üzerindeki örtüyü merminin üzerine örten annlerimiz ne kahramanlıklar gösterdi. Ancak bunların hiçbirisi Cumhuriyet için değildi. Halk Kur’anı,Halifesi, ezanı, vatanı, namasu içi savaşmıştı. Küffarın ayağının güzel memleketine basbaması için can vermişti.
Gerçek olan şudur Devlet bütün arşivi tarasa, dudakları boyalı, tırnakları ojeli, kaşları yolunmuş, ağzı burnu yontulmuş (estetikli) bir tane kadın bulamaz…
Ama gelin görünki bu günün aydın geçinen ve çoğunlukla solcu takılan belli bir tabakası bu anneleri, dedeleri ve yaşam tarzını hor ve hakir görmekte, bazen alay ederek sövmektedir.
Herkeste biliyor ki, Allah’u Teala muhafaza buyursun bir savaş çıksa muharebeye ilk koşacak olan yine bu çarşaflı anneler, bir karış sakallı dedeler ve yetiştirdiği evlatları olacaktır.
Yorumlar
"Gerçek olan şudur Devlet bütün arşivi tarasa, dudakları boyalı, tırnakları ojeli, kaşları yolunmuş, ağzı burnu yontulmuş (estetikli) bir tane kadın bulamaz…"
Yazida dogru olan tek kisim bu. Boyle birini bulamazsin cunku zaten o donemde ruj oje tuy alma estetik diye bir sey DUNYADA YOK.
Ayrica azicik kafani calistirip dunya tarihini arastirsan gorursun ki halkin cogunlugu desteklemedigi surece cumhuriyeti kurup yasatmak MUMKUN DEGILDIR. Sence halk padisahin koleligi altinda mi yasamak ister, Yoksa gelecegine kendisi karar verip gucu eline almak mi? "Yeter Söz milletindir" diye bir slogan vardir tarihimizde. Hicbir fikrin olmadigina eminim ama iyi guldum sagol :))))
Bir kere padişahın köleliği altında yaşanmadı! Müslüman olarak savaştık. Bunda kafanı çalıştır biraz denilecek bir şey yok ahlaksız! Bizim düşmana karşı tek bir gücümüz vardı: Allahü Teala
Biz ne fransızlerı ne de ingilizleri yenebilirdik. Müslüman bir ülkeydik ve Allah'ın gücü ile savaştık. İnsanlara laf yetiştireceğine önce ahlak öğren!